15. Ceza Dairesi 2017/29884 E. , 2021/24 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : 1- TCK."nın 158/1-f-son, 52/2-4, 53, 58 maddeleri gereğince mahkumiyet
2- TCK."nın 204/1, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafi tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın katılanın yetkilisi olduğu şirket ile yapmış olduğu ticari alışveriş nedeniyle, 8.329 TL bedelli olan çeki verdiği, çek bedelinin karşılıksız çıkması üzerine yapılan şikayet sonucu Bakırköy 20. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2007/1357 esas sayılı dosyasında yapılan yargılama sırasında çek üzerinde bulunan keşideci imzanın sanığın eli ürünü olmadığı gerekçesiyle beraat hükmü verildiği, bu şekilde sanığın satın aldığı ürünler karşılığında; başkalarına imza attırarak veya kendi imzasını değiştirmek sureti ile imzalanmak suretiyle sahte olarak düzenlenen çeki vererek, nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddia edilen olayda;
1- Sanığın resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyet hükmüne ilişkin temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Sanığa yüklenen “resmi belgede sahtecilik” suçunun, 5237 sayılı TCK’nın 204/1. maddesinde belirtilen cezasının miktarı ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu aynı Kanun"un 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen 12 yıllık olağanüstü dava zamanaşımının suç tarihi olan 17/06/2006 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşıldığından, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Yasa"nın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan sanık hakkında “resmi belgede sahtecilik” suçundan açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5237 sayılı TCK"nın 66/1-e, 67/4. ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞMESİNE,
2- Sanığın nitelikli dolandırıcılık suçundan mahkumiyet hükmüne ilişkin temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Katılan vekilinin kararın verilmesinin akabinde sunduğu 11/08/2014 havale tarihli dilekçe ve eklerinde; suça konu çekin katılana ... isimli kişi tarafından verildiğini, katılanın sanığı tanımadığını, mahkemedeki beyanında yanlışlıkla sanığın isminin geçtiğini, çek bedelinin de sanık tarafından karar tarihinden önce 10/07/2014 tarihinde ödendiğini belirtmesi, alınan bilirkişi raporlarında; çekteki keşidecisi imzasının sanığın eli ürünü olmadığı görüş ve kanaatinin bildirilmiş olması karşısında;
Gerçeğin hiçbir kuşkuya yer vermeksizin tespiti bakımından; sanığın savunmaları ve katılan vekilinin dilekçesinde belirttiği hususlar doğrultusunda katılanın yeniden beyanının alınarak gerekirse yapılan alışverişe ilişkin belge ve kayıtlar da istenerek çekin sanık ya da ... tarafından verilip verilmediğinin kesin ve net olarak belirlenmesi, ...’ın açık kimlik ve adres bilgilerinin araştırılarak, bulunması halinde ayrıntılı beyanına başvurulması, ayrıca yazı ve imza örneklerinin (istiktap ve/veya medarı tatbik) alınarak suça konu çek üzerindeki yazı ve imzaların eli ürünü olup olmadığının tespiti amacıyla bilirkişi incelemesi yapılması, tüm deliller toplandıktan sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve tespiti gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
a- Katılan vekilinin 11/08/2014 dilekçesinin ekinde sunmuş olduğu 10/07/2014 tarihli makbuzda sanık tarafından çek bedelinin tamamının ödendiğinin belirtilmesi karşısında; sanık hakkında TCK’nın 168. maddesinde düzenlenen “etkin pişmanlık” hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması suretiyle eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
b- 5237 sayılı TCK"nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f), (j) ve (k) bentlerinde sayılan hallerde adli para cezasının tayininde eğer suçtan elde edilen haksız menfaat miktarı belli ise; o takdirde tespit olunacak temel gün, suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde, asgari bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı Kanun"un 52. maddesi uyarınca, 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezası belirlenmesi gerektiği gözetilerek, sanık hakkında adli para cezasının 832 gün yerine 833 gün şeklinde fazla adli para cezası tayini,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca, hükmün BOZULMASINA, 11/01/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.