7. Hukuk Dairesi 2015/39791 E. , 2016/252 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava Türü : Alacak
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda; hüküm süresi içinde duruşmalı olarak davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş ise de; HUMK"nun 438.maddesi gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2- Davacı vekili, davacının, davalı işyerinde 28.07.2012 tarihinden 9.11.2013 tarihine kadar aralıksız çalıştığını, davacının ücretinin net 1.020,00 TL olduğunu ancak hiç zam yapılmadığı gibi SGK primlerinin asgari ücret üzerinden gösterildiğini, davalı şirkete ait davacının çalıştığı işyerinin yem fabrikası olduğunu, davacının 9.11.2013 günü bir grup arkadaşı ile birlikte ücretlerine zam yapılması ve fazla mesai ücretlerinin ödenmesini konuşmak için işveren ile görüşmeye gittiklerini, “bizleri 12 saat çalıştırıyorsunuz, fazla mesai vermiyorsunuz, 2 yıldan beri maaşlara zam yapmadınız, 7 ay önce hamalları işten çıkardınız onların işlerini de bedava bize yaptırıyorsunuz, ücretlerimize zam ve fazla mesai ücreti ödenmesini istiyoruz” dediklerini, bunun üzerine işverenin hepsini 1 ay içinde tazminatlarını ödeyeceğini söyleyerek işten çıkardığını, daha sonra açılan telefon üzerine 13.11.2013 günü işyerine 9 günlük ücretlerini almaya gittiklerini, kıdem ve ihbar tazminatlarının 1 ay içinde ödeneceğinin söylendiğini, tazminatların ödenmesini beklerken davacının devamsızlık yaptığını bildiren ihtarname ile karşılaştığını, haftanın 6 günü 08.00-20.00 saatleri arasında çalıştığını, ayrıca dini bayramlar dışındaki milli bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını, yıllık izinlerini tam olarak kullanmadığını iddia ederek kıdem tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının belirttiği tarihte işe başladığını, çalışmalarının kuruma eksiksiz bildirildiğini, davacının 11.11.2013 tarihinden 13.11.2013 tarihine kadar diğer işçilerin yönlendirmesi ile işe gelmediğini, davalının tutanak düzenlediğini, 13.11.2013 günü noterden ihtarname göndererek işe davet ettiğini ancak davacının işe gelmediği gibi mazeret de bildirmediğini, bunun üzerine davalının, davacının çıkışını vermek zorunda kaldığını, davacının işi kendisinin bıraktığını akabinde bu davayı açtığını, davacının fazla mesai yaptığına, resmi tatil günlerinde çalıştığına ve yıllık izin kullanmadığına dair iddialarının asılsız ve hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, asgari ücret ile çalıştığını, vasıfsız bir işçi olduğunu savunmuş ve davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davacının iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiği, kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, ayrıca bilirkişi raporunda hesap edilen alacaklarının bulunduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hesaplamalara esas ücret ihtilaflıdır.
Davacı vekili davacının ücretinin net 1020,00 TL olduğunu iddia etmiş, hükme esas alınan bilirkişi raporunda da tanık anlatımları, emsal ücret araştırması, davacının kıdemi ve yaptığı iş birlikte değerlendirilerek davacının fesih tarihindeki ücretinin net 1020,00 TL olabileceği tespiti yapıldıktan sonra alacakların bu miktarın brütü üzerinden hesaplanacağı belirtilmiştir. Bilirkişinin bu tespiti tanık anlatımları, davacının kıdemi ve yaptığı iş Dairemizin emsal kararları (2015/4369, 2015/4360, 2015/39792 gibi) dikkate alındığında yerindedir. Ancak bilirkişinin ücretin net 1020,00 TL olduğunu tespit ettikten sonra alacakları bu ücret yerine net 1250,00 TL (brüt 1746,44 TL) üzerinden hesaplaması ve mahkemenin de bu rapora göre karar vermesi hatalı olmuştur.
O halde davalı vekilinin bu yönü amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenden BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 19.01.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.