Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/13446
Karar No: 2014/10083
Karar Tarihi: 21.05.2014

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2013/13446 Esas 2014/10083 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2013/13446 E.  ,  2014/10083 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Menderes 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 19/02/2013
    NUMARASI : 2010/543-2013/87

    E.. A.. ile H.. O.. aralarındaki muhtesatın aidiyetinin tespiti davasının reddine dair Menderes 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 19.02.2013 gün ve 543/87 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    KARAR

    Davacı vekili dava dilekçesinde; 2925 nolu parselin 438 m2 yüzölçümlü olarak H. A. adına tapuda kayıtlı bulunduğunu, 06.08.1992 tarihinde yapı kullanım izin belgesi almak suretiyle üzerinde bina yaptığını, daha sonra Belediye encümenin 06.08.1997 tarih, 29 sayılı tevhid kararı ile bitişikte bulunan ve üzerinde hiçbir yapı bulunmayan davalı H. A. (O.)’na ait 2926 sayılı 166 m2 yüzölçümlü parsel ile birleştirildiğini, birleştirme sonucu her iki parselin 3271 parsel numarasını aldığını ve toplam 604 m2 yüzölçümüyle tapuya kayıt edildiğini, binanın H. A. tarafından tevhidden önce yapıldığını ve O’nun tarafından 01.11.2006 tarihinde dava dışı C. A.’e devredildiğini, daha sonra Cemal’in de 17.07.2009 tarihinde kendisine ait olan 438/604 payı ile binayı vekiledenine sattığını, böylece davalı ve vekiledeninin taşınmaz üzerinde paydaş olduklarını, üzerindeki binanın davalı ile bir ilgisinin bulunmadığını açıklayarak 39 pafta 3271 parsel üzerinde bulunan muhtesatın (binanın) aidiyetinin vekiledenine ait olduğunun tespiti ile tapu kütüğünün beyanlar hanesine şerh edilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı H.. O.. vekili havalesiz ve tarihsiz cevap ve delil dilekçeleri ile, taşınmazın Almanya’da çalışan vekil edeninin katkısı ile yapıldığını, H. A. tarafından yapılmadığını bildirmiştir.
    Mahkemece, “…dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan binanın H. A. tarafından yapıldığı, davalı Hanife ile evli olduğu sırada binanın yapıldığının anlaşıldığı, 2004 yılında boşandıkları, davacı E.. A..’a yapılan pay satışlarında da davaya konu evden bahsedilmediği, tapu kaydında buna ilişkin herhangi beyan ve şerhin de olmadığı gerekçesiyle davanın reddine…” karar verilmesi üzerine hüküm, davacı E.. A.. vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, taşınmaz üzerinde bulunan binanın aidiyetinin tespitine ilişkindir.
    Taraflar arasındaki uyuşmazlık; birleştirme sonucu 3271 parsel üzerinde bulunan binanın H. A. tarafından kendisine ait 2925 sayılı parselle birlikte Emine’den önceki malik C.l A.’e satılıp satılmadığı ve C. A. tarafından da Hakkı’dan devralınan taşınmazın bina ile birlikte davacı Emine’ye satılıp satılmadığı noktasında toplanmaktadır. Birleştirme öncesi, 2925 sayılı parsel davalı Hanife’nin boşanmış eşi H. A. adına tapuda kayıtlı iken Belediye Encümen Kararı ile Hanife’ye ait 2926 sayılı parsel ile birleştirilmesine karar verilmiş ve 3271 parsel numarasını almıştır. Tapu kaydı yine paylı mülkiyet şeklinde oluşmuştur. H. A. adına kayıtlı bulunan 438/604 payı önce dava dışı C. A.’e 01.11.2006 tarihinde satmış, daha sonra da Cemal tarafından 17.07.2009 tarihinde yapılan satışla davacı E.. A..’a tapuda yapılan satışla devir edilmiştir. Taşınmazın 166/604 payı davalı Hanife adına kayıtlı bulunmaktadır. Gerek 2925, gerekse 2926 sayılı parsellerin tapu kayıtları üzerinde yapılan incelemede arsa niteliğinde bulundukları ve tapu kütüğünün şerhler ile beyanlar hanesinde bina ile herhangi bir ibareye rastlanılmadığı saptanmıştır. Tevhid sonucu oluşan 3271 sayılı parselde 604 m2 miktarlı olup arsa niteliğindedir.
    16.06.2012 tarihinde yapılan keşifte dinlenen tanıklara sadece binanın kim tarafından yapıldığı hususu sorulmuş olup, H. A. tarafından adına kayıtlı bulunan tapudaki pay ile üzerinde bulunan bina ile birlikte önce C.l A.’e ve O’nun tarafından da davacı Emine’ye satılıp satılmadığı konusunda mahkemece herhangi bir soru yöneltilmemiş ve bu konu üzerinde durulmamıştır. Bundan ayrı her iki parselin birleştirilmesinden önce H. A. tarafından 06.08.1992 tarihinde yapı kullanım izin belgesi alınmasına karşın 2925 sayılı parsel üzerinde herhangi bir bina yapılıp yapılmadığı yada bu parsel üzerinde herhangi bir binanın bulunup bulunmadığı da sorulmamıştır. Bu husus Türkiye’nin bir gerçeğini ifade etmektedir. Uygulamada gerek ifrazlı parseller üzerinde ve gerekse paylı mülkiyete konu taşınmazlar üzerinde binalar yapılmakta olup tapuda cins tashihi yapılmadığı için taşınmaz arsa veya arazi niteliğinde görülmektedir. Bu hususun gözardı edilmesi doğru değildir.
    Bu nedenlerle mahkemece yapılacak iş, 2925 sayılı parsel tam paylı olarak kayıt maliki H. A. adına tapuda kayıtlı olduğu sırada ve birleştirmeden önce üzerinde binanın bulunup bulunmadığı varsa bu bina ile birlikte C. A.’e ve ondan sonrada bunun tarafından davacı Emine’ye satılıp satılmadığı hususu üzerinde durulması, yerel bilirkişi ve tanıkların HMK"nun 243 ve 244. maddeleri gereğince davetiye ile keşif yerine çağrılmaları, uyuşmazlığın taşınmaza ilişkin bulunması nedeniyle keşif yerinde dinlenmeleri, binanın arsa ile birlikte satışının yapılıp yapılmadığının hiçbir duraksamaya yer vermeyecek biçimde yerel bilirkişi ve tanıklara sorular yöneltilerek açıklığa kavuşturulması, beyanlar arasında çelişki bulunduğu takdirde HMK"nun 261. maddesi gereğince yüzleştirilmek suretiyle aykırılığın giderilmesi, yerel bilirkişi ve tanıkların aynı madde gereğince ayrı ayrı dinlenilmesi, ondan sonra oluşacak durum karşısında binanın aidiyetinin tespiti konusunda bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme sonucu hüküm kurulmuş bulunması usul ve kanuna aykırıdır.
    Davacı vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK. nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 24,30 TL peşin harcın istek halinde iadesine 21.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi