8. Hukuk Dairesi 2013/16167 E. , 2014/9871 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 15. Asliye (Kartal 4.) Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 20/11/2012
NUMARASI : 2011/49-2012/623
M.. C.. ile T.. K.., dahili davalı İstanbul Valiliği, Milli Emlak Dairesi Başkanlığı aralarındaki zilyetliğe vaki elatmanın önlenmesi, ecrimisil davasının reddine dair İstanbul Anadolu (Kartal 4.) 15. Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 20.11.2012 gün ve 49/623 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı Kartal Sulh Hukuk Mahkemesi"ne verdiği dava dilekçesinde; mirasbırakan M. C."in 13.11.2008 tarihinde vefat ettiğini, geriye mirasçı olarak kendisi ile Azime İşgören"in kaldığını, mirasbırakanın mülkiyeti Hazine"ye ait 2420,00 m2 yüzölçümlü 119 parsel sayılı taşınmazın 250,00 m2"lik kısmının zilyedi olduğunu, arazi üzerinde gecekondusu bulunduğunu, miras bırakanın vefatından sonra davalının taşınır ve taşınmaz mallarına el koyduğunu açıklayarak davalının taşınır ve taşınmazlar üzerindeki vaki tecavüzün önlenerek kendisine teslimine, davalının tecavüzü nedeniyle yoksun kalınan 1.500,00 TL"nin davalıdan alınarak yasal mirasçılara ödenmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının iddialarının mesnetsiz olduğunu, dava konusu taşınmazın mirasbırakan M. C."e değil, 1996 yılında vefat eden F. C."e ait olduğunu, taşınmazın F. C. ile M. C."in 30.10.1979 tarihinde evlenmesinden önce F. C.tarafından alındığını, tüm resmi kayıtlarda F. C."in hak sahibi olarak göründüğünü, davalının F. C."in kızı olduğunu, annesinden kalan mirasta 3/4 pay sahibi olduğunu, bu hakkı kullandığını, tüm taşınır malların halen dava konusu gayrimenkulde durduğunu, fakat sözlü uyarılara rağmen davacı tarafından alınmadığını açıklayarak davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm; davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Kartal 3. Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından verilen 04.11.2010 tarih ve 2009/550 Esas-2010/1582 Karar sayılı görevsizlik kararı 31.12.2010 (aslında kesinleşme tarihinin 03.01.2011 olması gerekir) tarihinde kesinleşmiş olup kesinleşmenin 1086 sayılı HUMK döneminde olduğu, dosyanın yetkili Kartal Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi"ne gönderilmesine ilişkin talep dilekçesinin ise davacı vekili tarafından yine aynı dönemde
20.01.2011 tarihinde verildiği ve dosyanın Asliye Hukuk Mahkemesi"ne aktarıldığı, Asliye Hukuk Mahkemesi"nce 21.01.2011 tarihinde tevzi formu düzenlendiği, tensibin de 24.01.2011 tarihinde yapıldığı ve yeniden harç yatırılmadığı anlaşılmıştır. Tüm iş ve işlemler 1086 sayılı HUMK döneminde meydana geldiğine göre HUMK"nun 193/3. fıkrası uyarınca görevsizlik kararının kesinleşmesi tarihinden itibaren 10 günlük hak düşürücü süre içinde yeniden dilekçe verilmesi veya yeniden çağrı kağıdı tebliğ ettirilmesi ve bu şekilde dosyanın görevli ve yetkili Asliye Hukuk Mahkemesi"ne gönderilmesi gerekirken anılan maddede öngörülen 10 günlük hak düşürücü süre geçirildikten sonra 20.01.2011 tarihinde istek dilekçesi üzerine dosyanın görevli Kartal Asliye Hukuk Mahkemesi"ne gönderildiği saptanmıştır. HUMK"nun 193/son fıkrası gereğince mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken işin esası incelenerek davanın reddi yönünde hüküm kurulmuş olması anılan madde kapsamına aykırıdır.
Davacı vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 16.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.