
Esas No: 2007/8013
Karar No: 2007/13924
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2007/8013 Esas 2007/13924 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : Çanakkale İş Mahkemesi
Tarih : 22.12.2006
No : 638-471
Davacı, 02.04.2003 tarihinden sonra tarım Bağ-Kur sigortalısı olmadığının tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlerle davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı 02.04.2003 tarihinden itibaren 2926 sayılı Yasaya tabi tarım Bağ-Kur sigortalısı olmadığının tesbitini istemiştir
Mahkemece istemin reddine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Yasa’da 506 sayılı Yasa’nın 79.maddesine koşut geçmiş tarım Bağ-Kur hizmetlerinin tesbitine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir. 2926 sayılı Yasa’nın 7. maddesi hükmüne göre, bu yasaya göre sigortalı sayılanlar, sigortalı sayıldıkları tarihten itibaren en geç üç ay içinde Kurum’a başvurarak kayıt ve tescillerini yaptırmak zorundadırlar. Anılan Yasa’nın 5. maddesi ile 7. madde de belirtilen süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacağı hükmü getirilmiştir. 2926 sayılı Yasa’nın 2. ve 3. maddeleri kapsamında, kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunanlardan yasanın uygulanma tarihinde 50 yaşını dolduran kadınlarla, 55 yaşını dolduran erkekler dışındakiler bakımından tarım Bağ-Kur sigortalılığı zorunlu sigortalılık niteliğinde bulunmaktadır.Başka bir ifade ile sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçip kaçınmak mümkün değildir. Diğer yandan resen tescil başlığını taşıyan 9.maddeye göre bu yasa kapsamında sigortalı sayılanların sigortalılıklarının başladığı tarihten itibaren 3 ay içinde Kurum’a kayıt ve tescilini yaptırmayanların tescil işlemlerinin Kurum’ca re’sen yapılması gerekmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 36.maddesi kapsamında Kurum’un prim alacaklarını Bakanlar Kurulu Kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi mümkündür. Bu bağlamda 2.madde kapsamına girenlerin belirtilen şekilde prim borçlarının ürün bedellerinden tevkifat suretiyle kesilerek Bağ-Kur’a ödenmesi halinde kayıt ve tescil için kurum’a başvuru olmasa dahi bahse konu biçim de prim ödenmesi suretiyle kayıt ve tescil konusundaki iradelerini ortaya koydukları tartışmasızdır. Bağ-Kur’un iş bu prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil mükellefiyetine aykırılık teşkil etmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 10.maddesine göre kayıt ve tescil işlemlerinde Valilik, Kaymakamlık, Özel İdare, Belediye, Muhtarlık ve Nüfus İdareleri kayıtları ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, kanunla kurulu meslek kuruluşlarının, tarım satış kooperatifler kanununa göre kurulan pancar ekicileri İstihsal Kooperatifleri ile Birliği, T.Şeker Fabrikaları Anonim Şirketi ve tarım kesimine yönelik faaliyette bulunan milli bankaların kayıtlarının esas alınacağı bildirilmiştir. Bu kayıtların tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmanın yasal karinesi olduğu ortadadır.
Yapılan incelemede davacının 19.11.1995-02.04.2003 tarihleri arasında Ziraat Odası’na kayıtlı olduğu, Tarım Kredi Kooperatif kaydının olmadığı, üzerine kayıtlı zirai arazisinin bulunduğu, Ziraat Bankası’ndan kredi alıp almadığının araştırılmadığı, 4 adet tarlasını 1.11.2002-30.10.2003 ve 1.10.2003-1.10.2004 tarihleri arasında kiraya verdiği bu hususun Muhtarlık köy karar defterine işlendiği, 2003 yılında üç defa DGD geliri aldığı, muhtar ve tanıkların davacının tarımsal faaliyette bulunmadığı şeklinde beyanda bulundukları, 1.8.1988 tarihinde tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil edilip 11.7.2002 tarihinde SSK lı çalışması nedeniyle sigortalılığının durdurulup 1.8.2002 tarihinde yeniden başlatıldığı 1.11.2004 tarihine kadar aralıklı prim ödemesinde bulunduğu, 12.7.2002-20.7.2002 tarihleri arasında SSK. zorunlu sigortalılığı, 1.5.2003 tarihinde SSK isteğe bağlı sigortalısı olduğu görülmektedir.
Toplanan bu delillerden davacının 2.4.2003 tarihinden sonra sigortalılık şartlarını taşımadığı anlaşılmaktadır. Yapılacak iş; 22.2.2006 tarihinde kabul edilen ancak sosyal güvenlik ile ilgili yasaların yürürlüğe girdiği andan itibaren hukuksal sonuçlarını doğuracağı, dolayısıyla devam eden tamamlanmamış uyuşmazlıklarda uygulanması gerektiği ilkesinden hareketle 5458 sayılı Yasa"nın 15. maddesi ile 2926 sayılı Yasa"nın 4/c maddesinde düzenlenen " yıllık tarımsal faaliyet gelirlerinden bu faaliyete ilişkin masraflar düşüldükten sonra kalan tutarın aylık ortalamasının, 16 yaşından büyükler için tesbit edilen asgari ücret tutarından az olduğunu beyan eden veya belgeleyenler ” in sigortalı sayılmayacaklarına ilişkin hükümde dikkate alınarak davacının 2.4.2003 tarihinden sonraki zirai gelire ilişkin vergi kaydı getirilerek çıkacak sonuca göre hüküm kurmaktır.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik inceleme ve hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 18.07.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.