
Esas No: 2016/2949
Karar No: 2018/7609
Karar Tarihi: 05.11.2018
Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2016/2949 Esas 2018/7609 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇA SÜRÜKLENEN ÇOCUK : ...
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK"nın 157/1, 31/3, 62, 50, 52 maddeleri gereğince mahkumiyet
Dolandırıcılık suçundan yapılan yargılama sonucunda, suça sürüklenen çocuğun TCK’nın 157/1, 31/3, 62, 52 maddeleri gereğince cezalandırılmasına, CMK’nın 231/5. maddesi gereğince hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, aynı maddenin 8. fıkrası uyarınca üç yıl denetim süresine tabi tutulmasına dair Beyoğlu Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi’nin 22/02/2010 tarih, 2007/220 E., 2010/17 K. sayılı kararının 23/03/2010 tarihinde kesinleştiği, denetim süresi içinde, suça sürüklenen çocuk hakkında 26/05/2012 tarihinde yeniden işlediği sonraki suçtan dolayı mahkumiyetine karar verildiği ve bu kararın kesinleşmesiyle yapılan ihbar üzerine CMK"nın 231/11. maddesi gereğince; hükmün açıklanmasına ilişkin İstanbul 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi’nin 05/04/2013 tarih, 2012/127 E., 2013/65 K. sayılı kararı ile suça sürüklenen çocuğun atılı suçtan mahkumiyetine ilişkin hüküm, suça sürüklenen çocuk müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Olay tarihinde suça sürüklenen çocuk ile mahalleden tanıdığı katılan ..."nın mahallede karşılaşarak parka doğru gittikleri, suça sürüklenen çocuğun parkın içerisinde katılandan cep telefonunu istediği, katılanın vermek istememesi üzerine tehditle korkutarak cep telefonunu aldığı, sonrasında suça sürüklenen çocuğun mesaj çekmesini bilmediğini söyleyerek katılana cep telefonunu verip bir mesaj çektirdiği, akabinde ise katılanı bir binanın yanına götürdüğü, telefonu ver yoksa seni öldürürüm diyerek telefonu elinden alıp uzaklaşmak suretiyle yağma suçunu işlediğinin iddia olunduğu, ancak değişen suç vasfıyla eyleminin dolandırıcılık suçunu oluşturduğunun kabul olunduğu olayda;
Katılanın aşamalarda değişmeyen beyanlarında telefonun tehditle alındığını belirtmesi karşısında; suça sürüklenen çocuğun eyleminin TCK"nın 148/1 maddesinde düzenlenen yağma suçunu oluşturduğu gözetilmeksizin suç vasfında yanılgıya düşülerek dolandırıcılık suçundan hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanun"un 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkın gözetilmesine, 05/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.