
Esas No: 2020/2636
Karar No: 2020/2858
Karar Tarihi: 03.12.2020
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2020/2636 Esas 2020/2858 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/2636
Karar No : 2020/2858
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Kurumu
VEKİLLERİ : Av. …, Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Televizyon Habercilik ve Yapım A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Onüçüncü Dairesinin 03/03/2020 tarih ve E:2017/2403, K:2020/713 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Telekomünikasyon Kurumu İzmir Bölge Müdürlüğünün ... tarih ve ... sayılı işlemi ile bu işlemin dayanağı olan "10KHz-60GHz Frekans Bandında Çalışan Sabit Telekomünikasyon Cihazlarından Kaynaklanan Elektromanyetik Alan Şiddeti Limit Değerlerinin Belirlenmesi, Ölçüm Yöntemleri ve Denetlenmesi Hakkında Yönetmelik"in 9. maddesinde yer alan "Aksi takdirde cihaz ruhsat ücretinin 50 katı ceza uygulanır." ifadesinin iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onüçüncü Dairesinin davanın düzenleyici işlemle ilgili kısmının reddi, bireysel işlemin iptali yolundaki 07/04/2008 tarih ve E:2007/4445, K:2008/3622 sayılı kararının, davanın reddine ilişkin kısmının Kurulumuzun 13/05/2013 tarih ve E:2009/286, K:2013/1881 sayılı kararıyla bozulması üzerine, Danıştay Onüçüncü Dairesinin 03/03/2020 tarih ve E:2017/2403, K:2020/713 sayılı kararıyla;
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 13/05/2013 tarih ve E:2009/286, K:2013/1881 sayılı kararı ile;
"4502 sayılı Kanunla değişik 2813 sayılı Telsiz Kanunu ve 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanununun ilgili maddelerine dayanılarak Telekomünikasyon Kurumu tarafından hazırlanıp, 12/07/2001 günlü, 24460 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe konulan "10 kHz-60 GHz Frekans Bandında Çalışan Sabit Telekomünikasyon Cihazlarından Kaynaklanan Elektromanyetik Alan Şiddeti Limit Değerlerinin Belirlenmesi, Ölçüm Yöntemleri ve Denetlenmesi Hakkında Yönetmelik" ile; elektromanyetik alan oluşturan sabit telekomünikasyon cihazlarının kuruluş yeri, montajı ve denetlenmesine ait hususları; elektromanyetik alan limit değerlerini; ölçüm yöntemlerini ve ölçüm yapacak kuruluşları; ölçüm sonuçları elektromanyetik alan şiddeti limit değerlerine uygun olmayan, sabit telekomünikasyon cihazlarının limit değerlere uygun hâle getirilmesine ilişkin usul ve esasları ve bunlara uyulmaması hâlinde uygulanacak yaptırımları belirlemek amaçlanmıştır.
Yönetmelikle getirilen usul ve esaslara uyulmaması hâlinde uygulanacak yaptırımlar anılan Yönetmelikte gösterilmiş olup, ceza hukukunun temel ilkelerinden olan "suç ve cezaların yasallığı" ilkesi uyarınca Yönetmelikte düzenlenmiş olan yaptırımların yasal dayanağının bulunması gerektiği de tartışmasızdır.
Yönetmeliğin yasal dayanağı yönünden bir belirleme yapılırken, davacı şirketin yürüttüğü faaliyetin niteliğinin de dikkate alınması gerekmektedir.
Temyiz istemine konu kararda Yönetmelikte öngörülen yaptırımların dayanağı olarak gösterilen 406 sayılı Yasanın 2. maddesinin (f) bendinde Kurumun, Türk Telekom dâhil işletmecilerle imzaladığı sözleşmelerin ve verdiği genel izin ve telekomünikasyon ruhsatlarının şartlarına uyulmasının sağlanması için gerekli tedbirleri almaya, faaliyetlerin mevzuat ile görev ve imtiyaz sözleşmesi, telekomünikasyon ruhsatı veya genel izin şartlarına uygun yürütülmesini izlemeye ve denetlemeye, aykırılık hâlinde ilgili işletmecinin bir önceki takvim yılındaki cirosunun % 3'üne kadar idari para cezası uygulamaya yetkili olduğu kurala bağlanmıştır.
Görüldüğü üzere, anılan madde uyarınca mevzuata aykırıkların ortaya çıkması hâlinde hakkında idari para cezası uygulanacak olanlar 406 sayılı Yasa anlamında "işletmeci" olanlardır.
406 sayılı Yasanın 3. maddesinde "İşletmeci", Türk Telekom da dâhil olmak üzere, Bakanlık ile yapılan bir görev sözleşmesi, imtiyaz sözleşmesi ve/veya Bakanlıktan alınan bir telekomünikasyon ruhsatı veya genel izin uyarınca telekomünikasyon hizmetleri yürüten ve/veya telekomünikasyon altyapısı işleten bir sermeye şirketini ifade eder." şeklinde tanımlanmıştır.
Yayıncı bir kuruluş olan davacı şirkete ise radyo ve televizyon yayın izni Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) tarafından verilmiş olup, davacı şirketin 406 sayılı Yasa kapsamında Telekomünikasyon Kurumu tarafından yetkilendirilen bir işletmeci olmadığı açıktır.
Bu durumda, 406 sayılı Yasa kapsamında işletmeci olmayan davacı şirkete anılan Yasanın 2. maddesinin (f) bendinde öngörülen yaptırımın uygulanması olanaklı olmadığından, dava konusu Yönetmeliğin 9. maddesinde yer alan yaptırımın, yayıncı kuruluş yönünden yasal dayanağı bulunmamaktadır." gerekçesiyle bozma kararı verildiği;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 46. maddesinin birinci fıkrasında, Danıştay dava dairelerinin nihaî kararlarının Danıştayda temyiz edilebileceği; 2575 sayılı Danıştay Kanunu'nun 38. maddesinde, İdari Dava Daireleri Kurulunun, idari dava dairelerinden ilk derece mahkemesi olarak verilen kararları temyizen inceleyeceği; 2577 sayılı Kanun'un 49/4. ve 50. maddelerinde, Danıştay dava dairelerine ısrar imkânı tanınmayıp, Danıştay İdari ve Vergi Dava Daireleri Kurulları kararlarına uyulmasının zorunlu olduğunun kurala bağlandığı;
Aktarılan kurallar uyarınca, Danıştay dava dairelerince ilk derece mahkemesi olarak verilen kararların Danıştay İdari ve Vergi Dava Daireleri Kurullarınca bozulması hâlinde Danıştay dava dairelerine ısrar imkânı tanınmadığından, bozma kararına uyularak İdari Dava Daireleri Kurulu kararında belirtilen gerekçelerle dava konusu "10KHz-60GHz Frekans Bandında Çalışan Sabit Telekomünikasyon Cihazlarından Kaynaklanan Elektromanyetik Alan Şiddeti Limit Değerlerinin Belirlenmesi, Ölçüm Yöntemleri ve Denetlenmesi Hakkında Yönetmelik"in 9. maddesinde yer alan "Aksi takdirde cihaz ruhsat ücretinin 50 katı ceza uygulanır." ifadesi yönünden de iptal kararı verilmesi gerektiği gerekçesiyle anılan ibarenin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, usule ilişkin olarak, dava konusu işlemin dayanağını oluşturan Yönetmelik yürürlükten kaldırıldığından davanın konusuz kaldığı; esasa ilişkin olarak ise, 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun'da, 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu hükümleri saklı tutulduğundan, davacı şirket kurum işletmecisi olmasa da düzenlemelere aykırı fiili tespit edildiğinde ceza verilebileceği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin ikinci fıkrasında, Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulmasının;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkün olduğu belirtilmiş; dördüncü fıkrasında, "Danıştayın ilk derece mahkemesi olarak baktığı davaların temyizen incelenmesinde bu madde ile ısrar hariç 50. madde hükümleri kıyasen uygulanır." denilmiş; 50. maddesinin dördüncü fıkrasında ise Danıştayın bozma kararına uyulduğu takdirde, bu kararın temyiz incelemesinin, bozma kararına uygunlukla sınırlı olarak yapılacağı hükme bağlanmıştır.
Danıştay Onüçüncü Dairesinin temyize konu kararı; Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 13/05/2013 tarih ve E:2009/286, K:2013/1881 sayılı bozma kararında belirtilen gerekçeler göz önüne alınarak verilmiş bir karar olduğundan, usul ve hukuka uygun bulunmakta ve bozulmasını gerektirecek bir hukuka aykırılık taşımamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin Danıştay Onüçüncü Dairesinin temyize konu 03/03/2020 tarih ve E:2017/2403, K:2020/713 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03/12/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.