
Esas No: 2014/13303
Karar No: 2015/6745
Karar Tarihi: 16.06.2015
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2014/13303 Esas 2015/6745 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir 7. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 29/05/2014
NUMARASI : 2013/87-2014/208
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 13.02.2013 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin fekki istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 29.05.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Fatma tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, 45065 ada 11 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, taşınmazın bulunduğu bölgede 1997 yılında imar ıslah düzenlemesi yapıldığını, taşınmazında davalılar lehine 60.000.000,00 ETL kanuni ipotek tesis edildiğini, ipotek bedelini ödemek suretiyle ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
Davalı C.. C.., davayı kabul etmediğini, reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı F.. Ş.., davacının dava dilekçesinde belirttiği ipotek bedelini kabul etmediğini, ipoteğin rayiç değerinin ödenmesini ileri sürmüştür.
Mahkemece, bilirkişi tarafından hesaplanan 1.558.99 TL ipotek bedelinin her iki davalıya ayrı ayrı ödenmesi halinde ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir.
Hükmü, davalı F.. Ş.. temyiz etmiştir.
Davada kanuni ipoteğin terkini talep edildiğinden, terkin halinde ödenecek bedel davacının taşınmazına davalıya ait taşınmazdan imar parseli oluşturabilmek için kaç metrekare yer eklenmiş ise o miktardaki yerin dava tarihindeki rayiç değeri belirlenerek bu bedelin depo ettirilmesinden sonra ipoteğin kaldırılmasına karar verilmelidir.
Somut olayda, mahkemece keşif yapılmak suretiyle bilirkişi raporu alınmış ise de, dava konusu taşınmazda her iki davalı yararına ayrı ayrı 10"ar metrekare ipotek tesisi edildiği, bu alanın işlem tarihindeki değeri ve bu değerin dava tarihine kadar olan yasal faizi toplamının ipotek bedeli olarak hesaplandığı, dosyaya ibraz edilen 29.04.2014 tarihli bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığı anlaşılmıştır.
Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş, mahallinde uzman bilirkişiler marifetiyle keşif yapılarak taşınmazın bulunduğu mevkideki emsal değerler gözetilmek suretiyle imar uygulaması sırasında davalının parselinden davacı parseline kaç metrekare yer gittiği hesaplanarak dava tarihindeki rayiç değerini belirlemek ve bu bedeli depo ettirmek olmalıdır. Tüm bu yönler gözetilmeden mahkemece, 1.558.99 TL ipotek bedelinin davalılara ayrı ayrı ödenmesi halinde ipoteğin kaldırılması suretiyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.06.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.