
Esas No: 2010/7966
Karar No: 2010/9489
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2010/7966 Esas 2010/9489 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BURSA 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/03/2010
NUMARASI : 2009/205-2010/93
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, maliki olduğu . ada . parsel sayılı taşınmazın imar uygulamasına tabi tutulup . ada . sayılı imar parselinde pay verildiğini, ancak şuyulandırma işleminin İdari Yargı yerinde iptali sonucu ve belediye tarafından eski hale dönüştürme işlemleri yapılarak eski taşınmazın kendisine verildiğini, davalının şuyulamayı fırsat bilip dava konusu taşınmazı ve bazı başka taşınmazların etrafını çevirip üzerine bina yaparak kullandığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteğinde bulunmuştur.
Davalı, satın almış olduğu imar parseli üzerine yapılandığını iyiniyetli olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, kayden davacıya ait taşınmaz üzerine yapılanmak suretiyle davalı tarafından müdahale edildiğinin belirlendiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, imar uygulamasının iptal edilmesi üzerine belediyece alınan kadastral parsele döndürme kararı doğrultusunda imardan önceki kadastral parsellerin ihyası sonucu çekişmeli bölümün, davacı adına oluşan kadastral parselde kaldığı ve imar parselinin hukuksal varlığını koruduğu dönemde davalı tarafından yapılan muhdesatın ekonomik değeri ve bilirkişi raporunda belirtilen özellikleri itibariyle yıkımının aşırı zarar doğurmayacağı belirlenerek, elatmanın önlenmesi ve yıkıma karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.
Ancak, kadastral parselin davacı adına tescil edildiği tarihinten davanın açıldığı tarihe kadar geçen süre, anılan sürenin uzunluğu ve bu süre içerisinde davacı tarafından davalıya çekişmeli yeri terk etmesi konusunda bir ihtar çekilmemiş ve ses çıkarılmamış olması karşısında, davacının bu kullanıma onay verdiği sonucuna ulaşılmaktadır. O halde, davalının ecrimisilden sorumlu tutulması doğru değildir.
Öyleyse, davalının temyiz itirazları değinilen yönler itibariyle yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 27.9.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.