Davacı 1.6.1999-9.9.2003 tarihleri arası tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlerle davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı murisi eşinin 01.06.1999-09.09.2003 tarihleri arasında , 2926 sayılı Yasaya tabi tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitini istemiştir
Mahkemece istemin reddine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Yasa’da 506 sayılı Yasa’nın 79.maddesine koşut geçmiş tarım Bağ-Kur hizmetlerinin tesbitine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir. 2926 sayılı Yasa’nın 7. maddesi hükmüne göre, bu yasaya göre sigortalı sayılanlar, sigortalı sayıldıkları tarihten itibaren en geç üç ay içinde Kurum’a başvurarak kayıt ve tescillerini yaptırmak zorundadırlar. Anılan Yasa’nın 5. maddesi ile 7. madde de belirtilen süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacağı hükmü getirilmiştir. 2926 sayılı Yasa’nın 2. ve 3. maddeleri kapsamında, kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunanlardan yasanın uygulanma tarihinde 50 yaşını dolduran kadınlarla, 55 yaşını dolduran erkekler dışındakiler bakımından tarım Bağ-Kur sigortalılığı zorunlu sigortalılık niteliğinde bulunmaktadır.Başka bir ifade ile sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçip kaçınmak mümkün değildir. Diğer yandan resen tescil başlığını taşıyan 9.maddeye göre bu yasa kapsamında sigortalı sayılanların sigortalılıklarının başladığı tarihten itibaren 3 ay içinde Kurum’a kayıt ve tescilini yaptırmayanların tescil işlemlerinin Kurum’ca re’sen yapılması gerekmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 36.maddesi kapsamında Kurum’un prim alacaklarını Bakanlar Kurulu Kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi mümkündür. Bu bağlamda 2.madde kapsamına girenlerin belirtilen şekilde prim borçlarının ürün bedellerinden tevkifat suretiyle kesilerek Bağ-Kur’a ödenmesi halinde kayıt ve tescil için kurum’a başvuru olmasa dahi bahse konu biçim de prim ödenmesi suretiyle kayıt ve tescil konusundaki iradelerini ortaya koydukları tartışmasızdır. Bağ-Kur’un iş bu prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil mükellefiyetine aykırılık teşkil etmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 10.maddesine göre kayıt ve tescil işlemlerinde Valilik, Kaymakamlık, Özel İdare, Belediye, Muhtarlık ve Nüfus İdareleri kayıtları ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, kanunla kurulu meslek kuruluşlarının, tarım satış kooperatifler kanununa göre kurulan pancar ekicileri İstihsal Kooperatifleri ile Birliği, T.Şeker Fabrikaları Anonim Şirketi ve tarım kesimine yönelik faaliyette bulunan milli bankaların kayıtlarının esas alınacağı bildirilmiştir. Bu kayıtların tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmanın yasal karinesi olduğu ortadadır.
Yapılan incelemede davacının murisinin Ziraat Odası kaydının olmadığı, Tarım Kredi Kooperatif kaydının araştırılmadığı, üzerine kayıtlı zirai arazisinin bulunmadığı, Ziraat Bankası’ndan kredi almadığı, davacının murisinin sattığı çay ürün bedelinden Y.Ç. Sanayi A.Ş tarafından 2001,2002 ve 2003 yıllarında prim kesintilerinin yapıldığı ancak şirketin ekonomik imkansızlıkları nedeniyle primlerin Kuruma yatırılmadığı, davacı murisinin 22.05.1999-31.05.1999 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa’ya tabi sigortalı olup 15.7.2003 tarihinde yeniden esnaf Bağ-Kur’lusu olarak tescilinin yapılarak 27.4.2006 tarihine kadar prim ödemesinde bulunduğu görülmektedir.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 26.3.1994 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanan 4 nolu 2926 sayılı Yasa"nın uygulama tebliğinin (B) bendinde tevkifat yapacak olan gerçek ve tüzel kişiler belirtildikten sonra (İ) bendinde bu kişilerin satın aldıkları ürün bedelinden yaptıkları prim kesintilerini kurum hesabına intikal ettirmemeleri halinde Kuruma karşı sorumlu olacakları, aktarılmayan tevkifat tutarlarının sorumlulurdan yasal faizi ile birlikte tahsil edileceği ayrıca o tarihte yürürlükte bulunan T.C.K."nun 526. maddeleri uyarınca cezalandırılmaları için Cumhuriyet Savcılığında suç duyurusunda bulunulacağı bildirildiğinden alıcı tarafından ürün bedelinden prim kesintisinin yapılmış olması sigortalılığın oluşması için yeterli olup kesilen primlerin kurum hesabına yatırılıp yatırılmamış olması davacı açısından sonuca etkili değildir.
Mahkemece bu yön düşünülmeksizin sonuca gidilmesi isabetsiz olmuştur.
Yapılacak iş davacı murisinin 2001,2002 ve 2003 yıllarında ürün teslim ettiği Y.Ç. Sanayi A.Ş’den ilk prim kesinti tarihini müstahsil makbuzlarını getirtip tesbit etmek Tarım Kredi Kooperatifi ile başkaca zirai amaçlı kooperatiflerde kaydının bulunup bulunmadığının araştırılarak, bulunması halinde kayıt tarihlerini gösteren belgeleri getirtmek tüm deliller bir arada değerlendirilerek sonuca gitmektir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.07.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.