17. Hukuk Dairesi 2016/17751 E. , 2017/9309 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; davacı tarafından kasko sigortalı aracın 07/11/2012 günü..."in sevk ve idaresinde iken davalının fabrikasında rögar kapağının açık olması sonucu kaza meydana geldiğini ve sigortalıya 5.924,00 TL ödeme yapıldığını, sigortalıya halef olduklarını, ... ... 22. ... Müd. 2013/9847 Esas sayı ile ... takibi başlatıldığını belirterek ... ... 22. ... Müdürlüğü"nün 2013/9847 Esas sayılı dosyası üzerinden takibin devamına, davalı yanın haksız ve kötüniyetli olarak takibe itirazı etmesi nedeni ile % 20 den aşağı olmamak üzere ... inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, davanın kısmen kabulü ile davalı borçlunun ... ... 22. ... Müdürlüğü 2013/9847 Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının 4.443 TL asıl alacak ve isabet eden takip öncesi işlemiş faiz alacağı kısmı yönünden iptaline, itirazın iptaline karar verilen kısım yönünden takibin devamına, fazlaya ait kısıma ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava; kasko poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK"nın 2. maddesinde "dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesidir. Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, Asliye Hukuk Mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir" düzenlemesine yer verilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 4/1. maddesinde "her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı" düzenlemesi; TTK"nın 16/2. maddesinde "kendi kuruluş kanunları gereğince özel hukuk hükümleri dairesinde idare edilmek ve ticari şekilde işletilmek üzere devlet, vilayet, belediye gibi kamu tüzel kişileri tarafından kurulan teşekkül ve müesseselerin dahi tacir sayılacakları" düzenlemesi benimsenmiştir. Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece kendiliğinden (re’sen) dikkate alınmalıdır.
Sigortacının halefiyete dayalı olarak açacağı rücuen tazminat davasında, görevli mahkemenin belirlenmesi konusunda; 22.03.1944 tarih, 37 Esas, 9 Karar sayılı (03.07.1944 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan) ... İçtihadı Birleştirme kararında "sigortacının halefiyete dayalı açtığı davanın aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur" ilkesi benimsenmiştir. Buna göre; sigortacının halefiyete dayalı olarak açtığı davada, davanın nitelendirmesi yapılırken, davacının sigortalısı ile zarara neden olduğu iddia edilen arasındaki hukuki ilişkiye bakılması gerekir.
Somut olaya bakıldığında; davacı ...nin sigortalısı ... Ltd. Şti tüzel kişi tacir olduğu gibi, davalı ...Ltd.Şti de tüzel kişi tacirdir. Bu durum karşısında, TTK"nun 4, 5, 16/2 maddeleri uyarınca tacirler arasında olduğu ve davacının iddia ettiği olayın ise haksız fiil niteliğinde olduğu, bu nedenle davacının halefiyete dayalı olarak açtığı rücuen tazminat davasının ticari dava olduğu gözetilerek; Asliye Ticaret Mahkemesi"nin görevli olması nedeniyle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
2-)Bozma neden ve şekline göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 18.10.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi