MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : Beraat

Sanığın nitelikli dolandırıcılık suçundan beraatına ilişkin hüküm, katılan tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanık hakkında verilen beraat hükmü aleyhine 03/10/2013 tarihli dilekçesiyle temyiz talebinde bulunan o yer Cumhuriyet Savcısının, 09/10/2013 tarihli yazısı ile temyizden vazgeçtiğini belirtmesi karşısında, katılanın temyiz talebiyle sınırlı olarak yapılan incelemede;
Sanık ..."nın, araç alım satımı ile iştigal edenLtd. Şirketi"ni kardeşleri ve ı ile birlikte işlettiği; ancak şirketi temsil yetkisinin ve ı"da olduğu, katılan ..."ın 34 ZG 5797 plaka sayılı aracının komisyon karşılığında satışı için Otomotiv"e gittiği ve temyiz dışı ı ile satış sözleşmesi imzaladığı, 19/12/2008 tarihinde Kartal 15. Noterliği"nin 70268 yevmiye nolu vekaletnamesi ile "ya vekalet verdiği, aracın 23/12/2008 tarihinde üçüncü bir kişiye satıldığı halde, sanık ve kardeşi Bülent"in katılana aracın satılmadığını söyleyerek bir süre katılanı oyaladıkları, daha sonra katılanın trafik şube müdürlüğünden aracın 3. kişiye satıldığını öğrenmesi üzerine, ı"nın katılana senet verdiği, ancak senet üzerindeki eksiklik nedeniyle tahsilinin mümkün olmadığı, yeniden sanıkların iş yerine giden katılana bu defa temsil yetkisi olmayan sanık ..."nın senet düzenlediği ve borcun tahsil edilememesi için şirket kaşesini basarak imzaladığı iddia edilen olayda;
Katılanın, ı tarafından düzenlenen senedin kabul edilmemesi üzerine iş yerine geldiğini, iş yerinde sanık ..."nin bulunduğunu, eksik senedi iade ettiğini, talebi üzerine sanığın kendisine yeni bir senet düzenleyip imzaladığını, kendisinin ısrarı üzerine de şirket kaşesini bastığına yönelik 17/05/2010 tarihli savcılık beyanı, sanık ..."nin, katılana şahsi senet vermek istediğini; ancak, ısrarı üzerine şirket kaşesi bastığına yönelik savunması ile icra takibi aşamasında senede yönelik olarak sanık veya kardeşi ı tarafından herhangi bir itirazda bulunulmadığı ve borcun kabul edildiği de nazara alındığında, sanık ile katılan arasındaki uyuşmazlığın alım satım akdinden kaynaklanan hukuki ihtilaf mahiyetinde olduğu ve atılı nitelikli dolandırıcılık suçunun yasal unsurları itibariyle oluşmadığı gerekçesiyle verilen beraat hükmünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçun unsurlarının oluşmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılanın atılı suçun sübut bulduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, beraata ilişkin hükmün ONANMASINA, 07/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.