
Esas No: 2020/1034
Karar No: 2020/1271
Karar Tarihi: 26.11.2020
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2020/1034 Esas 2020/1271 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1034
KARAR NO : 2020/1271
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/10/2018
NUMARASI : 2018/121E. 2018/390K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen itirazın iptai davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, ilamda yazılı nedenlerle yetkisizlik kararına ilişkin verilen hükme karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili davasında özetle; müvekkili şirket tarafından denizyolu nakliyat emtia sigorta poliçesi ile sigortalanan dava dışı sigortalıya ait emtiaların ... gemisi ile ABD'den Belçika'ya nakliyesi işleminin davalı ... sorumluluğunda gerçekleştirildiğini, davalı ... navlun faturasını düzenleyen ve taşıyan – forwarder sıfatıyla davanın açıldığını, davalı Hapag 'a ise konişmento belgelerini düzenlemiş olduğunu, emtiaların ABD 'den Belçika'ya nakliyesi sonrası konteynerlerin Antwerp limanına tahliyesi sırasında hasara uğradığının tespit edildiğini, davalıların basiretli bir taşıyıcı olarak gerekli dikkat ve özeni göstermemiş olmaları neticesinde hasarın meydana geldiğini, fatura ve yapılan tespitler gereğince 196.023,60 USD sigortalı zararının müvekkili şirket tarafından tanzim edildiğini, davalılara rücu hakkının doğduğunu, davalılara müracatta bulunulduğunu ancak sonuç alınamadığını, buna ilişkin icra takibinin başlatıldığını, davalıların itiraz ettiğini belirterek icra takibine yapılan itirazın iptali ile ticari faizi ile birlikte tahsiline, % 20 'den az olmayan oranda icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... Tic Ltd Şti. vekili savunmasında özetle; müvekkilinin, yükün ABD 'nin Charleston Limanından Belçika'nın Anterp Limanına taşınması organizasyonunu gerçekleştirdiğini ve navlun faturasını kesmekle taşıyan sıfatını haiz olduğunu, müvekkilinin konişmentoya taraf olmadığını, konişmentonun arka yüzünde yer alan sözleşmeye göre talep ve yargılamalarda Alman Hukukunun uygulanacağının ve Hamburg Mahkemelerinin yetkili olacağının belirtildiğini, müvekkili şirketin İzmir adresinde bulunduğunu, yetkili mahkemenin İzmir Mahkemeleri olduğunu, davacının sigortalısına yapmış olduğu Ex Gratia (Hatır Ödemesi) ödemenin müvekkili şirkete rücu edilebilmesinin hukuken mümkün olmadığını, davacı yanın halef sıfatını kazanamadığını, hasarın meydana geldiği yer ve zaman itibariyle müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, davacı yanın faiz taleplerinin hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın uluslararası yetki yönünden reddine, davanın yetkili İzmir Mahkemelerine gönderilmek üzere yetki yönünden reddine, davanın aktif husumet ehliyeti yokluğundan reddine, olmadığı takdirde esasa ilişkin bahsi geçen sebeplerden davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ... A.Ş. vekili savunmasında özetle; müvekkilinin İzmir'de mukim bir şirket olduğunu, mahkemenin yetkili olmadığını, taşımanın ABD Charleston Limanından Belçika Anvers'e yapılmış olduğunu, taşıyana yöneltilebilecek taleplerin incelenmesi bakımından Hamburg Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davacı tarafın aktif husumet ehliyetine haiz olmadığını, müvekkilinin pasif husumet ehliyetine haiz olmadığını, yükün taşıyanın zilyetliğinde bulunmadığını ve yükün gemiden hasarsız şekilde tahliye edildiğini, yükün hatalı istiflenmesinin sebebiyet verdiği hasarlardan ... uyarınca taşıyanın sorumlu olmadığını, ekspertiz raporlarında esas alınan sovtaj bedelinin yükün hurda değerinden düşük olduğunu belirterek davanın yetkisizlik nedeniyle reddine, aktif husumet yokluğu ve pasif husumet noksanlığı nedeniyle usulden reddine, davanın esastan reddine, sınırlı sorumluluk def'inin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "...Davalılar vekilleri tarafından dava konusu taşımaya ilişkin konişmentoda Hamburg Mahkemelerinin yetkili kılındığından bahisle milletlerarası yetki itirazında bulunulmuş ise de, davalı şirketlerin Türk Kanunlarına göre kurulan ve faaliyet adresleri Türkiye'de olan şirketler olması nedeniyle kendi ikametgah mahkemelerinde kendilerini daha iyi savunacak durumda iken Hamburg Mahkemelerinin yetkili olduğuna ilişkin yetki itirazında bulunmaları MK 'nun 2.maddesi ile bağdaşmadığından davalıların bu yöndeki yetki itirazı yerinde görülmemiştir. (Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 25/11/2015 tarihli 2015/5517 esas - 12591 karar sayılı kararında belirtildiği şekilde) Davalıların iç hukuka ilişkin yetki itirazları ise HMK 'da düzenlenen yetki hükümlerine göre belirlenmesi gerekmektedir. HMK 'nun 6.maddesinde genel yetkili mahkeme davalıların ikametgahlarının bulunduğu yer mahkemesi olarak düzenlenmiş olup, tüzel kişilerde uyuşmazlık konusu işlem şube tarafından yerine getirildiği durumlarda şubenin bulunduğu yer mahkemesi de yetkili kabul edilmiştir. Eldeki dosyada, her iki davalının ticaret sicilde kayıtlı olan adresinin İzmir'de bulunduğu, dava dilekçesinde davalılardan ... AŞ 'nin adresinin Ataşehir / İstanbul olarak gösterildiği, söz konusu adresin şube adresi olduğu kabul edilse dahi taşıma sözleşmesinin bu şube tarafından yapıldığı dosya kapsamına göre iddia ve ispat olunamadığından ... yönünden de yetkili mahkemenin ticaret sicilde kayıtlı olan adrese göre belirlenebileceği, sonuç olarak her iki davalının faaliyet adresinin İzmir'de bulunması nedeniyle HMK 'nun 6.maddesine göre İzmir Mahkemelerinin yetkili olduğu, ..." gerekçesiyle, HMK nun 6.maddesi gereğince yetkili mahkemenin İzmir Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu kabul edildiğinden mahkememizin yetkisizliği nedeniyle dava dilekçesinin reddine, karar kesinleştiğinde süresinde ve talep halinde dosyanın yetkili bulunan İzmir Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde: önceki beyanlarını tekrarla; Yargılamanın deniz ticareti hukukundan doğan davalara bakmakla münhasıran yetkili İstanbul Mahkemelerinin yetkisinde bulunmadığı tespit edilmiş ise yetkili Mahkemenin deniz ticareti hukukundan doğan davalara bakmakla münhasıran yetkili İzmir Mahkemeleri olduğunun hükme bağlanması gerektiğini, İzmir ilinde 6102 sayılı TTK'nın 5/2 maddesi gereğince TTK ve diğer Kanunlardan doğan deniz ticaret ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmak üzere İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi münhasaran görevlendirilmiş olduğunu, bu bakımdan kurulan hükümde davaya bakmaya yetkili Mahkemenin İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunun açık bir şekilde belirtilmemesi hatalı olduğunu,İlk derece Mahkemesinin esasa ilişkin yetkisizlik kararı doğru ve yerinde olmakla birlikte kurulan hüküm, dava dilekçesi tebliğe çıkartıldıktan, dilekçelerin teatisi aşaması tamamlandıktan ve yargılama başladıktan sonra ön inceleme duruşmasında tesis edilmekle, bu nedenle davalılar lehine vekalet ücreti takdir edilmemesinin hukuka ve usule aykırı olduğunu,
Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu yetkisizlik kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştin.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, davacı ... şirketinin emtia sigorta poliçesi ile sigortaladığı emtianın hasarlanması nedeniyle davacının sigortalısına ödediği hasar bedelini davalı akdi ve fiili taşıyıcıdan rucüen tahsiline ilişkin olarak başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, yukarıda açıklanan gerekçelerle davanın yetkisizliğine karar verilmiş, bu karara karşı davalı vekili tarafından, yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK'nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Mahkemesince; açılan iş bu davalarda yetkili mahkemenin İzmir Ticaret Mahkemeleri olduğu belirtilerek, HMK.nun 115/2.maddesi uyarınca davanın usulden reddine karar verilmiştir.Dava süresinde istinaf edilmiş ve istinaf talebinde ilk derece mahkeme kararının isabetsiz şekilde verildiğin, zira deniz ticaret davalarına bakma görevinin İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesinde olduğunu ileri sürmektedir.HMK da dava şartı olarak düzenlenmiş olan görev hususu genel mahkemeler ile özel ihtisas mahkemeleri arasında veya özel ihtisas mahkemeleri arasında söz konusudur. TTK'nın Değişik 5. Maddesinde "Bir yerde birden fazla Ticaret Mahkemesinin bulunması durumunda iş durumunun gerekli kıldığı yerlerde Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca, Asliye Ticaret Mahkemelerinden biri veya bir kaçı münhasıran bu kanundan veya diğer kanunlardan doğan deniz ticaretine ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmakla görevlendirilebilir." hükmünü içermektedir. Bu yasal düzenleme karşısında ticaret mahkemeleri arasındaki deniz ticaret davaları ile görevli mahkeme olarak HSYK tarafından İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin görevlendirilmiş olduğu ilgili HSYK kararları ile sabittir. Şu halde, İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesinin istinafa konu kararında, HMK'nın 20. maddesinde öngörülen yetkisizlik kararları ile mahkemenin yetkisizliğine, yetkili mahkemenin İzmir Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğuna karar verilmekle yetinilmiş ise de HSK tarafından görevlendirilen ihtisas mahkemesinin kararda gösterilmemesi sonuca etkili görülmemiştir. Çünkü, İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi, yetkisizlik kararı kesinleştiğinde, dosyayı İzmir'e gönderirken, deniz ticaretinden ve deniz sigortalarından doğan davaları görmekle görevlendirilen asliye ticaret mahkemesine göndermek zorundadır. Bu nedenle, kararın düzeltilmesine gerek bulunmamaktadır.HMK'nın 323. maddesinde yargılama giderlerinin nelerden ibaret olduğu düzenlendikten sonra, 331/2. maddesinde "Görevsizlik yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde, yargılama giderlerine o mahkeme hükmeder. Görevsizlik yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkeme dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum eder." şeklinde düzenleme yer almaktadır. Bu nedenle, yetkisizlik kararıyla birlikte yargılama giderlerine hükmedilmemesinde usul ve yasaya aykırılık yoktur.Açıklanan bu gerekçelerle, HMK'nın 353/1.b1. maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK'nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine,2-Davalı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,3-Davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın, HMK'nın 20.maddesi uyarınca, İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğine, 5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK'nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 26.11.2020 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.