Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : TCK"nın 89/4, 62/1, 51/1-3. maddeleri gereğince mahkumiyet

Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin, sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Oluşa ve dosya kapsamına göre; yerleşim yerinde, gece vakti aydınlatmanın olduğu bölünmüş yolun sol şeridinde seyretmekte olan sanığa, kendisi ile aynı istikamette sağ şeritte seyreden katılanların içinde bulunduğu otomobilin şerit ihlali yapması sonucu sanığın aracının sağ yan kısmına, sol arka yan kısmı ile çarpması şeklinde meydana gelen olayda; düzenlenen kaza tespit tutağında, otomobilin, kontrolsüz şekilde sola doğru şerit değiştirmek suretiyle sol şeritte seyreden sanığa çarpmasında kusurlu olduğunun, sanığa ise bu durumda kusur yüklenemeyeceğinin belirtildiği, Ankara Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 10.04.2014 tarihli raporda ise "Sürücü ..., sevk ve idaresindeki otomobil ile gece vakti, meskun mahalde, bölünmüş yolun sol şeridini takiben seyredip, aydınlatmanın olduğu olay mahalline geldiğinde, yola gereken dikkatini vermemiş, hızı konusunda verdiği ifadeden anlaşılmakla, hızını mahal şartlarına göre ayarlamamış, bu haliyle, sağında seyretmekte iken sola, önüne doğrultu değiştiren sürücü ..."ın kullandığı otomobile önlemsizce çarpması sonucu meydana gelen olayda, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı hareketi ile K.T.K."nun 52/b maddesi gereğince tali kusurlu"" olduğunun ifade edilmesi karşısında, kaza tespit tutanağı ve bahsi geçen rapor arasındaki çelişki giderilerek kusur durumunun tespiti için Karayolları trafik bilirkişi heyeti veya İstanbul Teknik Üniversitesi"nde görevli teknik bilirkişi heyetinden rapor alınıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması,
İsabetsiz olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince, hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 22.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.