4. Hukuk Dairesi 2020/2307 E. , 2020/3246 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
Davacı .... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 21/11/2016 gününde verilen dilekçe ile istirdat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; mahkemenin görevsizliğine dair verilen 14/11/2017 günlü karara karşı davalı ... vekilinin istinaf başvurusu üzerine yapılan incelemede; istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen 26/09/2019 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
İlk derece mahkemesince asliye hukuk mahkemesinin görevli olması nedeniyle verilen görevsizlik kararına karşı davalı ... tarafından istinaf yoluna başvurulmuş, bölge adliye mahkemesince başvurunun esastan reddine temyiz yolu açık olmak üzere karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekilince temyiz edilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinin (3) nolu alt bendinde, mahkemenin görevli ve yetkili olmasına rağmen görevsizlik veya yetkisizlik kararı vermiş olması veya mahkemenin görevli ya da yetkili olmamasına rağmen davaya bakmış bulunması halinde bölge adliye mahkemesi tarafından davanın esası incelenmeden dosyanın görevli veya yetkili mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar vereceği; aynı şekilde 362. maddesinin 1. fıkrasının ( c ) bendi ile de yargı çevresi içinde bulunan ilk derece mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek için verilen kararlar ile merci tayinine ilişkin kararların temyiz edilemeyeceği; düzenlenmiştir. Öte yandan, yine aynı Kanun"un 23. maddesinin 2. fıkrasında ise, bölge adliye mahkemesince veya Yargıtayca verilen yargı yeri belirlenmesi ile kanun yolu incelemesi sonucunda kesinleşen göreve veya yetkiye ilişkin kararlar, davaya ondan sonra bakacak mahkemeyi bağlar, hükmüne yer verilmiştir. Zikredilen Kanun hükümleri amacına uygun olarak yorumlandığında, HMK’nın bölge adliye mahkemelerine ilk derece mahkemelerinin görev ve yetkisine ilişkin olarak kesin nitelikte karar verme yetkisi tanıdığı, buna göre anılan Kanun ile görev hususunun en geç bölge adliye mahkemesi kararıyla çözümlenmesi sisteminin benimsendiği anlaşılmaktadır. Bu itibarla, HMK 355. madde kapsamında görev hususunu inceleyen bölge adliye mahkemesi kararına karşı özellikle HMK’nın 362. maddesinin 1. maddesinin ( c ) bendi de gözetildiğinde temyiz yoluna başvurulmasının mümkün olmadığı sonucuna varılmalıdır.
Öte yandan, 28/07/2020 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 7251 sayılı Kanun’la, ilk derece mahkemelerinin görev ve yetkiye ilişkin kararları ile ilgili olarak 6100 sayılı Kanun’un 362. maddesinin ( c ) bendi değiştirilmiş “yargı çevresi içinde bulunan ilk derece mahkemelerinin görev ve yetkisi hakkında verilen kararlar” şeklinde hükmün lafzı daha açık hale getirilmiş ve bu hususta oluşan tereddütler giderilmiştir. Yine 362. maddeye bir fıkra da eklenerek “353. maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında verilen kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağı” hüküm altına alınmış, eklenen bu bent ile 353. madde hükmü arasında uyum sağlanmıştır.
Şu halde, bölge adliye mahkemesinin görev hususunu çözümler nitelikteki kararları kesin olup temyiz yoluna başvurulamayacağından davalının temyiz dilekçesinin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklandığı üzere görev, yetki ve mercii tayinine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararlarına karşı temyiz yoluna başvurulamayacağından davalılardan ... vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE, HMK 302/5 ve 373. maddeleri uyarınca dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 07/10/2020 gününde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.