
Esas No: 2015/17177
Karar No: 2016/5574
Başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma - Hakaret - Yargıtay 22. Ceza Dairesi 2015/17177 Esas 2016/5574 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma, Hakaret
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, kararların nitelik, cezaların türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
I-Suça sürüklenen çocuklar ... ve ... hakkında kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde :
Kayden 03.10.1989 doğumlu olan suça sürüklenen çocuk ..."ın suç tarihi olan 31.07.2005 günü 15; 25.06.1988 doğumlu olan ..."ın ise 17 yaşını tamamladığı bu nedenle suç tarihi itibariyle 15-18 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuklar hakkında 5237 sayılı TCK"nın 31/3. maddesi yerine aynı Yasanın 31/2. maddesinin uygulanması hatalı ise de;
Suça sürüklenen çocukların eylemlerine uyan 5237 sayılı TCK’nın 125/1-3-a, 125/4, 43/2 ve 31/3. maddelerinde tanımlanan hakaret suçu için öngörülen cezanın üst sınırına göre aynı Kanun’un 66/1-e, 66/2, 67/4. maddelerinde öngörülen 7 yıl 12 aylık zamanaşımının suçun işlendiği 31.07.2005 tarihinden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuklar ... ve ... savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan, 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, suça sürüklenen çocuklar hakkında açılan kamu davalarının DÜŞÜRÜLMESİNE,
II-Sanık ... hakkında kurulan hükmün temyiz incelemesinde :
Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1-TCK"nın 268. maddesinde düzenlenen suçun oluşabilmesi için failin işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma veya kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla gerçek bir kişinin kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması gerekmektedir.
Somut olayda, polis merkezine yapılan hırsızlık ihbarında mağdur ..."e ait market içerisinde yakalanan sanığın kimliğini ibraz edemeyip kendisini ... ve ... oğlu 1981 Malatya doğumlu ... olarak tanıttığı ve kollukça ifade tutanağının belirttiği bu kimlik bilgileriyle düzenlendiği, ancak; kollukça kimlik bilgilerinin Nüfus Müdürlüğünde yapılan sorgulamasında böyle bir kayda rastlanılmadığının belirtildiği, mahkemece bozma üzerine ... İlçe Nüfus müdürlüğüne yazılan yazı cevabına göre de; “... ve ... oğlu 1981 Malatya doğumlu olan ... isimli kişiye ait kaydın bulunmadığı ancak “... ve İmihan"dan olma 1980 yılı İstanbul doğumlu olan ... isimli kişiye ait kaydın yer aldığının bildirildiği, bu durumda sanığın verdiği kimlik bilgilerinin gerçek bir kişiye ait olmadığı başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun oluşmayacağı, eylemin TCK’nın 206. maddesinde tanımlanan “Resmî belgenin düzenlenmesinde yalan beyan” suçunu oluşturduğunun gözetilmemesi,
Kabul ve uygulamaya göre de;
2-Anayasa Mahkemesi"nin hüküm tarihinden sonra, 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin, 24.11.2015 günlü Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı kararının yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu ,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 11.4.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.