15. Ceza Dairesi 2017/34073 E. , 2018/8571 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
MÜŞTEKİ : ... Başkanlığı
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği
HÜKÜM : Sanıklar Soner, .... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan TCK’nın 158/1-e-son, 43/1, 62, 52 ve 53. maddeleri gereğince, resmi belgede sahtecilik suçundan TCK’nın 204/2, 43/1, 62 ve 53. maddeleri gereğince, sanıklar Emre ve Ali Rıza hakkında TCK’nın 158/1-e-son, 62, 52 ve 53. maddeleri gereğince, resmi belgede sahtecilik suçundan TCK’nın 204/2, 62 ve 53. maddeleri gereğince ayrı ayrı mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık ve kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçlarından sanıklar hakkında verilen mahkumiyet hükümleri, müşteki vekili, sanık ... müdafii, sanık ... müdafii, sanık ... müdafii, sanık ... müdafii, sanık ... tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü,
Duruşmadan haberdar edilmeyen müşteki ... Başkanlığı’nın, sanıklar hakkında açılan davada katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş olması nedeniyle 5271 sayılı CMK"nın 260/1. madde ve fıkrası uyarınca yasa yollarına başvurma hakkı bulunduğu, dolayısıyla, yasa yollarına başvurma hakkı bulunan, duruşma günü bildirilmeyerek yokluğunda hüküm kurulan ve hükmü temyiz etmekle de katılma iradesini ortaya koyan müşteki ... Başkanlığı’nın, 5271 sayılı CMK"nın 237/2 ve 238. maddeleri uyarınca davaya katılmasına karar verilerek ve hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu belirlenerek yapılan incelemede,
Sanıklar Soner, Sanlı Volkan, Ümit Burak ve Emre’nin Ağrı Devlet Hastanesi’nde, diğer sanık ...’nın ise askeriye de diş doktoru olarak görev yaptıkları ve aynı zamanda sanıklar Soner, Sanlı Volkan, Ümit Burak ve Ali Rıza’nın kendilerine ait Ağrı il merkezinde özel muayenehanelerinin olduğu, sanıkların, doğrudan özel muayenehanelerine gelen bir kısım hastaları, devlet hastanesine gelmiş, muayene ve sevk işlemi yapılmış gibi protokol defterine kaydettikleri, sevk işlemlerini takip ederek sevk evraklarını imzaladıkları, kurumundan sevk alarak hastaneye gelen ve muayene edilerek hastane dışında tedavilerinin devam edilmesine karar verilen hastaları, kendilerinin özel muayenehanelerinde tedavi edebilmeleri için, diğer sanıkların protokol defterine yazdıkları ve hastayı göremeden sevk evrakını imzaladıkları, yine tedavi ettikleri bir kısım hastalar için aynı tedaviye yönelik ikişer adet fatura düzenledikleri, sevk ettikleri bir kısım hastaları özel muayenehanelerine yönlendirdikleri, sevk eden hekim isim ve imzası bulunmayan resmi hastaları özel muayenehanelerinde tedavi ettikleri, özel muayenehanelerine gelen bir kısım hastaları sevk evraklarını kayıt dışı bırakarak tedavi giderlerini hastanın kurumundan aldıkları, özel muayenehane veya kliniklere sevk edilen resmi hastaların tedavilerine ait faturaları, hastaların kontrol muayenesini yapmadan onaylamak suretiyle hasta ağzında yapılmamış işlemler için fazla ödeme yapılmasına neden oldukları, özel muayenehanelerinde tedavi ettikleri resmi hastalar için tanzim ettikleri faturalara yapmadıkları işlemleri de ekleyerek devletten fazla ödeme aldıkları, ayrıca sanık ...’in, özel muayenesini kapattığını bildirmesine rağmen, özel muayenehanesinde hasta bakmaya devam ettiği ve askerlik görevi nedeni ile hastaneden ayrıldığı döneme kadar hastane döner sermayesinden fazladan para aldığı, bu surette sanıkların nitelikli dolandırıcılık ve kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçlarını işledikleri iddia olunan somut olayda,
Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 01/02/1988 gün 1/517-12 sayılı kararında açıklandığı üzere, sanık ...’in savunmasının alınması için talimat yazılan Zile Ağır Ceza Mahkemesi’nce savunmasının, 2012/2 Talimat dosyası üzerinden, 21/02/2012 tarihinde naip hakim tarafından alınarak, savunma hakkının kısıtlandığı, sanık ...’nin usulüne uygun olarak savunması alınmadan hakkında mahkumiyet hükmü verilemeyeceği, diş doktoru olan sanık ...’nin diğer sanıklar ile aynı hastanede çalışıyor olması ve usulüne uygun olarak alınacak savunmasının diğer sanıkların hukuki durumlarını etkileyecek olması karşısında, sanık ...’nin usulüne uygun olarak savunmasının alınarak, hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, eksik kovuşturma ile yazılı şekilde sanıklar hakkında mahkumiyet hükümlerinin verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekili, sanık ... müdafii, sanık ... müdafii, sanık ... müdafii, sanık ... müdafii ve sanık ...’nın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 27/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.