
Esas No: 2018/6414
Karar No: 2020/1946
Karar Tarihi: 11.03.2020
Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı sanıklar - şantaj sanık - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2018/6414 Esas 2020/1946 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı (sanıklar), şantaj (sanık ...)
HÜKÜM : Mahkumiyet
İlk derece mahkemesince bozma üzerine verilen hükümler temyiz edilmekle başvurunun muhtevası ve inceleme tarihine kadar getirilen kanuni düzenlemeler nazara alınarak dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü:
Sanıklar ... ile ... haklarında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ile kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Olayın intikal şekli ve zamanı, mağdurenin aşamalardaki çelişkili ve tutarsız anlatımları, savunma, tanık beyanları, adli rapor içeriği ile tüm dosya kapsamına göre sanıkların, suç tarihinde on altı yaşı içerisinde bulunan mağdureye yönelik nitelikli cinsel istismar eylemlerini cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olarak gerçekleştirdiklerine dair soyut iddia dışında her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmayıp, mevcut haliyle eylemlerin 5237 sayılı TCK"nın 104/1. maddesinde düzenlenen reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturduğu gözetilerek mahkumiyetlerine karar verilmesi gerekirken suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan hükümler kurulması,
Kabule göre de;
İstanbul Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulunca düzenlenen 18.02.2015 tarihli raporda mağdurenin Mayıs-Haziran 2010 tarihleri arasındaki eylemlerden dolayı ruh sağlığının bozulduğu belirtilmiş ise de hangi sanığın eyleminden dolayı ruh sağlığının bozulduğu veya her bir tarihteki eylemler sebebiyle ruh sağlığının ayrı ayrı bozulup bozulmadığı hususlarında raporda açıklık bulunmadığı ve sonuç kısmında mağdurenin ruhsal muayenesinde tespit edilip ruh sağlığını bozacak mahiyet ve derecede bulunan depresif bozukluk halinin olay nedeniyle gelişebileceği gibi cinsel istismar olmaksızın başka olay ve/veya olaylara bağlı olarak da gelişen psikososyal stres ve çatışmalar sonucu da ortaya çıkabileceğinin, bunlar arasında tıbben ayrım yapılamadığının, mahkemece cinsel istismarın gerçekleştiğinin sübutu ve tespiti halinde ruh sağlığındaki bozulmanın cinsel istismara bağlı geliştiğinin kabulünün uygun olacağının belirtilmesi karşısında, anılan raporun 5237 sayılı TCK’nın 103/6. maddesinin tatbiki hususunda yeterli olmadığı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,
Sanık ... hakkında şantaj suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince;
Olay tarihinde on altı yaşındaki mağdurenin, ..."le cinsel ilişkiye girmesinin ardından sanığın elinde cinsel ilişki görüntü kayıtları bulunduğunu söyleyerek mağdurenin kendisiyle de cinsel ilişkiye girmesini sağlayıp, ondan para temin ettiği belirtilmiş ise de söz konusu görüntü kayıtlarının temin edilememesi, savunma, tanık beyanları ile tüm dosya içeriği nazara alındığında sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair cezalandırılmasına yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilerek beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11.03.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.