8. Hukuk Dairesi 2014/8539 E. , 2014/9870 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Giresun 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 19/07/2012
NUMARASI : 2012/51-2012/456
S.. D.. ve P.. K.. ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair Giresun 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 19.07.2012 gün ve 51/456 sayılı hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi davalılar vekili tarafından süresinde istenilmiş ise de duruşma isteğinin değerden reddine karar verilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili dava dilekçesinde, davalıların mirasbırakanı Fatma ile vekiledenlerinin ortak mirasbırakanı H. D.’den intikalen gelen 114 ada 1 ve 2 sayılı parseller ile 1891 ve l892 sayılı parsellerden kaynaklanan miras payının davalıların mirasbırakanı Fatma tarafından 21.01.1980 tarihinde miras payının devri senedi ile vekiledenine devrettiğini, o tarihten beri taşınmazı kullandığını, zilyetlik süresinin yaklaşık otuzbeş seneyi bulduğunu açıklayarak 1981, 1982 ve 114 ada 1 ve 2 sayılı parsellerdeki davalıların mirasbırakanı F. K. adına kayıtlı olana ve davalılar tarafından adlarına intikali sağlanan paylar bakımından tapu kayıtlarının iptali ile vekiledeni Salim Devrin adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar vekili davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, “... dosyadaki delillere göre davanın dayanağının TMK.nun 677 ve 678. maddelerinin oluşturduğu muris H. D.’in 01.07.1978 tarihinde öldüğü, yasa ve uygulama gözetildiğinde mirasın ölüm ile açıldığı, dolayısıyla ortak murisin sözleşmeye katılmasının ve izni bulunmasının şart olmadığı, sözleşmenin 21.01.1980 yılında yapıldığı, mirasın açılmasından sonra mirasçılar arasında yazılı olarak yapılan sözleşmenin geçerli olduğu, zilyetliğin bu tür davalarda sonuca etkisinin olmadığı gerekçesiyle 4 parsel ile ilgili davanın kabulüne, davalıların mirasbırakanı F. K. adına kayıtlı olan daha sonra davalılar adına kayıtlı olan payların iptali ile davacı adına tesciline" karar verilmesi üzerine, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 21.01.1980 tarihli “ Gayrimenkul Satış Senedidir" başlıklı sözleşmeden kaynaklanan ve TMK.nun 677. maddesi çerçevesinde çözümlenmesi gereken miras payının devri bakımından tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de hükme esas alman 21.01.1980 tarihli miras payının devri sözleşmesinin kapsamının keşfen belirlenmediği, söz konusu her dört parselin anılan sözleşme kapsamında kalıp kalmadığının araştırıldığı belirlenmiştir. Açıklandığı biçimde sözleşme kapsamı belirlenmeden davanın kabulüne karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.
06.07.2012 tarihinde yapılan keşifte dinlenen davalı ve davacı tanıklarının beyanları sonuca ulaşmak bakımından hüküm vermeye yetersiz bulunmaktadır. Sözü edilen sözleşme kapsamı dinlenen taraf tanıklarına okutulmak suretiyle belirlenmediği gibi mevkii ve sınırları itibarıyla da dava konusu taşınmazları kapsayıp kapsamadığı açıklığa kavuşturulmamıştır. Ortak tanık muhtar A.. U.., sözleşmenin hazırlandığı şekli ile kendisine getirildiğini ve o hali ile tasdik ettiğini bildirmiştir.
21.01.1980 tarihli miras payının devri sözleşmesinde mevkiler açıklanmak suretiyle babası H. D.’den gelen taşınmazlardaki miras paylarını kardeşi S.. D..’e bedeli karşılığında Fatma tarafından devredildiği açıklanmıştır. Senetler ada ve parsel numaraları yer almamaktadır. Bu bakımdan yeniden yapılacak keşifte tarafların gösterdikleri tanıkların HMK.nun 243 ve 244. maddeleri gereğince davetiye ile keşif yerine çağrılmaları uyuşmazlığın taşınmaza ilişkin bulunması nedeniyle keşif yerinde dinlenmeleri, 21.01.1980 tarihli sözleşme kapsamı taraf tanıklarına ayrı ayrı okutulmak suretiyle 1891 ve 1892 sayılı parseller ile ( 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/ a maddesi gereğince yapılan işlem sonucu sırasıyla 149 ada 12 ve 149 ada 11 parsel numaraları almışlardır.) öncesi kadastronun 243 ve 244 parsel numaraları olan taşınmazların ise aynı şekilde yapılan işlem sonucu 114 ada 1 ve 114 ada 2 parsel numaralarını alan bu taşınmazların miras payının devri senedi kapsamında kalıp kalmadığının sorularda yöneltilmek suretiyle taraf tanıklarından sorulması, HMK.nun 261. maddesi uyarınca tanıkların ayrı ayrı dinlenmesi, beyanlar arasında çelişki bulunduğu takdirde yüzleştirilmek suretiyle aykırılığın giderilmesi, beyanların doğruluğunun teknik bilirkişi taralından rapora ve krokiye aktarılmasının sağlanması, dava konusu 149 ada 12, 11, 114 ada 1 ve 114 ada 2 sayılı parsellerin yapılacak araştırma ve inceleme sonucu senet kapsamında kaldığının saptanması durumunda TMK.nun 677. maddesi de gözetilerek şimdiki gibi davanın kabulüne karar verilmesi, aksi halde toplanan delillere göre bir karar verilmesi gerekirken senet kapsamı hiçbir duraksamaya yer vermeyecek biçimde belirlenmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
Kabul şekline göre de, 1891 ve 1892 sayılı parseller 28.05.2012 tarihinde yani karar tarihinden önce 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/a maddesi gereğince yapılan pafta yenilemesi sonucu sırasıyla 149 ada 12 ve 149 ada 11 sayılı parsel numaralarını almasına ve artık 1891 ve 1892 sayılı parseller diye bir parsel olmamasına karşın sicilin oluşmasında duraksama yaratacak biçimde 149 ada 12 ve 11 sayılı parsellerin iptal ve tescili yerine eski parsel numaraları bakımından iptal ve tescile karar verilmesi doğru değildir.
Davalılar vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK. nun geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK. nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 223,00 TL peşin harcın istek halinde davalılara iadesine 16.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.