17. Hukuk Dairesi 2019/5152 E. , 2020/6690 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacılar vekili ile davalılar ... ve ... vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın yaptığı kazada, araçta yolcu olarak bulunan davacıların oğlu/ kardeşi ... "ın öldüğünü, davacıların ölenin desteğinden yoksun kaldığını ve manevi zarara uğradıklarını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve davalı ... sadece maddi tazminattan sorumlu olmak kaydıyla 10.000,00 TL. maddi ve toplam 210.000,00 TL. manevi tazminatın faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalı ... ve ... vekili ile davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davacıların maddi zararlarının davadan önce sigorta şirketi tarafından karşılanmış olması ve bakiye alacaklarının kalmamış olması nedeniyle maddi tazminat isteminin reddine; davacıların manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulü ile davacı ... ve için 10.000,00"er TL. ile ... için 5.000,00 TL. Olmak üzere toplam 25.000,00
TL"nin kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ... ve Mehmet"ten müteselsilen tahsiline dair verilen hükmün, davacılar vekili tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 11.09.2017 tarih, 2015/10170 Esas ve 2017/7512 Karar sayılı ilamı ile; "davacılar için hak ve nasafet kuralları çerçevesinde daha yüksek manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan, düşük miktarda manevi tazminata hükmedilmesinin uygun görülmediği" gerekçesiyle karar bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada toplanan delillere göre; davacıların maddi tazminat istemlerine ilişkin verilen daha önceki karar kesinleştiğinden, bu hususta yeniden hüküm tesisine yer olmadığına; davacıların manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile davacı ... ve ... için 40.000,00"er TL, davacı ... için 20.000,00 TL. olmak üzere toplam 100.000,00 TL"nin kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar ..., ... ve ..."dan müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ile davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan ölüm nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
6098 sayılı TBK"nun 56. (BK"nun 47.) maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1966 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar
açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Mahkeme tarafından davacıların oğlu/ kardeşi ... "ın ölümü nedeniyle hükmedilen manevi tazminatların az olduğu gerekçesiyle kararın bozulmasından sonra, davacılar için manevi tazminatın takdiri esnasında, Dairemizin bozma ilamının kapsamı; olay tarihi ve paranın alım gücü gibi somut olayın özellikleri yeterince dikkate alınmadan tazminat belirlenmiştir. Somut olayın özellikleri ile hak ve nasafet kuralları gereği, bir miktar daha düşük manevi tazminata karar verilmeyişi doğru görülmemiş ve kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalılar ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bu davalılar yararına BOZULMASINA; aşağıda dökümü yazılı 34,40 TL fazla alınan peşin harcın istek halinde temyiz eden davacılara, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ... ve ..."a geri verilmesine, 09/11/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.