8. Hukuk Dairesi 2013/19970 E. , 2014/9962 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul 8. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 11/06/2013
NUMARASI : 2013/8-2013/329
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire"ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR
Takibin İstanbul 2. Tüketici Mahkemesi"nin 17.03.2011 tarih ve 2009/619 Esas 2011/207 Karar sayılı ilamına dayandığı; ilamda “...dava konusu aracın davalı satıcı ve ithalatçı firmaya iadesine ve aynı nitelikte ayıpsız aracın bu davalılardan alınarak davacıya verilmesine aynen ifa mümkün olmaması halinde İİK"nun 24. maddesine göre işlem yapılmasına,…” karar verildiği görülmüştür.
Somut olayda borçlulardan H. A. Oto. San. Tic. A.Ş’nin İcra Mahkemesi’ne başvurusu, son alınan Ticaret Odası yazı cevabında belirtilen 40.000,00 TL olarak tespit edilen değere itiraza ilişkindir. Mahkemece, İstanbul 11. İcra Hukuk Mahkemesi"nin 2012/991 E.,-2012/1039 K. sayılı ve yine aynı Mahkemenin 2012/1242 Esas - 2012/1518 Karar sayılı dosyaları ile borçlunun şikayet konusu yaptığı taleplerin incelenip karara bağlandığı ve halen 2012/1242 E.,-2012/1518 K. sayılı dosyanın temyiz incelemesinde bulunup sonuçlanmadığından alacaklının derdestlik iddiasının yerinde olduğu gerekçesiyle derdestlik nedeniyle şikayetin reddine karar verilmiş; karar borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir.
6100 sayılı HMK’nun dava şartlarını düzenleyen 114/1-I bendine göre derdestlikten bahsedebilmek için aynı davanın daha önceden açılmış ve halen görülmekte olması gerekir.
Temyiz incelemesine konu olayda, Mahkemece, hükme esas alınan ve dosya arasında bulunan İstanbul 11. İcra Mahkemesi’nin 2012/991 Esas-2012/1039 Karar sayılı kararı ile 2012/1242-1518 Esas- Karar sayılı dosyalarında uyuşmazlık konusunun İstanbul 19. İcra Mahkemesi’nin 2011/1347-1828 Esas-Karar sayılı kararına aykırı yazıldığı iddia edilen müzekkerelerin iptaline ilişkin olduğu, eldeki uyuşmazlık konusunun ise İTO’nun 08.11.2012 tarihli cevabi yazısında ayıplı araca belirlenen değere yönelik olduğu anlaşılmaktadır. Dolayısıyla derdest dava söz konusu değildir.
İİK"nun 24. maddesinin 1, 3, 4 ve 5. fıkralarında, taşınır teslimine dair ilam icra dairesine verilince, icra müdürünün icra emri tebliği ile 7 gün içinde o şeyin teslimini emredeceği, hükmolunan taşınır veya misli borçlu yedinde bulunursa zorla alınıp alacaklıya verileceği, yedinde bulunmazsa ilamda yazılı değerinin alınacağı, vermezse ayrıca icra emrine gerek kalmaksızın haciz yoluyla tahsil olunacağı, taşınır malın değeri ilamda yazılı olmadığı veya ihtilaflı bulunduğu taktirde icra müdürü tarafından haczin yapıldığı tarihteki rayice göre takdir olunacağı belirtildiği gibi hükmolunan taşınırın değerinin borsa ve ticaret odalarından olmayan yerlerde icra müdürü tarafından seçilecek bilirkişiden sorulup alınacak cevaba göre tayin olunacağı belirtildikten sonra maddenin son fıkrasında “ilgililerin bu hususta İcra Mahkemesi"ne şikayet haklarının olduğu” hükmüne yer verilmiştir.
Son fıkrada yer verilen bu düzenlemenin, İcra Müdürü"nün belirlediği taşınırın değerinin taraflarca şikayet konusu edilmesi halinde, İcra Mahkemesi"ne denetleme yetkisi tanıdığının, bu denetlemenin de icra hakimi tarafından uzman bilirkişiden yardım alınmak suretiyle gerçekleştirebileceğinin kabulü gerekir. Bu kabul karşısında değer belirleme işleminin bizatihi icra müdürüne ait olduğu yönündeki yerleşik uygulama terk edilmiştir.
Bu durumda, Mahkemece dava konusu ayıplı aracın teknik donanımını gösteren bilgi ve belgeler taraflardan temin edilerek, aracın değerinin bu verilere göre bilirkişi aracılığı ile haciz tarihi itibariyle belirlenmesi ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, uyuşmazlık konusu aracın üretilmemesi nedeni ile yenilenen H.i A. Blue model aracın 2012 yılı değerinin bildirildiği yetersiz Ticaret Odası yazı cevabına göre yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir.
SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK"nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 20.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.