14. Ceza Dairesi 2016/5247 E. , 2020/1828 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun cinsel istismarı
HÜKÜM : Çocuğun cinsel istismarı suçundan mahkumiyet
İlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle başvurunun muhtevası ve inceleme tarihine kadar getirilen kanuni düzenlemeler nazara alınarak dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ile kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Hükümden sonra 24.11.2015 günlü, 29542 sayılı Resmî Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamı ile 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi yönünden kısmi iptal kararı verildiğinden, anılan husus nazara alınarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/3-c maddesinde şüpheli veya sanığın müdafi tutmak için yeterli mali olanaklardan yoksun bulunması ve adaletin selametinin de gerektirmesi halinde, mahkemece görevlendirilecek bir avukatın yardımından ücret ödemeksizin yararlanabilme hakkının bulunduğunun açıklandığı, iç hukukumuzda ve tarafı bulunduğumuz sözleşmede mevcut bu ilke karşısında, AİHS"nin temel hakka ilişkin hüküm içeren 6. maddesinin, iç hukukumuzda aynı konuda kanun ve yönetmeliklerle getirilip yukarıda işaret edilen düzenlemelere nazaran öncelikle uygulanması gerektiği ve dosya içeriğine göre müdafi tutmak için gereken mali imkânlara sahip olmadığı anlaşılan sanığa, ceza miktarı itibarıyla istemi aranmaksızın görevlendirilen müdafi için takdir edilen ücretin yükletilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,
Kanuna aykırı, sanık müdafisinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu hususların yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetki uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükümde yer alan TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün çıkarılarak yerine
“Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı da nazara alınmak kaydıyla sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkralarının uygulanmasına” ibaresinin eklenmesi ve hüküm fıkrasındaki sanığa tayin edilen müdafi için takdir edilen avukatlık ücretinin sanıktan tahsiline ilişkin kısmın karardan çıkarılması suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 09.03.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.