17. Hukuk Dairesi 2015/3009 E. , 2017/9017 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davacıların sürücü olan desteklerinin,... plakalı araç ile çarpışması sonucu vefat ettiğini,kazanın oluşumunda desteğin kusurunun bulunmadığını,... plakalı aracın iflas eden ... A.Ş. Tarafından zorunlu trafik sigortası yapıldığından güvence hesabının sorumluluğunun bulunduğunu belirterek,her bir davacı için 500"er TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş iken; 23.07.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini arttırmıştır.
Davalı vekili, davanın zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak; davanın kabulü ile davacı ... için 11.473,60 TL, davacı ... için 12.445,63 TL maddi tazminatın 06.11.2012 tarihinden işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle, ölenin yakınlarının, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 41. maddesinde (6098 sayılı TBK"nun 49. md.) haksız fiil tanımlanmış, 60. maddesinde de (TBK"nun değişik 72. md) haksız fiilden zarar görenin bundan kaynaklanan zararının tazmini istemiyle açacağı davaların zararı ve faili öğrendiği tarihten itibaren 1 yıl ve herhalde haksız fiil tarihinden itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresine (TBK"nun 72. maddesinde 2 ve 10 yıllık zamanaşımı süreleri öngörülmüştür) tabi bulunduğu belirtilmiştir.
Buna karşılık 2918 sayılı ..."nun 109/1 maddesinde; motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler için, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve herhalde kaza gününden başlayarak 10 yıllık zamanaşımı süresi öngörülmüştür. Maddenin özellikle 2. fıkrasında "dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğarsa" ifadesi ile kanun koyucu taraf ayrımı yapmaksızın (davacı, davalı veya dava dışı 3. kişi) yapmış olduğu fiil cezayı gerektiriyor ise uzamış ceza zamanaşımı uygulanacağı ifade edilmiştir. Görüldüğü gibi, BK"nun 60. ve 2918 sayılı ..."nun 109/2. maddesindeki düzenlemeler, zamanaşımı süresinin başlangıcı yönünden birbirine paraleldir. Aralarındaki tek fark, zamanaşımı süresinin trafik kazalarından doğan tazminat talepleri bakımından 1 yıl yerine, 2 yıl olarak öngörülmesidir. (TBK"nun 72. maddesi ile bu konuda da paralellik sağlanmıştır.) 2918 sayılı Kanun"un anılan madde hükmünde gözden kaçırılmaması gereken husus, ceza kanununda öngörülen daha uzun zamanaşımı süresinin tazminat talebi ile açılacak davalar için de geçerli olabilmesinin sadece eylemin ceza kanununa göre suç sayılması koşuluna bağlanmış bulunmasıdır. Bu düzenlemenin iki ayrı sonucu bulunmaktadır. Söz konusu yasa hükmü, ceza zamanaşımının uygulanabilmesi için sadece eylemin aynı zamanda bir suç oluşturmasını yeterli görmekte; bunun dışında fail hakkında mahkumiyet kararıyla sonuçlanmış bir ceza davasının varlığı hatta böyle bir ceza davasının açılması ya da zarar görenin o davada tazminat yönünden bir talepte bulunmuş olması koşulu aranmamaktadır.Dahası söz konusu hükümde, ceza zamanaşımının uygulanması bakımından sürücü ve diğer sorumlular (örneğin işleten) arasında bir ayrım da yapılmamış, böylece kuralın bunların tümü için geçerli olduğu hepsi için aynı zamanaşımı süresinin uygulanacağı öngörülmüştür(HGK"nun 5.6.2015 tarih 2014/17-2198 2015/1495 sayılı kararı).
Açıklanan ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında; kaza sonucu davacıların desteği dahil birden fazla kişi kaybetmiştir. Kaza tarihinde yürürlükte olan 765 sayılı TCK"ya göre zamanaşımı süresi 10 yıldır. Davaya konu trafik kazası08.02.2003 tarihinde meydana gelmiş, maddi tazminat istemini içeren asıl dava, fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak, 14.11.2012 tarihinde açılmıştır. Yargılama sırasında davacı taraf, 23.07.2014 tarihli ıslah dilekçesiyle, maddi tazminat talebini arttırmıştır. O halde, mahkemece ıslah edilen kısmın zamanaşımına uğradığından, ıslah edilen miktar bakımından davanın reddi gerektiği göz önüne alınmadan yazılı şekilde karar verilmiştir.
3-Öte yandan, dava dilekçesindeki talebin biçimi ve kusur dağılımına göre davalı ... Hesabının sorumluluğunun davalı ...A.Ş."ye sigortalı olan araç sürücüsünün kusuru ile sınırlı olduğu gözetilmeden, davalının diğer aracın sürücüsü olan desteğin kusurundan da sorumlu tutulması isabetli bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, 2 ve 3 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile verilen hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."na geri verilmesine 12.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.