17. Hukuk Dairesi 2015/3500 E. , 2017/9228 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili; davalı sürücü ..."ın idaresindeki araç ile aynı istikamette önünde seyir halinde bulunan davacıların içinde bulunduğu araca arkadan çarparak çift taraflı ve yaralamalı trafik kazasına sebebiyet verdiğini, davacı ..."in aracında "yolcu" olarak bulunan diğer davacıların da olayda hiçbir kusurunun bulunmadığını, davalının kusur durumu, davacıların kusursuz oluşu gözetilerek telafi edici ve caydırıcı unsurları etkin olmak üzere, trafik kazasının davacılarda yarattığı ruhsal ve yaşamsal olumsuzluklar dikkate alındığında başkaca giderim yolu bulunmaması nedeniyle ... adına 7.000,00 TL., ... adına 5.000,00 TL.,... adına 5.000,00 TL ve ... adına 10.000,00 TL.olmak üzere toplam 27.000,00 TL.manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; ... için 2.500,00 TL.manevi tazminat takdiri ile, olay tarihi olan 17/05/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesini, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı ... için 2.000,00 TL.manevi tazminat takdiri ile, olay tarihi olan 17/05/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı... için 2.000,00 TL.manevi tazminat takdiri ile, olay tarihi olan 17/05/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesini, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı ... için 3.000,00 TL.manevi tazminat takdiri ile, olay tarihi olan 17/05/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesini, fazlaya ilişkin talebin reddine,
karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalılar vekilinin tüm, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, karar vermek gerekmiştir.
2-Dava; trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir.
Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre (6098 sayılı BK. md. 56), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, Türk Medeni Kanununun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar ve davacılar Yasemin ve Abdulkerim"in yaralanmalarının niteliği de dikkate alındığında, davacılardan ... ve ... lehine takdir olunan manevi tazminatın az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin tüm,davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacılar ... ve ... yararına BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, aşağıda dökümü yazılı 486,25 TL kalan harcın temyiz eden davalılardan alınmasına 17/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.