Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/20983
Karar No: 2014/8642
Karar Tarihi: 20.03.2014

Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2013/20983 Esas 2014/8642 Karar Sayılı İlamı

4. Ceza Dairesi         2013/20983 E.  ,  2014/8642 K.

    "İçtihat Metni"



    Kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret ve tehdit suçlarından şüpheli ... hakkında son soruşturmanın açılmasına yer olmadığına dair, ... Ağır Ceza Mahkemesinin 13/09/2012 tarihli ve 2012/321 esas, 2012/322 sayılı kararının, ... Bakanlığınca yasa yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 12/06/2013 gün ve 199254 sayılı istem yazısıyla dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:
    İstem yazısında; “Dosya kapsamına göre, İstanbul Barosunda kayıtlı avukat olan sanığın, borçlu vekili sıfatıyla takip ettiği .... İcra Müdürlüğünün 2011/1316 sayılı dosyasında haczin kaldırılması yönündeki talebinin reddedilmesi üzerine, 05/10/2011 tarihinde müvekkili ile birlikte geldiği .... İcra Müdürlüğü kaleminde icra müdürü olan müştekiye yönelik olarak “alacaklı ile görüşerek alacaklı lehine karar verdin, suç işliyorsunuz, sizin hakkınızda dava açacağım, sonuna kadar uğraşacağım, bunu yanına bırakmayacağım” şeklinde sözler söylemesi karşısında, mevcut delillerin son soruşturmanın açılması için yeterli olduğu, delillerin takdir ve değerlendirilmesinin de son soruşturma aşamasında davayı görecek olan mahkemesine ait bulunduğu gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
    TÜRK MİLLETİ ADINA
    I-Olay:
    Şüpheli Avukat ... hakkında, borçlu vekili sıfatıyla takip ettiği .... İcra Müdürlüğünün 2011/1316 sayılı dosyasında, haczin kaldırılması yönündeki talebinin reddedilmesi üzerine, icra müdürüne hitaben “alacaklı ile görüşerek alacaklı lehine karar verdin, suç işliyorsunuz, sizin hakkınızda dava açacağım, sonuna kadar uğraşacağım, bunu yanına bırakmayacağım” şeklinde sözler söyleyerek hakaret ve tehdit ettiği iddiasıyla yapılan soruşturma sonucunda, ... Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen iddianameyi inceleyen, ... Ağır Ceza Mahkemesince, iddianamede geçen sözlerin hakaret ve tehdit suçlarını oluşturmadığı gerekçesiyle, son soruşturmanın açılmasına yer olmadığına karar verildiği, kesinleşen bu karar aleyhine Kanun yararına bozma talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır.
    II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
    Son soruşturmanın açılmasına yer olmadığına ilişkin karara konu edilen ve şüpheli avukat tarafından sarfedilen sözlerin, hakaret ve tehdit suçlarını oluşturup oluşturmadığının belirlenmesine ilişkindir.
    III- Hukuksal Değerlendirme:
    5237 sayılı TCK’nın “hakaret” başlıklı 125. maddesinde; “ Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilât ederek işlenmesi gerekir.” hükmüne yer verildiği,
    Aynı Kanunun tehdit suçuna ilişkin 106/1. maddesinde ise; “ Bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden bahisle tehdit eden kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından veya sair bir kötülük edeceğinden bahisle tehditte ise, mağdurun şikâyeti üzerine, altı aya kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur.” hükmü düzenlenmiştir.
    Ceza Genel Kurulu’nun 14.10.2008 gün ve 170-220 sayılı kararında da belirtildiği üzere; hakaret fiilinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin şeref, haysiyet ve namusu, toplum içindeki itibarı, diğer fertler nezdindeki saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Somut bir fiil ya da olgu isnat etmek veya sövmek şeklindeki seçimlik hareketlerden biri ile gerçekleştirilen eylem, bireyin onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte ise hakaret suçu oluşacaktır.
    Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nisbi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kamu görevlileri veya sivil vatandaşlara yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir.
    Benzer şekilde muhatabı üzerinde korku oluşturmayı amaçlayan tehdit fiili, kişinin ruh dinginliğini bozan, iç huzurunu, bilinç ve irade özgürlüğünü ihlal eden bir olgudur. Fiilin mağdur üzerinde ciddi bir korku yaratabilmesi açısından sonuç almaya objektif olarak elverişli, yeterli ve uygun olması gerekir. Bireylerin Anayasal ve yasal haklarının takibi çerçevesinde, müracaat haklarını kullanma isteklerinin dışa vurumu şeklinde tezahür eden düşünce açıklamaları, Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre tehdit olarak değerlendirilmemektedir.
    İnceleme konusu somut olayda; şüpheli avukatın, müvekkili ile ilgili haczin kaldırılması yönündeki talebinin reddedilmesi üzerine, icra müdürüne hitaben “alacaklı ile görüşerek alacaklı lehine karar verdin, suç işliyorsunuz, sizin hakkınızda dava açacağım, sonuna kadar uğraşacağım, bunu yanına bırakmayacağım” şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmaktadır. Şüphelinin ifade ettiği bu sözlerin rahatsız edici ve ağır eleştiri olduğu hususunda tereddüt bulunmamaktadır. Aynı zamanda idarenin rahatsız olunan işlemine karşı yasal yollara başvurma iradesini de içermektedir. Ancak söylenen bu sözlerin somut bir fiil ya da olgu isnat etmek şeklinde olmadığı gibi, onur, şeref ve saygınlığı rencide edebilecek ağırlıkta sövme fiili olarak kabulü de suçla korunmak istenen değeri ölçüsüz bir şekilde genişletmek ve ifade özgürlüğünü ön plana çıkaran evrensel hukuk düşüncesiyle bağdaşmayan bir yorum olacaktır.
    Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’de ifade özgürlüğüne ilişkin sözleşmenin 10. maddesini yorumlarken, çoğulculuk, hoşgörü ve açık fikirliliğin demokratik toplumunun karakteristik özelliklerinden olduğunu, bu değerlere sahip olmayan sistemin demokratik toplum olarak adlandırılmasının mümkün olmadığını, bu nedenle ifade özgürlüğüne getirilecek sınırlamaların bu değerlere aykırı düşmemesi ve meşru amaçla orantılı olması gerektiğini, sadece zararsız ve lehte olan düşünceler değil, devlet veya toplumun bir bölümü için rahatsız edici, saldırgan veya şok edici düşüncelerin de maddenin korumasına gireceğini belirtmektedir. ...A 24 (1976); 1 EHRR 737 para: 49 PC.)
    Yukarıda yer verilen mezuat hükümleri, yargı kararı ve açıklamalar ışığında, ... Ağır Ceza Mahkemesinin, iddia olunan sözlerin hakaret ve tehdit suçu olarak değerlendirilemeyeceğine ilişkin gerekçesi yerinde görüldüğünden, anılan kararın Kanun yararına bozulmasına ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
    IV- Sonuç ve Karar:
    Yukarıda açıklanan nedenlerle;
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce,.... Ağır Ceza Mahkemesinin 13/09/2012 tarihli ve 2012/321 esas, 2012/322 sayılı kararının, hukuka uygun olması nedeniyle yerinde görülmediğinden, CMK"nın 309. maddesi koşullarını taşımayan KANUN YARARINA BOZMA İSTEĞİNİN REDDİNE, 20.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi