18. Ceza Dairesi 2015/309 E. , 2016/3665 K.
"İçtihat Metni"
KARAR
Hakaret suçundan sanık ..."in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 125/1 ve 62/1. maddeleri gereğince iki kez 2 av 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hapis cezalarının ayrı ayrı aynı Kanun"un 50/1-d. maddesi gereğince 3 ay süre ile alkollü mekanlara gitmekten yasaklanması seçenek yaptırımına çevrilmesine dair Karaman 2 Sulh Ceza Mahkemesinin 16/.05/2012 tarihli ve 2011/1009 esas, 2012/621 sayılı kararını, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 27.02.2015 tarih ve 65156 sayılı istem yazısıyla dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:
İstem yazısında “1-Karaman Cumhuriyet Başsavcılığının 19/12/2011 tarihli ve 2011/7597 soruşturma. 2011/3160 esas ve 2011/1813 sayılı iddianamesinde müştekilere hitaben hakarette bulunduğu iddiası ile sanık hakkında yapılan yargılama sonucu her bir şikayetçi yönünden ayrı ayrı hakaret suçundan mahkumiyet hükmü kurulmuş ise de; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun --Zincirleme Suç" başlıklı 43. maddesinin 1. fıkrasında; "Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda, bir cezaya hükmedilir. Ancak bu ceza, dörtte birinden dörtte üçüne kadar artırılır. Bir suçun temel şekli ile daha ağır veya daha az cezayı gerektiren nitelikli şekilleri, aynı suç sayılır. Mağduru belli bir kişi olmayan suçlarda da bu fıkra hükmü uygulanır- şeklinde zincirleme suç tanımlanmış, ikinci fıkrasında ise: "Aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi durumunda da, birinci fıkra hükmü uygulanır denilmek suretiyle zincirleme suçtan farklı bir müessese olan, aynı nev"iden fikri içtima kuralı düzenlendiği, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu sistematiğinde, kural olarak Kanundaki suç tanımına uygun her bir netice ayrı bir suç oluşturmasına karşın. bu kuralın istisnaları olarak, "suçların içtimai" bölümünde, 42, 43 ve 44. maddelerine yer verildiği ve aynı nev"iden fikri içtima halinde. fil yani hareket hukuksal anlamda tek ve bu fiille aynı suç birden fazla kişiye karşı işlenmekte olduğu ve bu durumda hareket tek olduğu için, fail hakkında tek bir ceza verilmesi. ancak bu cezanın mağdur sayısı fazla olduğu için, TCK"nın 43/1. maddesine göre artırılması gerektiği halde her bir katılan yönünden ayrı ayrı yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesinde,
2-5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 50/1-(d) maddesinin "Mahkum olunan cezanın yarısından bir katma kadar süreyle, belirli yerlere gitmekten veya belirli etkinlikleri yapmaktan yasaklanmaya ... çevrilebilir" şeklindeki düzenlemesi karşısında hükmedilecek seçenek Yaptırım süresinin asıl ceza süresini geçemeyeceği gözetilmeden sanık hakkında her bir katılan önünden hükmedilen 2 ay 15 gün hapis cezasının ayrı ayrı 3 ay süreyle alkollü mekanlara gitmekten yasaklanması seçenek yaptırımına çevrilmesinde, isabet görülmemiştir.” denilmektedir..
Hukuksal Değerlendirme:
a- TCK"nın 43. maddesinin uygulanması gerektiğine ilişkin olarak yapılan incelemede:
5237 sayılı TCK’nın “Zincirleme Suç” başlıklı 43. maddesinin 1. fıkrasında; “Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda, bir cezaya hükmedilir. Ancak bu ceza, dörtte birinden dörtte üçüne kadar artırılır. Bir suçun temel şekli ile daha ağır veya daha az cezayı gerektiren nitelikli şekilleri, aynı suç sayılır. Mağduru belli bir kişi olmayan suçlarda da bu fıkra hükmü uygulanır” şeklinde zincirleme suç tanımlanmış, ikinci fıkrasında ise; “Aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi durumunda da, birinci fıkra hükmü uygulanır” denilmek suretiyle zincirleme suçtan farklı bir müessese olan, aynı nev’iden fikri içtima kuralı düzenlenmiştir.
Türk Ceza Kanunu sistematiğinde, kural olarak yasadaki suç tanımına uygun her bir netice ayrı bir suç oluşturmasına karşın, bu kuralın istisnaları olarak, TCK’nın “suçların içtimaı” bölümünde, 42, 43 ve 44. maddelerine yer verilmiştir. Aynı nev’iden fikri içtima halinde, fiil yani hareket hukuksal anlamda tektir ve bu fiille aynı suç birden fazla kişiye karşı işlenmektedir. Bu durumda hareket tek olduğu için, fail hakkında tek bir ceza verilecek, ancak bu ceza mağdur sayısı fazla olduğu için, TCK’nın 43/1. maddesine göre artırılacaktır. (Ceza Genel Kurulunun 05/06/2012 tarih ve 15/491-219 sayılı ilamı da bu doğrultudadır.)
İnceleme konusu somut olayda; iddianamede hakaret suçundan sanık ..., müştekiler Ramazan ve Hatice "ye karşı “Allah"ınızı kitabınızı sinkaf ederim” dediğinin iddia edildiği, mahkemece de eylemin bu şekilde kabul edildiğinin anlaşıldığı, ancak sanığın müştekilere bu sözlerle, aynı anda ve tek bir fiille hakarette bulunması şeklinde gerçekleşen eylemi nedeniyle, TCK’nın 43. maddesinde düzenlenen zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerekirken, her bir müşteki için ayrı ayrı ceza verilmesinin hukuka aykırı olduğu belirlenmekle kanun yararına bozma talebinin bu yönden kabulü gerekmiştir.
b- TCK"nın 50/1-d maddesinin hatalı uygulanmasına ilişkin olarak yapılan incelemede:
TCK"nın 50/1-d maddesi uyarınca, belirli yerlere gitmekten veya belirli etkinlikleri yapmaktan yasaklanma tedbiri süresinin, hükmolunan hapis cezasının yarısından az, kendisinden fazla olamayacağının gözetilmemesi hukuka aykırı bulunmuştur.
Sonuç ve Karar:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın, düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1- Sanık ... hakkında, Karaman 2 Sulh Ceza Mahkemesinin 16/.05/2012 tarihli ve 2011/1009 esas, 2012/621 sayılı kararının, hakaret suçundan kurulan hükümler yönünden, 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2- CMK"nın 309/4-b maddesi gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, 29.02.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.