
Esas No: 2011/3382
Karar No: 2012/2098
Karar Tarihi: 19.03.2012
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/3382 Esas 2012/2098 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki üyelikten ihraç kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkillerinin davalı kooperatifin üyesi olduğunu, düzenli ödeme yapmalarına rağmen 14 yıldır inşaatın bitmediğini, bu nedenle ödeme yapmayı bıraktıklarını, davalının müvekkillerini ortaklıktan çıkardığını, ihraç kararına dayanak olan yönetim kurulu kararının müvekkillerine tebliğ edilmemesi nedeniyle Kooperatifler Kanunu"nun 16. maddesine aykırı davranıldığını ileri sürerek, ihraç kararının iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacılar ile aynı konumda olan ve aidatlarını ödemeyen üyelerin ihracına karar verildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacılar tarafından belirlenen aidatların ödendiği iddiasında bulunulmayıp, aksine kooperatif yönetimi tarafından toplanan paraların amacına uygun kullanılmadığından dolayı ödeme yapmadıklarının anlaşıldığı, bilirkişi raporuna göre davacıların 1. ve 2. ihtarnamelerde istenilen miktarda borçlarının bulunduğu, ihtarnamelerin usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davacılar dışında aynı durumda olan bir kısım üyeler hakkında da ihraç kararı verildiği, bilirkişilerin ihraca ilişkin eşitlik ilkesine uyulmadığına yönelik belirlemelerine bu nedenle itibar edilmediği, her ortağın hukuki durumunun kişisel olması ve kendi içinde değerlendirilmesi gerektiği, verilen ihraç kararının yerinde olduğu gerekçesiyle, davacıların davasının reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
1- Dava, kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali istemine ilişkindir.Kooperatif ana sözleşmesinin 14/2 maddesine göre, parasal yükümlülüklerini 30 gün geciktiren ortaklara ihtarname gönderilmesi gerektiği öngörülmüş olup, davalı kooperatif tarafından keşide edilen 07.11.2008 tarihli birinci ihtarnamede, diğer yıllara ait alacaklarla birlikte 2008 Temmuz ayından başlamak üzere aylık 300,00 TL"den 1.200,00 TL. borç bildiriminde bulunulduğu, buna göre ihtarnamede talep edilen miktara 2008 yılı Ekim ayı borcunun da dahil edildiği anlaşılmaktadır.Genel kurulda aidat borcunun ödenmesi gereken gün kararlaştırılmamış ise her ayın son gününün ödeme günü olduğu kabul edilmelidir. Bu durumda, aidatlar için ödeme günü belirlenerek, Ekim ayı aidatının talep edildiği 07.11.2008 tarihli ilk ihtar tarihine göre 30 gün gecikmenin gerçekleşip gerçekleşmediği üzerinde durulması, ihtarnameye henüz muaccel hale gelmemiş 2008 Ekim ayı aidat borcunun dahil edilmiş olması halinde anılan ilk ihtarnameye dayanılarak verilen ihraç kararı usulsüz olacağından, mahkemece iptaline karar verilmesi gerekirken, bu hususlar üzerinde durulmadan eksik incelemeye dayalı yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
2- Bozma neden ve şekline göre, davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alının harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 19.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.