4. Hukuk Dairesi 2020/2243 E. , 2020/3256 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar ... ve diğerleri vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 30/09/2011 gününde verilen dilekçe ile hakaret nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın davacılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..."ın açtıkları davanın açılmamış sayılmasına, davacı ... hakkındaki davanın işlemden kaldırılmasına, davacılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... tarafından davalı ..."a yönelik davanın feragat nedeniyle reddine, davacılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..."ın davalı ..."a yönelik davalarının reddine dair verilen 15/06/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... vekilleri Avukat ... ve ..., ... ve ... tarafından istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacılar ..., ..., ... ve ...’ın yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Davacılar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...’in temyiz itirazlarına gelince;
Dava, internet ortamında davacıların kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın bir kısım davacılar yönünden davanın açılmamış sayılmasına; davacı ... hakkındaki davanın işlemden kaldırılmasına; davacılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... tarafından davalı ..."a yönelik davanın feragat nedeniyle reddine; davacılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..."ın davalı ..."a yönelik davalarının reddine karar verilmiş; hüküm, bir kısım davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar vekili, davacıların...Sendikası’nda profesyonel yönetici olduklarını, davalıların seçimi kaybetmelerinin ardından davacılar aleyhine olumsuz propaganda yaptıklarını, davalılardan ...’ın mail adresinden diğer davalı ve diğer bir çok kişiye gönderdiği mail ile "değerli arkadaşlar biz diyoruz ki bu sendika yolsuzluk var ise (ki bu kesin) bu kişiye mal edilemez, şube yönetimleri dahil tüm profesyonel çalışan kadronun tamamı hırsızdır, evet üzerine basa basa söylüyoruz geleni gideni tamamı yolsuzluğa karışmış ve alın terimizden arttırarak ödediğimiz aidatlarımızın üzerine temeli haramdan kurulu bir imparatorluk kurmuşlardır" şeklinde tüm profesyonel yönetici olan davacıların kişilik haklarına saldırıda bulunduğunu, diğer davalı ...’ın da bu maili başkaca kişilere iletmek suretiyle yaydığını belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
Davalılar; davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, maili yazan ve gönderen davalıların da sendika mensubu olduğu, mailde sendika yönetiminin sert bir dille eleştirildiği ve sendika yöneticilerin tamamının yolsuzluklardan sorumlu olduğunun ifade edildiği, hırsız sözünün bir kısım yolsuz işlemlerin kastedilmesi anlamını taşıdığı, ağır şekilde ifade edilmiş olsa da sendikal hak ve özgürlükler ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğinden bahisle davacıların manevi tazminat taleplerinin yerinde olmadığı gerekçesi ile davacılar ..., ..., ..., . ..., ... ve ..."ın davalı ..."a yönelik davaların reddine; bu davacıların davalı ..."a yönelik davalarından feraget ettiklerinden bu davalıya yönelik davaların feragat nedeniyle reddine; davacı ... hakkındaki davanın işlemden kaldırılmasına diğer davacılar yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Hükme karşı davacılar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... vekili tarafından davalı ... yönünden temyiz talebinde bulunulmuştur.
Davalı ... tarafından sarf edilen söz ve ifadeler bir bütün olarak değerlendirildiğinde, söz konusu mailde davacıların kişilik haklarına saldırı teşkil edecek söz ve ifadeler yer aldığı anlaşılmaktadır. Bu itibarla mahkemece, hükmü temyiz eden davacılar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... yararına, davalı ... aleyhine, uygun bir miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken istemin tümden reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun değildir. Bu nedenle kararın bozulması gerekir.
SONUÇ:Temyiz edilen kararın, yukarıda (2) numaralı bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, davacılar ..., ..., ... ve ...’ın yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının (1) numaralı bentte gösterilen nedenlerle reddine ve davacılardan ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ..."den peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 07/10/2020 gününde oy çokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün onanması görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun bozma kararına katılmıyorum. 07/10/2020