
Esas No: 2010/8553
Karar No: 2010/11178
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2010/8553 Esas 2010/11178 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ÇAYCUMA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/10/2006
NUMARASI : 2005/70-2006/404
Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, miras bırakanları M. A."nin çekişme konusu taşınmazlarını davalı A.A."ye mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak temlik ettiğini ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptalini istemişlerdir. Müdahil davacı da, satış işleminin iptalini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, işlemin muvazaalı olduğu gerekçesiyle pay oranında tapuların iptali ile davacıların adına tesciline, müdahil davacının davasının ise hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı F. K., davalı ve müdahil davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi .raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile iptal ve tescile karar verilmiştir.
Hemen belirtmek gerekirki; tapu kaydına (zilyetliğe) dayanılarak açılan bir iptal davasında, ayrıca tescil isteğinde bulunulmamış olması iptal davasının reddi için başlı başına bir sebep teşkil etmez. Bu durumda mahkemece yapılacak iş, iptal isteminin tescili kapsamadığı gözetilerek davacıya, ayrıca tescil davası açması için imkan tanımak ve dava açılması halinde her iki dava birleştirilerek karara bağlanmaktan ibarettir. Değişik anlatımla sadece iptal davasının kabulüne ve tapunun iptaline karar verilmesi, tapulu bir taşınmazın sicil dışı (kayıtsız) kalması sonucunu doğurur ki, böyle bir uygulama, devletin bütün taşınmazların hukuki ve geometrik durumlarını belirleyerek sicile bağlama yolunda benimsediği-dolu pafta sistemi –genel ilke ile bağdaşmaz. Ne varki, davacı iptal değil, sadece tescil isteğinde bulunmuş ise Yargıtayın yerleşmiş ve kurallaşmış uygulamalarına göre, tescil isteği tapu sicilinde mevcut eski kaydın iptali isteğini de kapsadığı gözetilerek davacının ayrıca tapu kaydının iptalini de dava etmesine gerek yoktur. (YHGK 11.11.1983 Tarih, 981/8-80 Esas, 983/1162 Sayılı Kararı.)
Somut olayda, davacılar tapunun iptalini istedikleri halde tescil isteğinde bulunmamışlardır.
Hal böyle olunca, davacı tarafa tescil davası açmaları konusunda olarak tanınması ve açıldığı takdirde eldeki davayla birleştirilmek suretiyle işin esası hakkında bir hüküm kurulması gerekirken, bu hususun gözardı edilmesi doğru değildir.
Tarafların, bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedene hasren HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 28.10.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.