Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/13851
Karar No: 2013/19861
Karar Tarihi: 24.12.2013

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2012/13851 Esas 2013/19861 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2012/13851 E.  ,  2013/19861 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil

    ... ile ... ve ... Tüzel Kişiliği ve ... Belediye Başkanlığı, ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair .../ ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 02.10.2012 gün ve 563/808 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı ... vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı ... vekili dava dilekçesinde; mevkii ve sınırlarını açıkladığı taşınmazın vekil edeninin babası ... tarafından imar ve ihya edildiğini, uzun yıllar aralıksız olarak tarla niteliğiyle kullandığını, 1994 yılında muris ... tarafından zilyetliğinin vekil edenine devredildiğini, zilyetlik süresinin yirmi yılı aşkın olduğunu açıklayarak 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17. maddeleri gereğince dava konusu yapılan yerin vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Asli müdahil davacılardan ... ve ... 09.05.2005 tarihli dilekçeleriyle, ... . 15.04.2005 havale tarihli dilekçeleriyle ve harç yatırmak suretiyle davaya katıldıklarını bildirmişler, davacı Osman ve babası ... tarafından imar ve ihya edilen taşınmaz birlikte ekip biçtiklerini, imar ve ihya ettiklerini açıklamışlar ve dava konusu yapılan yerin adlarına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
    Davalı ... vekili, dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu, davacı ...’ın daha önce aynı yer için 1999/216 Esas ile dava açtığını, daha sonra davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini, bu dosyanın göz önünde tutulması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuş, 15.03.2004 havale tarihli dilekçesiyle dava konusu yerin ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ... Başkanlığı ile ... ... vekilleri davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır.
    Davalı ... Muhtarlığı"na dava dilekçesi tebliğ edilmiş ancak yargılama oturumlarına katılmamıştır.
    Mahkemece, “… fen bilirkişiler ... ile ... tarafından düzenlenen 09.06.2008 tarihli raporda, A harfiyle gösterilen 9246,50 m2 yüzölçümlü yerin tamamı 12 pay kabul edilerek, 4 payının ... oğlu ..., 2"şer payının ise ... oğlu ..., ... adlarına tapuya kayıt ve tesciline, müdahil davacı ...’ın açtığı dava bakımından dosyanın HMK"nun 150/1 maddesi uyarınca işlemden kaldırılmasına", karar verilmesi üzerine hüküm, yalnızca davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kadastrodan önceki kazanmayı sağlayan zilyetlik, muristen intikal, imar ve ihya hukuksal sebeplerine dayalı olarak TMK.nun 713/1, 996, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14 ve 17. maddeleri gereğince açılan tescil isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, kazanma koşulları ve süresinin davacı ile asli müdahil davacılar yararına gerçekleştiği görüşünden hareketle davanın kabulüne karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli olmadığı gibi davacı ve asli müdahil davacıların birlikte ve bağımsız açtıkları tescil davalarının karara bağlandıkları ve kesinleştikleri dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşıldığı halde 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesinde öngörülen sınırlamalar bakımından mahkemece değerlendirilmediği ve bunun için herhangi bir gerekçe yazılmadığı, taşınmazın tapuda kayıtlı yerlerden olup olmadığının sorulmadığı saptanmıştır.
    Mahkemece, ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2002/203 Esas, 2012/619 Karar sayılı kararı ile asli müdahil davacı ... ... mirasçısı eşi ... ve oğlu ...’ın davayı açan murislerinin ölümünden sonra davaya katıldıkları ancak ... ve ...’ın davayı takip etmedikleri gerekçesiyle HMK"nun 150/1. maddesi uyarınca işlemden kaldırılmasına karar verildiği, ancak daha sonra 03.07.2012 havale tarihli dilekçesiyle muris ...’nın eşi ... kendi adına asaleten ve oğlu ...’ın adına velayeten (1995 doğumlu) yenileme isteğinde bulunmuş, Mahkemece, işlemden kaldırmanın maddi hataya dayalı olduğunu açıklayarak 04.07.2012 tarihli, 2002/203 Esas, 2012/619 Karar sayılı ek kararı ile bunlar açısından tefrik kararı verilmek üzere aynı yer Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/563 Esasa kaydının yapıldığı, belirlenen 12 paydan açıkta kalan 4 pay yönünden hüküm kurulduğu saptanmıştır.
    Yapılan bu açıklamalar karşısında, ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2002/203 Esas ve 2012/563 Karar sayılı dosyalara konu taşınmazın, tarafların hukuki sebeplerinin ve murislerinin aynı olması bu nedenlerle aralarında hukuki ve fiili irtibatın bulunması nedeniyle yine ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/203 Esas, 2012/619 Karar sayılı dava dosyası ile (ana dosya) BİRLEŞTİRİLMESİ ve bu dosya içinde aşağıda belirtilen eksik araştırma ve incelemenin yapılması gerekmektedir.
    Davacı ..., dava konusu taşınmazın babası ... tarafından taşlık olan bu yerin imar ve ihya edildiğini, 1994 yılında zilyetliğinin sunulan senetle kendisine devrettiğini açıklamıştır. Dosyadaki bilgilere göre bunun aksi kanıtlanamamıştır.
    Asli müdahil davacı ... ... yargılama sırasında ölmüş olup dosyada bulunan veraset belgesine göre mirasçılarını davada yer aldıkları ve aktif dava açma ehliyeti bakımından bir eksikliğin söz konusu olmadığı belirlenmiştir.
    Ancak, asli müdahil davacılar ... ve ... istek dilekçelerinde dava konusu yerin babaları ... ...’dan kaldığını, ölümü ile kendileri tarafından kullanıldığını, taşlık olan bu yerin imar ve ihya edildiğini bildirmişler, dosya arasında bulunan veraset belgesine göre ...’in ... ve ... dışında diğer mirasçısı olan eşinin kaldığı ve yargılama sırasında eşi Halime ...’ın alınan beyanına göre ... ve ... adına tapuya kayıt ve tesciline olur verdiğini bildirmiştir. Böylece aktif husumet bakımından bir eksikliğin bulunmadığı görülmüştür.
    Teknik bilirkişilerin rapor ve krokisi eklenmek suretiyle 1954 yılında yapılan tapulama çalışmaları sırasında taşlık niteliğiyle tespit dışı bırakılan ve krokide A harfiyle işaretlenen 9246,50 m2"lik yerin çifte tapunun oluşumunun önlenmesi açısından tapuda kayıtlı yerlerden olup olmadığının Tapu Müdürlüğü"nden sorulması, taşınmaz ve çevresindeki parselleri gösterir birleşik paftanın Kadastro Müdürlüğü"nden istenmesi, dava konusu yere komşu 600, 595, 598, 597, 606, 594, 602 ve getirtilecek pafta üzerinde yapılacak inceleme sonucu tespit edilecek diğer komşu parsellere ait okunaklı kadastro tutanakları ve ekleri ile kadastro sırasında bu parsellere revizyon gören, tapu ve vergi kayıtlarının bulundukları yerlerden getirtilerek dosyaya eklenmesi, teknik bilirkişiler ... ile ...’ın dosyaya sundukları 09.05.2012 tarihli ek raporlarında, dava konusu yerin Tarım İl Müdürlüğünün 13.04.2009 tarihli yazıları ekinde bulunan Mera Komisyonu Haritasında belirtilen 17 nolu mera parseli içerisinde kaldığını açıkladıklarından, teknik bilirkişinin rapor ve krokisi eklenerek dava konusu yerin İl Mera Komisyonunca yapılan mera çalışmaları sırasında teknik bilirkişilerin açıkladıkları gibi 17 nolu mera parseli içerisinde kalıp kalmadığının İl Mera Komisyonu Başkanlığı"ndan sorulması, mera olarak belirlenmiş ise buna ilişkin Mera Komisyonu tespit tutanağı karar örneği, komisyon kararının kesinleştiğine ilişkin bilgiyi içeren belge ve bu bölüme ait paftanın onaylı örneğinin İl Mera Komisyonundan getirtilerek dosya ile birleştirilmesi, uyuşmazlığın çözümünde göz önünde tutulması gerekmektedir.
    Davanın açıldığı 25.04.2002 tarihinden geriye doğru en az yirmi yıl öncesine ait (1972-1982 yılları arası) iki ayrı zamanda çekilmiş yüksek çözünürlüklü hava fotoğraflarının Harita Genel Komutanlığı"ndan, aynı yıllar arasında düzenlenmiş fotoplan, fotometrik ve fotogrametrik paftaların ise Kadastro İl Müdürlüğü"nden getirtilerek dosya arasına konulması, yeniden yapılacak keşifte daha önce götürülmeyen başka bir jeodezi ve fotogrametri uzmanı mühendis, yerel bilirkişi ve tanıklar aracılığıyla komşu parsellere ait kayıt ve belgeler ile hava fotografları, İl Mera Komisyon"undan getirtilecek yukarıda açıklanan harita ve belgeler ile Kadastro İl Müdürlüğü"nden istenen paftalar zemine uygulanmak suretiyle hava fotograflarının çekildikleri, paftaların düzenlendikleri tarihlere göre dava konusu yerin imar ve ihyasının tamamlanıp tamamlanmadığı, kültür arazisi niteliğinde bulunup bulunmadığı, imar ve ihyanın yaklaşık hangi tarihte tamamlandığı, İl Mera Komsiyon"unca düzenlenecek mera haritası ve belgelere göre dava konusu taşınmazın mera olarak herhangi bir tahsisinin yapılıp yapılmadığı konularında jeodezi ve fotogrametri uzmanı mühendisten gerekçeli denetime açık, önceki raporları eleştirir biçimde rapor istenmesi, aynı şekilde daha önce götürülmeyen uzman bilirkişi ve toprak konusunda uzmanlığı bilinen bir akademisyen veya ... yüksek mühendisi aracılığıyla dava konusu yer ve çevresinin toprak incelemesi yapılarak tesciline karar verilen ve krokide A harfiyle gösterilen taşınmaz bölümünün kültür arazisi niteliğinde olup olmadığı, imar ve ihya edilip edilmediği, yaklaşık hangi tarihte imar ve ihyasının tamamlandığı hususlarında gerekçeli denetime açık rapor sunulmasının istenmesi, komşu parsellere ait tapu ve vergi kayıtlarının dava konusu yeri ne gösterdiği üzerinde durulması, yerel bilirkişi ve tanıklar aracılığıyla bu kayıtların uygulanması, yerel bilirkişi ve tanıkların HMK"nun 243 ve 244 maddeleri gereğince davetiye ile keşif yerine çağrılmaları uyuşmazlığın taşınmaza ait bulunması nedeniyle keşif yerinde dinlenmeleri, davacı, asli müdahil davacılar ve murislerinin hangi tarihten itibaren dava konusu taşınmazın imar ve ihyasına başladıkları, taşlık niteliğinde bulunan bu yeri ne şekilde imar ve ihya ettikleri, ne şekilde emek ve para sarfettikleri, imar ve ihyanın hangi tarihte tamamlandığı konularında yerel bilirkişi ve tanıkların bilgilerine başvurulması, beyanlar arasında çelişki bulunduğu takdirde HMK.nun 261. maddesi gereğince aykırılığın giderilmesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 17. maddesi uyarınca imar ve ihyanın tüm olumlu ve olumsuz koşullarının hiçbir duraksamaya yer vermeyecek biçimde araştırılıp saptanması gerekmektedir.
    Bundan ayrı, davacıların birlikte ve bazı dosyalarda ise yalnız başına açtıkları tescil davalarına ilişkin ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 1999/622 Esas, 2003/1051 Karar, 2001/460 Esas, 2008/506 Karar, 2004/402 Esas, 2004/905 Karar, 2008/124 Esas, 2008/280 Karar, 2009/283 Esas, 2009/832 Karar, 2000/56 Esas, 2000/832 Karar, 2000/56 Esas, 2001/ Karar sayılı dosyaları ile sırasıyla 35.000, 34.468,66, 6100,9834, 23127 ve 93.000 m2 yüzölçümlü yerler bakımından hüküm kurdukları kararların kesinleştikleri, dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşıldığı gibi ... Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğü"nce bildirilen 1999/218, 19994/708, 1994/638, 2001/451, 2002/612 Esas sayılı dosyalar ile Hazinenin savunmasında bildirdiği 1999/216 Esas sayılı dosyalara konu taşınmaz miktarlarının 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14. maddesinde yer alan kuru-sulu sınırlamaları yönünden gözönünde tutulması, miras bırakanlarının terekenin paylaşım tarihinden itibaren davacı ile asli müdahil davacıların bağımsız yirmi yıllık zilyetlikleri olmadığından, ...’ın babası ..., ... ve ..."nin babası ... ..., yargılama sırasında ölen ... ...’ın her biri için tek kişiymiş gibi kabul edilerek bunların her birinin üç kişinin ayrı ayrı en fazla sulu toprakta kırk, kuru toprakta ise yüz dönümü alabilecekleri ilkesinin gözönünde bulundurulması buna göre 14. maddedeki oranların değerlendirilmesi, davacılar ile murislerinin belgesizden edindikleri taşınmazlara ait kadastro tutanaklarının okunaklı örneklerinin getirtilerek kuru-sulu bakımından miktar sınırlamaları bakımından gözönünde tutulması, ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu hüküm kurulması doğru değildir.
    Davalı ... vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK" nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 24.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi