
Esas No: 2014/13009
Karar No: 2015/3274
Karar Tarihi: 06.04.2015
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2014/13009 Esas 2015/3274 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu ... Köyü çalışma alanında bulunan 104 ada 8, 14, 15, 16, 19, 37, 39, 40, 42, 44 ve 162 parsel sayılı tarla vasıflı taşınmazlar irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ölü ... davacılardan ..., ..., ..., ..., davalı ... ve ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacılar irsen intikal ve taksim nedenine dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacılardan ... yönünden davanın açılmamış sayılmasına, diğer davacılar yönünden davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılardan ..., ..., ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar, taşınmazların kök murislerinden geldiğini ve murisleri arasındaki anlaşmaya göre kök murislerinden gelen taşınmazlardan ... Köyünde bulunanlardan kendilerinin, ... Köyünde bulunanlardan ise davalıların hisse almayacak olmasına rağmen davalıların anlaşmaya aykırı davrandığı iddiası ile taşınmazlardaki davalı hisselerinin tapu kaydının iptali ile miras hisseleri oranında adlarına tesciline karar verilmesini talep etmiş, mahkemece, dava konusu taşınmazların tarafların kök murisinden intikal ettiği ancak davacıların rızai taksim iddiasını kanıtlayamadığı kabul edilmek sureti ile davanın reddine karar verilmiş ise de yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Aynı kök miras bırakan ...’dan gelen gerek ... Köyü, gerek ... Köyünde bulunan taşınmazların kadastro tutanakları getirtilip ne şekilde kesinleştiği araştırılmamış, davalılardan ...’in taşınmazlarda becaiş yapıldığını anne babasından duyduğuna ilişkin 14.11.2012 günlü celsedeki beyanı irdelenmemiştir. Bu şekildeki eksik inceleme ile hüküm kurulması isabetsizdir. Hal böyle olunca doğru sonuca ulaşabilmek için; yerel bilirkişi ve taraf tanıkları ile fen bilirkişisinin katılımı ile yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşifte tarafların murisleri arasında davacı tarafın ileri sürdüğü şekilde ... Köyünde bulunan taşınmazların davalılara, ... Köyündeki taşınmazların davacılara bırakılmasına ilişkin bir taksimin yapılıp yapılmadığı, taksim yapılmış ise taksim tarihinden sonra taşınmazları kimin hangi süreyle zilyet ettiği, bu taksimin bozulup bozulmadığı hususlarında yerel bilirkişi ve tanıklardan olaylara dayalı bilgi alınmalı, yerel bilirkişi, tespit bilirkişileri ve tanık beyanları arasındaki varsa çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeli, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece, bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacılar vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine,
06.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.