12. Ceza Dairesi 2016/1370 E. , 2016/9291 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : 466 sayılı Kanun gereğince tazminat
Hüküm : 30.736,28 TL maddi ve 32.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine
Davacı vekilinin 09.04.2012 tarihli dilekçesi ile müvekkili davacının bir suç soruşturması nedeniyle tutuklu kaldığını, yapılan yargılama sonunda üzerine atılı suçtan beraatine hükmedildiğini belirterek 466 sayılı Kanun gereğince maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin açılan davanın kısmen kabulü kararı, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Tazminat davasının dayanağını oluşturan Adana 4. Ağır Ceza Mahkemesinin, 2010/87 Esas - 2010/406 Karar sayılı ceza dava dosyasının incelenmesinde; sanığın (davacının) adam öldürme suçundan tutuklu kaldığı ve yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, hükmün temyiz incelemesi sonucu onanmak suretiyle 20.10.2011 tarihinde kesinleştiği, tazminat davasının 09.04.2012 tarihinde işlem tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 466 sayılı Kanun gereğince öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye açıldığı, dava için kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmış, manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun vasıf, mahiyet ve niteliği, gözaltına alınmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre, tazminat davasının kesinleştiği tarihe kadar davacının elde edeceği parasal değer ve benzeri hususlar da gözetilmek suretiyle, hakkaniyet ölçüsünü aşmayacak bir şekilde, hak ve nasafet kurallarına uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespit edilmesi nedeniyle tebliğnamede yer alan bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre, davalı vekilinin ve davacı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Tutuklanmadan önce işçi olarak çalıştığını iddia eden davacının bu dönem içerisinde maddi zararını vergi kaydı, gelir vergisi beyannamesi gibi itibar edilebilecek bir belgeyle ispatlayamadığı nazara alınıp, davacının vasıfsız bir işçi gibi değerlendirilerek tutuklu kaldığı dönemde geçerli olan 16 yaşından büyükler için geçerli net asgari ücret üzerinden kesinti yapmadan hesaplanacak 32.098,03 TL’nin maddi zarar olarak ödenmesine karar verilmesi gerekirken, maddi tazminatın eksik belirlendiği bilirkişi raporu hükme esas alınarak maddi tazminatın az tayini ve davacı yararına hükmedilen toplam 64.098,03 TL tazminat miktarına göre karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 7.350,78 TL nisbi vekalet ücreti yerine maddi ve manevi tazminat miktarları için ayrı ayrı nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, davacı vekilinin ve davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hükmün 1. bendinde yer alan maddi tazminat miktarının “32.098,03 TL’ye” yükseltilmesi ve hükmün vekalet ücretine ilişkin 4. ve 5. bentlerinin hükümden bütünüyle çıkartılarak yerine 4. bent olarak “Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlı Asgari ücret tarifesine göre toplam tazminat miktarı olan 64.098,03 TL üzerinden hesaplanan 7.350,78 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ” ibaresinin yazılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 01.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.