Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Takibe dayanak yapılan Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2005/316 Esas, 2007/116 sayılı kararı alacaklı ve borçlu tarafça temyiz edilmiş, bu temyiz üzerine Yargıtay 11. Hukuk dairesinin 2007/9756 Esas, 2009/4587 Karar sayılı ilamının 1. bendinde davalı borçluların tüm temyiz itirazlarının yerinde olmadığına karar verildikten sonra 2. bendinde hükmün davacı alacaklı yönünden talep edilip, mahkemece reddedilen "vergi gecikme zammı borcunun tamamından" davalı borçluların sorumlu tutulabileceğinden bahisle alacaklı lehine bozulmuştur. Bu durumda talep edilen alacak miktarı yönünden mahkeme kararı kesinleştiğinden kesinleşen miktar için takibin devamını engeller bir durum olmadığından bu miktar için İİK"nun 40. maddesinin uygulama olanağı yoktur. Mahkemece şikayetin kabulü ile icra memuru kararının kaldırılmasına karar vermek gerekirken yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ  : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 13/04/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.