14. Hukuk Dairesi 2015/7798 E. , 2015/7204 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 21.05.2008 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 02.12.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, 1453 ada 1 parsel sayılı taşınmazın satışı suretiyle ortaklığının giderilmesini istemiştir.
Davalılar ..., ..., .... taşınmaz üzerinde kendilerine ait muhdesat bulunduğunu savunmuşlardır.
Mahkemece, satış suretiyle ortaklığın giderilmesine ve satış bedelinin bilirkişi raporu doğrultusunda paylaştırılmasına karar verildikten sonra Dairemizin 04.02.2014 tarihli ve 2013/15807 E, 2014/1379 K, sayılı kararında dava konusu taşınmazlarda paylarını devreden bir kısım davalıların olması nedeniyle, oluşan yeni pay durumuna göre paydaşlara isabet muhdesat ve arz oranlarına göre satış bedelinin paylaştırılması ve paydaşlara isabet eden pay oranlarının belirlenmesi için bilirkişiden ek rapor alınması gerektiği gerekçesi ile karar bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyulduktan sonra bilirkişiden ek rapor alınarak, emlakçı bilirkişinin 23.10.2014 tarihli raporundaki oranlama doğrultusunda dava konusu taşınmazın satışı suretiyle ortaklığın giderilmesine ve bilirkişi raporunda belirtilen oranlarda satış bedelinin paylaştırılmasına karar verilmiştir.
Hükmü, ... vekili temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2- Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%.....) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.
Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir.
Somut olaya gelince; Dairemizin 04.02.2014 tarihli ve 2013/15807 E, 2014/1379 K, sayılı bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş ise de bozma gereği tam olarak yerine getirilmemiştir. Emlakçı bilirkişinin 23.10.2014 tarihli bilirkişi raporunda yapmış olduğu oranlama Dairemizin ilkelerine uygun değildir. Bu nedenle mahkemece konusunda uzman başka bir bilirkişiden ek rapor alınarak yukarıda belirtilen ilkeler ışığında son mülkiyet durumunu gösteren tapu kaydı dikkate alınarak paydaşlara isabet eden oranların belirlenmesi ve satış bedelinin belirlenen oranlarda paydaşlara paylaştırılmasına karar verilmesi gerekir.
Belirtilen husus gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 29.06.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.