
Esas No: 2016/13166
Karar No: 2016/12263
Karar Tarihi: 15.12.2016
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/13166 Esas 2016/12263 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davada .... Kadastro ve .... Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, yapılan kadastro çalışmaları neticesinde, .... köyü, 101 ada, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 11,12, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 28 ve 33 ile .... köyü 101 ada 10, 13, 14, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 32, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44 ve 45 parsel sayılı taşınmazların davalılar adına tespit edildiğini, ancak bu yerlerin müvekkil köy tüzel kişiliğinin kadim merası olduğunu belirterek yapılan tespit işleminin iptaline, dava konusu taşınmazların .... köy tüzel kişiliği merası olarak sınırlandırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
... vekili ise; .... köyü 101 ada 4, 5, 6, 7, 8, 9, 11,12, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 28, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44 ve 45 nolu parsellerin özel mülkiyete tâbi olan kısımlarının haricinde kalan kısımlarının davacı köye ait köy mera alanları olduğunu ileri sürerek müdahalenin önlenmesi ve taşınmazların .... köyü merası olarak sınırlandırılmasına karar verilmesi talebiyle davaya müdahil olmuştur.
.... Kadastro Mahkemesince, taraflar arasında meranın aidiyetine ilişkin hukuki uyuşmazlık bulunduğu ve yargılama görevinin genel hukuk mahkemelerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
.... Asliye Hukuk Mahkemesi ise; kadastro mahkemesinin dava konusu parsellerin niteliği hakkında bir karar vermeden doğrudan mera aidiyeti tartışmasına girip görevsizlik kararı verdiğini, halbuki .... Kadastro Mahkemesinin öncelikle dava konusu parsellerin niteliğini belirlemesi, daha sonra da bu yerleri mera olarak belirlemiş ise mera aidiyetine ilişkin talebi bu dosyadan ayırıp bu talebe ilişkin görevsizlik kararı vermesi gerektiği bunun yanı sıra .... Kadastro Mahkemesinin kararının 3 numasalı hüküm fıkrasında; "...gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize başvurup dava dosyasının görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi durumunda re"sen davanın açılmamış sayılmasına ve tespit gibi tesciline.." şeklinde olduğundan ve görevsizlik kararından sonra talep üzerine dosya gönderildiğinden hali hazırda dava konusu parsellerin kadastro tutanaklarının henüz kesinleşmemiş ve doğru sicilleri oluşturulamamış olduğu gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı vermiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Dosya kapsamından dava konusu edilen taşınmazların kadastro çalışmaları sırasında kişiler adına yapılan tespitlerinin 03/11/2010 ilâ 02/12/2010 tarihleri arasında askı ilânına çıkarıldığı, davacının 30/11/2010 tarihinde iş bu davayı yasal süresi içinde açtığı anlaşılmakla, kadastro tespit tutanaklarının kesinleşmemiş olduğundan, uyuşmazlığın kadastro mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince .... Kadastro Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 15/12/2016 tarihinde oy birliği ile karar verildi.