7. Hukuk Dairesi 2015/5362 E. , 2016/481 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava Türü : Alacak
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı vekili, iş sözleşmesinin emeklilik nedeni ile sona erdiğini, davalı işverence kıdem tazminatı, yıllık izin, hafta tatili, fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı cevap dilekçesi ile davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kıdem tazminatına uygulanması gereken faizin başlangıç tarihi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanununun 120 nci maddesi yollamasıyla, halen yürürlükte bulunan 1475 sayılı Yasanın 14 üncü maddesinin onbirinci fıkrası hükmüne göre, kıdem tazminatının gününde ödenmemesi durumunda mevduata uygulanan en yüksek faize karar verilmelidir. Faiz başlangıcı fesih tarihi olmalıdır. İş sözleşmesinin ölüm ya da diğer nedenlerle son bulması faiz başlangıcını değiştirmez. Ancak, yaşlılık, malullük aylığı ya da toptan ödeme almak için işyerinden ayrılma halinde, işçinin bağlı bulunduğu kurum ya da sandığa başvurduğunu ve yaşlılık aylığı bağlandığını belgelemesi şarttır. Bu halde faiz başlangıcı da anılan belgenin işverene verildiği tarihtir.
Yaşlılık aylığı bağlandığına ilişkin belge işverene bildirilmemişse, işverence kıdem tazminatı olarak ilk taksitin ödendiği tarih bakiye kıdem tazminatı için faiz başlangıcı sayılmalıdır. Böyle bir taksit ödemesi de olmadığı durumlarda faiz başlangıcı, davanın açıldığı ya da icra takibinin yapıldığı tarihtir.
Dava dilekçesinde belli bir faiz oranı ya da başka bir faiz türü gösterilmişse, istekle bağlılık kuralından hareket edilerek bu faiz oranını aşmayacak şekilde faize karar verilmelidir.
Somut olayda davacı emeklilik nedeni ile iş sözleşmesini feshettiğini iddia etmiş, dosyada bulunan Sosyal Güvenlik Kurumu’nun 26/11/2012 tarihli yazısına göre davacının 01/04/2012 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı aldığı tespit edilmiş, ancak bu yazının davalıya bildirildiğine dair bir delil davacı tarafça dosyaya sunulmamıştır. Bu nedenle kıdem tazminatına dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken fesih tarihinden itibaren faiz yürütülmesi, ayrıca davacı vekili dava ve ıslah dilekçesinde hafta tatili, fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil alacakları için yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ettiğinden en yüksek banka mevduat faiz oranını aşmamak üzere yasal faizi ile karar vermek gerekirken talep aşılarak, bu alacaklara doğrudan en yüksek mevduat faizi yürütülmüş olması hatalı olup bozma nedeni ise de, bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden karar bozulmamalı, düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın hüküm fıkrasının (1) numaralı bendinin kıdem tazminatı ile ilgili birinci bendindeki “Kıdem tazminatının fesih tarihinden itibaren işleyecek en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” kısmının çıkartılarak, yerine ;
“Kıdem tazminatının dava tarihi 19/03/2012 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine”; rakam ve sözcüklerinin yazılmasına, hüküm fıkrasının (1) numaralı bendinin hafta tatili, fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil alacakları ile ilgili ikinci bendindeki “en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine” kısmının çıkartılarak, yerine ;
“en yüksek banka mevduat faiz oranını aşmamak üzere yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, 20/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.