12. Ceza Dairesi 2016/3047 E. , 2016/8846 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Taksirle öldürme suçundan sanık ..."in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 85/1. maddesi gereğince 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırmasına dair .... Asliye Ceza Mahkemesinin 26.03.2013 tarihli ve 2012/73 esas, 2013/164 sayılı kararının Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 11.07.2014 tarihli ve 2013/22934 esas, 2014/17016 sayılı ilamı ile onanarak kesinleşmesini müteakip, hükümlü tarafından yapılan yargılamanın yenilenmesi ve infazın durdurulması taleplerine ilişkin 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 311/1-e madde ve fıkrası gereğince yargılamanın yenilenmesine, aynı Kanun"un 23/3. madde ve fıkrası gereğince hakim görevlendirilmesi için dosyanın ... Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine ve ilamın infazının durdurulmasına ilişkin aynı Mahkemenin 20.02.2015 tarihli ek kararını takiben, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 30/1. maddesi uyarınca mahkemenin çift hakimli olması nedeniyle yargılamanın yenilenmesi talebi konusundaki davanın yürütülmesi yönünden .... Asliye Ceza Mahkemesi ... görevlendirilmesine dair ... Ağır Ceza Mahkemesinin 31.03.2015 tarihli ve 2015/843 değişik iş sayılı kararını müteakip, hükümlünün yargılamanın yenilenmesi ve infazın durdurulması talepleri kabule değer görülmediğinden ayrı ayrı reddine, infazın kaldığı yerden devamına ilişkin .... Asliye Ceza Mahkemesinin 17.04.2015 tarihli ek kararına karşı yapılan itirazın reddine dair ... Ağır Ceza Mahkemesinin 16.06.2015 tarihli ve 2015/1154 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
5271 sayılı Kanun"un 23/3. maddesinde yer alan “Yargılamanın yenilenmesi halinde, önceki yargılamada görev yapan hâkim, aynı işte görev alamaz.” şeklindeki hüküm gereğince önceki yargılamada görev alan hakimin yargılamanın yenilenmesi talebinin kabule değer olup olmadığına ilişkin karar veremeyeği cihetle, .... Asliye Ceza Mahkemesinin 20.02.2015 tarihli ek kararında isabet görülmemiş ise de, dosya kapsamına göre belirtilen hukuka aykırılığın mahallinde giderildiği dikkate alınarak anılan husus kanun yararına bozma başvurusuna konu edilmeyerek yapılan incelemede:
Hükümlünün şahitleri ... ve ..."ın dinlenmeleri durumunda bilirkişi raporundaki yanlışlıkların ortaya çıkacak olmasından dolayı yeniden yargılanmasına yönelik talebinin 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 311/1-e madde ve fıkrası kapsamında yer alan “...Yeni olaylar veya yeni deliller ortaya konulup da bunlar yalnız başına veya önceden sunulan delillerle birlikte göz önüne alındıklarında sanığın beraatini veya daha hafif bir cezayı içeren kanun hükmünün uygulanması ile mahkûm edilmesini gerektirecek nitelikte olursa....” şeklindeki hüküm gereğince hükümlü lehine yargılamanın yenilenmesi sebebi olarak kabulü gerektiği düşünüldüğünden, bu nedenle yapılan itirazın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığının 07.01.2016 gün ve 1157 sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 09.02.2016 gün ve 2016/23173 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 311. maddesinin 1. fıkrasının e bendinde “...yeni olaylar veya yeni deliller ortaya konulup da bunlar yalnız başına veya önceden sunulan delillerle birlikte göz önüne alındıklarında sanığın beraatini veya daha hafif bir cezayı içeren kanun hükmünün uygulanması ile mahkûm edilmesini gerektirecek nitelikte...” olmasının, yargılamanın yenilenmesinin koşulu olduğu öngörülmüştür.
Yeni olaylar veya delillerin hükmün verildiği anda mahkemece bilinmemesi gerekir. Yargılama aşamasında bilinen olayları veya tanıkları “yeni delil veya yeni olaylar” olarak kabul etmek olanaksızdır. Bu olgunun, davanın süjelerince ve yargılamayı yapan mahkemece bilinmemesi, tespit edilememesi zorunlu olup, “yeni olaylar veya yeni deliller” söz konusu değil ise hükümlü yararına yargılamanın yenilenmesi sebeplerinden söz etmek kanun koyucunun amacına ve yasanın özüne uygun düşmeyecektir.
Bu açıklamalar ışığında incelenen dosyada; hükümlü ..."in tanık olarak isimlerini bildirdiği ... ile ..."ın olayın hemen akabinde kolluk görevlilerince ifadelerinin alındığı, yerel mahkemece tüm delillerin yargılama aşamasında hukuka uygun bir şekilde toplanıp, hükme varmak için toplanan deliller yeterli görülerek, tüm takdiri ve maddi deliller birlikte değerlendirip, hüküm kurulduğu ve hükmün temyizden geçerek kesinleştiği dikkate alındığında, hükümlü tarafından yargılamanın yenilenmesi sebebi olarak ileri sürülen hususların ilk kez ortaya çıkan delil niteliğinde olmaması nedeniyle hükümlünün yargılamanın yenilenmesi talebinin kabule değer olmadığı anlaşılmakla;
Hükümlü ..."in yargılamanın yenilenmesi ve infazın durdurulması taleplerinin kabule değer görülmediğinden ayrı ayrı reddine, infazın kaldığı yerden devamına ilişkin .... Asliye Ceza Mahkemesinin 17.04.2015 tarihli ek kararına karşı yapılan itirazın reddine dair ... Ağır Ceza Mahkemesinin 16.06.2015 tarihli ve 2015/1154 değişik iş sayılı kararında bir isabetsizlik görülmemiş olup,
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görülmediğinden, ... Ağır Ceza Mahkemesinin 16.06.2015 tarihli ve 2015/1154 değişik iş sayılı kararına yönelik kanun yararına bozma talebinin 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309. maddesi uyarınca REDDİNE, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 25.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.