8. Hukuk Dairesi 2013/18258 E. , 2014/9520 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Borca itiraz
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire"ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR
Alacaklı tarafından borçlu aleyhine ... 6. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2009/570 Esas- 2013/472 Karar sayılı kararına dayanılarak başlatılan ilamlı takipte, borçlu vekili İcra Mahkemesi"ne başvurusunda takibe konu menfi tespit ilamının kesinleşmeden takibe konulamayacağından bahisle 9364.79 TL yönünden takibin iptalini talep etmiştir. Mahkemece, menfi tespit ilamı kesinleşmeden takip yapılamayacağı gerekçesiyle takibin iptaline karar verilmesi üzerine; hüküm alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Menfi tespit ilamının İcra ve İflas Kanunu’nun 72/5. maddesi karşısında kesinleşmeden takibe konulması olanaklı değildir. İlam bir bütün olup, ilamda yer alan eklentiler de aynı kurala tabidir. İlamda yer alan tüm alacak kalemlerinin ilamın kesinleştiği tarihte muaccel hale geleceği belirgin olmakla, ilam kesinleşmeden eklentilerin ayrıca takibe konu edilmeleri de söz konusu olamayacaktır.
Diğer bir anlatımla; borçlunun borçlu olmadığını kanıtlamak için açtığı menfi (olumsuz) tespit davası sonunda alınan ilamın yargılama gideri ve tazminata ilişkin bölümleri, davanın kabulü ya da reddine ilişkin bölümü ile bir bütündür. Bu kalemlerin kesinleşmesi ve infazı ancak bir bütün olarak ilamın kesinleşmiş olmasına bağlıdır. Dolayısıyla, ilamın esas hakkındaki hükmü kesinleşmeden vekalet ücreti ve icra inkar tazminatına ilişkin hüküm bölümü ayrıca infaz ve icra takibine konu edilemez. (HGK. 05.10.2005 tarih ve 12-534 2005/554 sayılı kararı)
6100 sayılı HMK"nun 26. maddesinde ise "Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre talep sonucundan daha azına karar verebilir." hükmü düzenlenmiştir.
Somut olayda ... 6. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2009/570 Esas, 2013/72 Karar sayılı 18.02.2013 tarihli ilamının incelenmesinde; ... Taah. İth. İhr. İma. Paz. San ve Ticaret Ltd. Şti. tarafından ... Meyve Suları ve Gıda Tic. A.Ş. aleyhine açılan asıl davanın kabulü ile dava konusu çekler yönünden davacınınn 543,25 TL borçlu bulunmadığının tespitine, birleşen 2004/628 Esas sayılı dosyada davacı ... Meyve Suları Gıda Sanayi Ticaret A.Ş. tarafından ...ye karşı açılan davanın kısmen kabulü ile 17.559,75 TL alacağın ticari faiziyle birlikte tahsiline, birleşen 2005/570 Esas sayılı dosyada ise ... Tah. İth. İhr. İma. Paz. San. Tic. Ltd. Şti tarafından ... Meyve Suları Gıda San. Tic. A.Ş. aleyhine
açılan istirdat davasının reddine karar verildiği, alacaklı ... tarafından 17.559,75 TL asıl alacak, ve tüm davalarda lehine hükmedilen vekalet ücreti ile menfi tespit davasındaki yargılama gideri ve bunların işlemiş faizinin tahsili amacıyla toplam 62.492,89 TL için takip başlatıldığı, borçlunun ise şikayetinde ilamın kesinleşmemesi nedeniyle asıl dava da hükmedilen ve takibe konulan 6.130,24 TL vekalet ücreti ve 99,98 TL yargılama giderinin, birleşen 2005/570 Esas sayılı dosyanın menfi tespit davasından dönüşen istirdat davası olması nedeniyle hükmedilen 3.000,00 TL vekalet ücreti ile bu alacak kalemlerine işletilen 130,57 TL faiz olmak üzere toplam 9.364,57 TL"nin iptalini istediği anlaşılmaktadır. Birleşen 2005/570 Esas sayılı dosyada menfi tespitten dönüşen istirdat davası olmadığı doğrudan açılan istirdat davası olduğu ilam içeriğinden anlaşılmakla bu davada hükmedilen 3.000,00 TL vekalet ücreti kesinleşmeden takibe konulabilir. Menfi tespit davasında hükmedilen alacaklar ve eklentileri ilam kesinleşmeden takibe konulamayacağından 99,98 TL yargılama gideri ve 6.130,24 TL vekalet ücreti ile bu kalem alacakların işlemiş faizinin iptali ile yetinilmesi gerekirken talep aşılarak takibin tümden iptaline karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK"nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine
13.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.