17. Hukuk Dairesi 2019/3141 E. , 2020/6694 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı ve davalı vekillerince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 04.11.2020 Çarşamba günü davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... geldi. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar vekilleri dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davacıya ait olup davalı tarafından sel hasarlarını da kapsayacak biçimde sigortalanan işyerinde, 08.06.2010 tarihinde gerçekleşen sel nedeniyle hasar oluştuğunu, olaydan sonra alınan tespit raporuyla KDV hariç 4.520.711,85 TL"lik emtia hasarı tespit edildiğini; 100.000,00 TL. civarı enkaz kaldırma- temizlik- kurtarma giderleri bulunduğunu, hasarlı emtianın 60.000,00 TL"ye satıldığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 4.000.000.000,00 TL. tazminatın olay tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, hasar oluşan işyerinde daha önce de sel hasarı oluştuğunu ve davacının gerekli önlemleri almadan sigorta yaptırdığını, önceki sigorta ödemelerini davalıya bildirmediğini, depolama yapmayacağını beyan ettiği giriş katta depolama yaptığını, talebin kötüniyetli olduğunu, olay yerindeki incelemelerle hasar gören emtianın ticari değeri bulunmayan mallar olduğunun saptandığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulü ile 2.428.426,32 TL. tazminatın 30.06.2010 tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazla isteğin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince toplanan delillerin takdirinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; davacının alacağı temlik ettiği ... tarafından temlik sözleşmesinin feshedilmiş olması karşısında, davacı şirketin alacağın sahibi olarak aktif dava ehliyetinin bulunduğuna ilişkin mahkeme kabulünde bir isabetsizlik görülmemesine; muhasebe uzmanı bilirkişinin de yer aldığı üç kişilik bilirkişi heyeti tarafından, davacının ticari kayıtları da incelenerek zararın belirlendiği 30.05.2013 tarihli raporla, davacının 3 ayrı fabrika ve deposuna ilişkin stok takibinin ortak yapılması nedeniyle, sadece defterlerdeki stok kaydı üzerinden hesaplama yapılamayacağının tespit edildiği ve olaydan sonraki fiili sayım ve tasnifte saptanan hasarlı emtia için zarar hesabı yapılmasının Dairemizin ilk bozma ilamında vurgulandığı dikkate alındığında, bu yöne ilişkin davacı temyiz itirazlarının yerinde görülmemesine; davalının aldığı eksper raporunda, tüm emtianın ticari değeri düşük- defolu- seri sonu ürün niteliğinde olduğu kabulüyle hesap yapılmış olmasına rağmen, olaydan sonraki fiili tasnif ve sayımda, seri sonu olmayan ve defosuz malların da bulunduğu saptandığından, anlan hususlara göre zarar hesabı yapan uzman bilirkişi heyeti raporunun benimsenmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; davalı vekilinin tüm temyiz itirazları ile davacı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, işyeri sigorta poliçesi nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.
Davacı taraf, davaya konu sel olayında hasar gören emtiaya ilişkin zararla birlikte, yaklaşık 100.000,00 TL. enkaz kaldırma- kurtarma- temizlik gideri yaptığını ve davalının bu zarardan da sorumlu olduğunu iddia ederek tazminat isteminde bulunmuştur. Hükme esas alınan 12.04.2017 tarihli bilirkişi raporunda, bu taleple ilgili herhangi bir hesaplama vs. yapılmadığı; mahkemenin de enkaz kaldırma gideri talebi yönünden, olumlu ya da olumsuz bir karar vermediği görülmektedir.
Davacı işyeri için düzenlenen poliçede, enkaz kaldırma giderlerini de kapsayacak biçimde 6 milyon TL. bedelle sigorta teminatına yer verilmiştir. Davacının enkaz kaldırma- temizlik- kurtarma gideri yaptığını iddia ettiği ve gider için de poliçede teminat bulunduğundan, davacının bu zarara ilişkin eksik kalan delilleri varsa toplanmasıyla talebin değerlendirilmesi gerektiği açıktır.
6100 sayılı HMK"nun 297/2. maddesi gereğince, hakimin her bir talep yönünden olumlu ya da olumsuz karar vermesi zorunluluğu gözetildiğinde, anılan yasa hükmüne aykırı biçimde, davacının enkaz kaldırma gideri talebi hakkında olumlu ya da olumsuz hiçbir hüküm tesis edilmeyişi doğru görülmemiş ve kararın bozulması gerekmiştir.
3-Davaya konu sel olayı nedeniyle davacının işyerinde emtia zararı oluşmuştur. Poliçede emtia için 6 milyon TL. teminat verildiği ve taraflar arasındaki temel uyuşmazlığın emtia hasarının miktarı ile değeri hususunda olduğu görülmektedir.
Olaydan hemen sonra, davalının görevlendirdiği eksper tarafından yerinde yapılan fiili sayım ve tasnifle hasarlı emtianın cins ve miktarı belirlenmiş; mahkemece hükme esas alınan 12.04.2017 tarihli bilirkişi heyeti raporunda da bu sayımda belirlenen emtia için hesaplama yapılmıştır. Ancak, hükme esas alınan bu raporda, emtia zararı hesaplanırken KDV bedelinin hesaba dahil edilmediği görülmektedir. Oysa; iştigal konusu kumaş imalat ve ticareti olan davacının, üretim için aldığı hammadde (iplik vs.) ile ticaretini yapmak üzere satın aldığı kumaşlar için KDV ödediği dikkate alındığında, anılan emtia bakımından KDV bedeli de gerçek zarara dahildir.
Açıklanan vakıalar karşısında mahkemece; 12.04.2017 tarihli raporu düzenleyen bilirkişi heyetine mali müşavir bilirkişinin de eklenmesiyle oluşturulacak bilirkişi heyetinden, davacının KDV bedeli de ödeyerek satın aldığı hammadde (iplik vs.) ile kumaş emtiasına ilişkin KDV dahil edilmiş biçimde (davacının kendi ürettiği kumaşlar bakımından, KDV ilavesinin sadece üretimde kullandığı iplik hammaddesine göre hesaplanması, kumaş emtiasına ilişkin KDV bedeli hesabının yapılmaması gerektiği de gözetilmek suretiyle) zarar hesabının yapılması için ek rapor alınıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle, yazılı biçimde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları ile davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) ve (3) nolu bentlerde
açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; 2.540,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, aşağıda dökümü yazılı 124.260,62 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 09/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.