MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı ... tarafından, davalı ... aleyhine 25/12/2008 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 14/10/2010 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, haksız şikayet nedeniyle kişilik haklarına saldırıdan kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Yerel mahkemece istem kısmen kabul edilmiş; karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, kendisinin komutan olduğunu, davalının kendisine yanlış hareketlerde bulunduğunu ve jandarma komutanlığını arayarak kendisine iftira attığını, bu nedenle zor durumda kaldığını belirterek uğradığı manevi zararın ödetilmesini istemiştir.
Davalı davayı kabul etmediğini belirterek istemin reddini savunmuştur.
Yerel mahkemece; davalı aleyhine iftira suçundan kamu davası açıldığı ve mahkemece mahkumiyetine karar verilerek hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği davalının hukuka aykırı eylemi nedeniyle davacının zarar gördüğü gerekçesiyle istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Borçlar Kanunu’nun 53. maddesi gereğince kural olarak ceza mahkemesince belirlenecek maddi olgular hukuk hakimi yönünden de bağlayıcıdır.
... 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2009/47 E-2009/493 K sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı ...’in ... ... İlçe Jandarma Komutanlığında üst teğmen olduğu, eşinin rahatsızlığı nedeniyle ... Devlet Hastanesini telefonla arayarak davalıyla görüştüğü, görüşmenin ardından davacının hastaneye geldiği ve aralarında telefon görüşmesi nedeniyle tartışma yaşandığı, davacının hastaneden ayrılmasının ardından davalının ... İl Jandarma Komutanlığını arayarak davacıyı alkollü olarak hastaneye geldiği ve devletin resmi aracını özel işlerinde kullandığı gerekçesiyle ihbar ettiği, davacı hakkındaki idari soruşturma gerektirecek nitelikteki iddialarının doğrulanmadığı bu nedenle iftira suçunun işlenmiş olduğu kanaatine varılarak verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir.
Şu halde, davacının hastaneye geldiği ve taraflar arasında tartışma olduğu sabittir. Davalının Jandarmaya yapmış olduğu ihbarda ise emare vardır. Ceza mahkemesinden verilen karar kesin olmayıp, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasıdır. Bu ceza kararı hukuk hakimi yönünden bağlayıcı değildir. Yerel mahkemece açıklanan yönler gözetilerek istemin tümden reddedilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle davalının manevi tazminat ile sorumlu tutulmuş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 13/03/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.