
Esas No: 2016/1404
Karar No: 2020/12412
Karar Tarihi: 09.12.2020
Danıştay 6. Daire 2016/1404 Esas 2020/12412 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2016/1404
Karar No : 2020/12412
TEMYİZ EDENLER : I- (DAVACILAR) 1- ...
2- ...
VEKİLİ : Av. ...
3- ...
II- (DAVALI) … Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF :I-(DAVALILAR) 1-… Belediye Başkanlığı
2-… Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
II- (DAVACILAR) 1- ...
2- ...
3- ...
İSTEMİN KONUSU : ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: İstanbul ili, Pendik ilçesi, ... Bölge, ... köyü, ... ve ... mevkii, ... pafta, … ve ... sayılı parselleri (yeni ... ada, … ve ... sayılı parseller) de kapsayan 25/01/2011 onaylı 1/5000 ölçekli Pendik ... Caddesi ile ... Bağlantı Yolu Arası Nazım İmar Planı ile buna dayalı olarak İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisinin ... tarihli, ... sayılı kararıyla onaylanan 1/1000 ölçekli Pendik … Nolu Revizyon Uygulama İmar Planının ve Pendik Belediye Encümeninin … tarihli, … sayılı kararıyla kabul edilen parselasyonun tamamen iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Temyize konu kararda; dosyanın ve yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen raporun birlikte değerlendirilmesinden, dava konusu taşınmazların planla getirilen işlevinin ve plan notlarının, yapılan düzenlemenin insan ve çevre sağlığı açısından da lüzumlu olduğu, dava konusu planlar arasında uyumsuzluk bulunmadığı anlaşıldığından uyuşmazlık konusu planların dava konusu parsellere ilişkin kısımlarının şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına uygun olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Öte yandan; davacılar vekili tarafından 06/04/2015 tarihinde Mahkeme kayıtlarına sunulan dilekçe ile; davanın konusu hususunda bir yanlış anlaşılmanın bulunduğu ifade edilerek, dava açma iradesinin "1/5000 ölçekli nazım imar planı ile buna dayalı olarak hazırlanan 1/1000 ölçekli uygulama imar planı ve Pendik Belediye Encümeninin … tarih ve … sayılı kararı ile … … … Mahallelerini kapsayan ... Bölge İmar Uygulamasının ve 18. madde uygulamasının tamamıyle iptaline" ilişkin olduğu, dava dilekçesinde hataen imar uygulaması yerine uygulama imar planı yazıldığının belirtildiği; anılan dilekçenin dava dosyasına sunulmasından önce, Mahkemenin 25/11/2014 tarihli ara kararı ile davacılar vekilinden, "Dava dilekçesinde 1/5000 ölçekli Pendik ... Caddesi ile ... Bağlantı Yolu Arası Nazım İmar Planı ile buna dayalı 1/1000 ölçekli uygulama imar planının iptali ile ... Bölge Uygulama İmar planının iptali istenilmekte ise de, söz konusu ... bölge uygulama imar planının tarihine yer verilmediğinden, iptal istemine konu imar planına ilişkin açıklama getirilmesinin istenilmesi" üzerine verilen cevabi yazıda; ... bölge uygulama imar planından kastın 05/03/2012 tarihli revizyon uygulama imar planı olduğunun belirtildiği, gelinen aşamada dava dilekçesinin konu ve sonuç kısımları ile içeriğinde 3194 sayılı Yasanın 18. maddesi uyarınca ilçe belediye encümenince tesis edilen parselasyon işleminin tarih ve sayısının verilmesi suretiyle iptalinin istenilmediği, davanın ilerleyen aşamalarında (keşif ve bilirkişi incelemesi için taşınmaz mahalline gidilmesi sonrasında) anılan duruma yönelik olarak bir açıklama getirilerek hataen dava iradesinin ortaya konulamadığının belirtildiği, davanın ilk açıldığı 04/03/2014 tarihinde dava konusu edilmeyip daha sonra davaya dahil edilen ve "davayı genişletme yasağı" kapsamında olduğu anlaşılan bu talep (Pendik Belediye Encümeninin … tarih ve … sayılı kararı ile … … … Mahallelerini kapsayan ... Bölge İmar Uygulamasının ve 18. madde uygulamasının tamamıyle iptali) yönünden davanın incelenmesine olanak bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu imar planları hukuka uygun bulunarak bu kısım bakımından davanın reddine, parselasyon bakımından davanın incelenmeksizin reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
Davacılar tarafından; dava konusu 1/5000 ölçekli nazım imar planı bakımından; sosyal tesis alanının ana yola cephesinin büyütülmesi suretiyle dava konusu parselin cephesinin ve değerinin düşürüldüğü, parselin sosyal tesis alanından 7 metrelik yol ile ayrılmasının uygun olduğu, 1/1000 ölçekli uygulama imar planı ve parselasyon bakımından; uygulama yapılması gereken alanın 2/3'si uygulama dışında bırakılarak bütünlüğün bozulduğu, kamuya ayrılması gereken alanlarda eşitsizlik oluşturulduğu, davacılardan genel uygulamaya göre daha fazla oranda düzenleme ortaklık payı kesildiği, oluşturulan sosyal tesis alanında belediye ve hazinenin ortak yapıldığı, sosyal donatı alanlarının standartların altında bırakıldığı, yasa dışı gelişmiş parselleri ödüllendirici, yasal durumdaki yapılaşmamış parselleri cezalandırıcı bir anlayışla planlama yapıldığı, parselasyonun iptalinin istenildiği ve parselasyona ilişkin tüm itirazlar dava dilekçesinde açıkça belirtildiği halde parselasyon hakkında incelenmeksizin ret kararı verilmesinin usule ve yasaya aykırı olduğu, kararın bozulmasına karar verilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.
Pendik Belediye Başkanlığı tarafından; davanın kısmen incelenmeksizin reddine karar verildiği halde bu kısım bakımından idareleri lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin kararın bozulmasını gerektirdiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI :
Davacılar tarafından; savunma verilmemiştir.
Davalılar tarafından; davacıların temyiz talebinin reddi ile kararın onanması gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY : İstanbul ili, Pendik ilçesi, ... Bölge, ... köyü, ... ve ... mevkii, ... pafta, … ve ... sayılı parselleri (yeni ... ada, … ve ... sayılı parseller) de kapsayan 25/01/2011 onaylı 1/5000 ölçekli Pendik ... Caddesi ile ... Bağlantı Yolu Arası Nazım İmar Planı ile buna dayalı olarak yapılan İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisinin ... tarihli, ... sayılı kararıyla onaylanan 1/1000 ölçekli Pendik … Nolu Revizyon Uygulama İmar Planının ve Pendik Belediye Encümeninin 21/05/2013 tarihli, 708 sayılı kararıyla kabul edilen parselasyonun iptali istenilmiştir.
İLGİLİ MEVZUAT: 3194 sayılı İmar Kanununun 5. maddesinin dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan halinde, nazım imar planı; varsa bölge ve çevre düzeni planlarına uygun olarak hali hazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları gösteren ve uygulama imar planının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen detaylı bir raporla açıklanan ve raporu ile beraber bir bütün olan plan olarak, uygulama imar planı ise; tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plan olarak tanımlanmıştır.
Dava konusu işlem tarihinde yürürlükte bulunan Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmeliğin 3. maddesinde "Revizyon Planı: Her tür ve ölçekteki planın ihtiyaca cevap vermediği veya uygulamasının mümkün olmadığı veya sorun yarattığı durumlar ile üst ölçek plan kararlarına uygunluğun sağlanması amacıyla planın tamamının veya plan ana kararlarını etkileyecek bir kısmının yenilenmesi sonucu elde edilen plandır.", bu maddenin 6. fıkrasında ise "Plan Değişikliği: Plan ana kararlarını, sürekliliğini, bütünlüğünü, teknik ve sosyal donatı dengesini bozmayacak nitelikte, bilimsel, nesnel ve teknik gerekçelere dayanan, kamu yararının zorunlu kılması halinde yapılan plan düzenlemeleridir." şeklinde tanımlanmıştır.
Aynı Yönetmeliğin 16. maddesinde: "Hazırlanacak her ölçekteki imar planlarının yapım ve değişikliklerinde planlanan beldenin ve bölgenin şartları ile gelecekteki gereksinimleri gözönünde tutularak sosyal ve teknik donatı alanlarında EK-1 deki tabloda belirtilen asgari standartlara uyulur." denildikten sonra 17. maddesinde de: "Nazım planları üzerinde gösterilen teknik ve sosyal alt yapı alanlarının konum ile büyüklükleri toplam standartların altına düşülmemek şartı ile uygulama planlarında değiştirilebilir." 29.maddesinde; "İmar planında gösterilen yolların genişletme, daraltma ve güzergahına ait imar planı değişikliklerinde 1) Devamlığı olan bir yol belli bir kesimde daraltılamaz. 2) Yolların kaydırılmasında, mülkiyet ve yapılaşma durumu esas alınır. 3) İmar planlarındaki gelişme alanlarında (7,00) metreden dar yaya, (10,00) metreden dar trafik yolu açılamaz, meskun alanlarda mülkiyet ve yapılaşma durumlarının elverdiği ölçüde yukarıdaki standartlara uyulur. 4) İmar planı değişikliği ile çıkmaz sokak ihdas edilemez. 5) İmar planı içinde kalan karayolu, kent içi geçişinin değiştirilmesi durumunda, Karayolları Genel Müdürlüğü'nden alınacak görüşe uyulur." düzenlemelerine yer verilmiştir.
Yönetmeliğin gerek yukarıda içeriğine yer verilen düzenlemesi, gerekse Ek-2-a ve Ek-2-b 1/1000 ve 1/5000 lejandlarına göre, trafik yolu olan 10,00 metre üzerindeki en kesitli yolların ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümünü gösterecek olan 1/5000 ölçekli nazım imar planında yer alması gerekirken, daha dar en kesitli olan yaya yolunun (7,00 metrelik) ise üst ölçekli nazım imar planında yer almadan da 1/1000 ölçekli uygulama imar planında gösterilmesi mümkündür.
Uyuşmazlığa konu plan 06/04/2014 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği hükümlerine tabii olmasa da bu yönetmeliğin 24. maddesinin 2. fıkrasında: "Nazım imar planları üzerinde gösterilen sosyal ve teknik altyapı alanlarının konum ile büyüklükleri, toplam standartların altına düşülmemek, nazım imar planının ana kararlarını, sürekliliğini, bütünlüğünü ve genel işleyişini bozmamak ve hizmet etki alanı içinde kalmak şartı ile ilgili kurum ve kuruluşların görüşü dikkate alınarak uygulama imar planlarında değiştirilebilir.", aynı maddenin 3 fıkrasında da: "Uygulama imar planlarında, bölgenin ihtiyacına yönelik çocuk bahçesi, yeşil alan, otopark, cep otoparkı, yol boyu otopark, durak cebi, aile sağlık merkezi, mescit, karakol, muhtarlık, trafo gibi sosyal ve teknik altyapı alanlarını artırıcı küçük alan gerektiren fonksiyonlar ayrılabilir ve bu fonksiyonların konulması nazım imar planına aykırılık teşkil etmez." düzenlemesinin yer aldığı görülmüştür.
İmar planları, çeşitli kentsel işlevler arasında var olan ya da sağlanabilecek olanaklar ölçüsünde en iyi çözüm yollarını bulmak, belde halkına iyi yaşama düzeni ve koşulları sağlamak amacıyla, kentin kendine özgü yaşayış biçimi ve karakteri, nüfus, alan, ulaşım, hizmet ve yapı ilişkileri, yörenin gerek çevresiyle ve gerek çeşitli alanları arasında olan bağlantılar gözönüne alınarak hazırlanır.
Toplum yaşamını yakından etkileyen fiziksel çevrenin sağlıklı bir yapıya kavuşturulması ve toprağın koruma-kullanma dengesinin en rasyonel biçimde belirlenmesi için hazırlanan imar planlarının yargısal denetiminde, bu hususlara uyulup uyulmadığı ve planlanan yöredeki taşınmazların imar planında tahsis edildikleri amaçlar yönünden; mevzuata, üst ölçekli planlara şehircilik ilkeleri ile planlama esaslarına uygunluk açısından detaylı bir şekilde incelenmesi gerekmektedir.
Yukarıda yer alan hükümlere göre, alt ölçekli uygulama imar planında, üst ölçekli nazım imar planı üzerinde gösterilen teknik ve sosyal alt yapı alanlarının konum ile büyüklük standartlarının altına düşmemek ve sosyal donatı dengesi, plan ana kararları, sürekliliği, bütünlüğü korunarak, bilimsel, nesnel ve teknik gerekçelere dayanarak kamu yararının zorunlu kılması halinde değişiklikler yapılabileceği, bu kapsamda plan kararlarının birbirine uygun olmasının zorunlu olduğu anlaşılmaktadır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Uyuşmazlıkta dava konusu ... sayılı parselin de cephe aldığı 1/1.000 ölçekli uygulama imar planı revizyonunda öngörülen 10 metrelik imar yolunun üst 1/5.000 ölçekli nazım imar planında düzenlenmediği görülmektedir.
Danıştay Altıncı Dairesinin yerleşmiş içtihatlarına göre, taşıt yolu olan 10,00 metre ve üzerindeki en kesitli yolların ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümünü gösterecek olan 1/5000 ölçekli nazım imar planında yer alması gerektiği hususu dikkate alındığında, dava konusu taşınmazda öngörülen 10,00 metre en kesitli taşıt yolunun gösterilmediği anlaşıldığından dava konusu 1/5000 ölçekli nazım imar planında planlama ilkelerine ve mevzuata uyarlık görülmemiştir.
Öte yandan, dava konusu 1/1000 ölçekli uygulama imar planı revizyonunda dava konusu taşınmazın 10 metrelik yolda kaldığı ve bu yolun 1/5000 ölçekli nazım imar planında gösterilmemiş olduğu anlaşıldığından dava konusu uygulama imar planı revizyonunda dava konusu taşınmaza getirilen 10 metrelik yol kullanımının üst ölçekli plana aykırı olduğu sonucuna ulaşılmış ve işlemde planlama ilkelerine ve mevzuata uyarlık görülmemiştir. Ayrıca İdare Mahkemesince yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen raporda 10 ve 7 metrelik yollara ilişkin teknik değerlendirme yapılmadığından ve yol geometrisinin uygunluğu değerlendirilmediğinden, anılan hususlara ilişkin teknik değerlendirme yapılmamasında da hukuka uyarlık bulunmadığı anlaşılmıştır.
Parselasyon işlemine gelince, İdare Mahkemesince davanın genişletilmesi kapsamında kaldığı sonucuna ulaşılarak işlemin incelenmeksizin reddine karar verilmiş ise de, dava dilekçesinin içeriğinde parselasyona ilişkin ayrıntılı itirazlara yer verildiği görüldüğünden parselasyonun da esasının incelenmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
Bu durumda, dava konusu parselasyon ile imar planları hakkında yukarıda değinilen açıklamalar göz önünde bulundurularak yerinde yeni bir keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılması sonucunda düzenlenecek rapor dikkate alınmak suretiyle bir karar verilmesi gerekmektedir.
Bu itibarla, davanın kısmen ret, kısmen incelenmeksizin reddine ilişkin temyize konu İdare Mahkemesi kararında isabet bulunmamaktadır.
Öte yandan, davalı idare tarafından vekalet ücreti yönünden temyiz edilen kararın bozulmasına karar verildiğinden, bozma üzerine verilecek karar sonucuna göre vekalet ücreti hususunun yeniden değerlendirileceği tabidir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davacıların temyiz istemlerinin kabulüne,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle kısmen reddine, kısmen incelenmeksizin reddine ilişkin temyize konu ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 09/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.