MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-

Davacı vekili, davacının küçük çocuğu olan ... idaresindeki motosikletin kaza tarihinde trafik sigortası bulunmayan araç ile çarpışması sonucu yaşanan kazada davacı ..."ın sakatlandığını, davacının kusursuz olduğunu belirterek 5.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş iken; ıslah dilekçesi ile talebini arttırmıştır.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak; 38.571,12 TL"nin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zararların tazmini istemine yöneliktir. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda davacı ..."ın %70, davalı tarafın sorumlu olduğu aracın %30 kusurlu olduğu belirtilmiş, ceza mahkemesinde alınan raporda davacı tarafa tali, davalı tarafa asli kusur verilmiştir. Her iki dosyada da kazanın oluş şekli farklı yorumlanmıştır. O halde mahkemece, raporlar arasındaki çelişkileri gidermek üzere hüküm kurmaya ve denetime elverişli ayrıntılı rapor alınarak sonucuna göre karar vermek gerekmektedir.
2-Bozma neden ve şekline göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile verilen hükmün BOZULMASINA, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 26.10.2017 gününde oybirliğiyle karar