
Esas No: 2016/991
Karar No: 2020/12105
Karar Tarihi: 03.12.2020
Danıştay 6. Daire 2016/991 Esas 2020/12105 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2016/991
Karar No : 2020/12105
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Üniversitesi- …
VEKİLİ : Av….
İSTEMİN KONUSU : …İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … ili, … ilçesi, …Köyü, … Mevkii, … ada, …parsel sayılı taşınmazın imar planında "yükseköğretim tesis alanı" olarak ayrılmasına rağmen kullanım amacı doğrultusunda kamulaştırılmaması nedeniyle mülkiyet hakkının süresi belirsiz şekilde kısıtlandığından bahisle taşınmazın değerine karşılık 100.000,00.-TL (ıslah edilmiş haliyle) maddi tazminatın faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Temyize konu kararda; Davacıya ait taşınmazın imar planında 1986 yılından bu yana yükseköğretim tesis alanı olarak planlandığı, davalı idarenin anılan taşınmaza ilişkin bu güne kadar hiçbir fiili veya hukuki tasarrufta bulunmadığı ve nihayet 2012 yılında kamulaştırma yapmayacağı gerekçesiyle söz konusu alanın yükseköğretim tesis alanından çıkartılmasına yönelik gerekli imar planı değişikliği yapılması için Alaplı Belediye Başkanlığına birden fazla başvuruda bulunduğu, bu başvurulara rağmen Alaplı Belediye Başkanlığı tarafından önünde hiçbir hukuki engel bulunmamasına rağmen gerekli imar planı değişikliğinin yapılmadığı, buna göre; davacıya ait parsele ilişkin olarak davalı idarenin bugün itibariyle kamulaştırma iradesinin bulunmadığı, ilgili idareye imar planı değişikliği yapılması için başvurarak kendisine düşen yükümlülüğü de yerine getirdiği, bunun dışında yatırımcı kuruluş olarak davalı idarenin yapabileceği başkaca bir şeyin bulunmadığı, bu haliyle kamulaştırma iradesi olmayan idarenin yerine geçerek taşınmazın bedelinin ödenmesine karar verilmesinin de mümkün olmadığı, içtihatlarla belirlenen kamulaştırmasız el atmaya dayalı tazminat davası şartlarının oluşmaması (idarenin kamulaştırma iradesinin bulunmaması ve bunu ilgili belediyeye bildirdiğinden) ve kamulaştırma yapmak istemeyen idarenin yerine geçilmesinin mümkün olmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Temyize konu idare mahkemesi kararının Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına, Danıştay İçtihatlarına aykırı olduğu, mülkiyet hakkının ihlal edildiği bu nedenle kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Usul ve yasaya uygun mahkeme kararının onanmasına karar verilmesi belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İmar planlarının, planlanan yörenin bugünkü durumunun, olanaklarının ve ilerideki gelişmesinin gerçeğe en yakın şekilde saptanabilmesi için coğrafi veriler, beldenin kullanışı, donatımı ve mali bilgiler gibi konularda yapılacak araştırma ve anket çalışmaları sonucu elde edilecek bilgiler ışığında, çeşitli kentsel işlevler arasında var olan ya da sağlanabilecek olanaklar ölçüsünde en iyi çözüm yollarını bulmak belde halkına iyi yaşama düzeni ve koşulları sağlamak amacıyla kentin kendine özgü yaşayış biçimi ve karakteri, nüfus, alan ve yapı ilişkileri, yörenin gerek çevresiyle ve gerekse çeşitli alanları arasında olan bağlantıları, halkın sosyal ve kültürel gereksinimleri, güvenlik ve sağlığı ile ilgili konular gözönüne alınarak hazırlanması gerekmektedir. Anılan ölçütlere göre hazırlanan imar planları zamanla planlanan alandaki koşulların zorunlu kıldığı biçimde ve yasalarda öngörülen yöntemlere uygun olarak değiştirilir.
Mekânsal Plan Yapım Yönetmeliği'nin "İmar Planı Değişiklikleri" başlıklı 26. maddesinde, "(1) İmar planı değişikliği; plan ana kararlarını, sürekliliğini, bütünlüğünü, sosyal ve teknik altyapı dengesini bozmayacak nitelikte, kamu yararı amaçlı, teknik ve nesnel gerekçelere dayanılarak yapılır. (2) İmar planlarında sosyal ve teknik altyapı hizmetlerinin iyileştirilmesi esastır. Yürürlükteki imar planlarında öngörülen sosyal ve teknik altyapı standartlarını düşüren plan değişikliği yapılamaz. (3) İmar planlarında bulunan sosyal ve teknik altyapı alanlarının kaldırılması, küçültülmesi veya yerinin değiştirilmesine dair plan değişiklikleri zorunluluk olmadıkça yapılmaz. Zorunlu hallerde böyle bir değişiklik yapılabilmesi için: a) İmar planındaki durumu değişecek olan sosyal ve teknik altyapı alanındaki tesisi gerçekleştirecek ilgili yatırımcı Bakanlık veya kuruluşların görüşü alınır. b) İmar planında yer alan yol hariç sosyal ve teknik altyapı alanlarının ve kamuya ait sosyal ve kültürel tesis alanlarının kaldırılabilmesi veya küçültülmesi ancak bu tesislerin hitap ettiği hizmet etki alanı içinde eşdeğer yeni bir alanın ayrılması suretiyle yapılabilir. Eşdeğer alanın ayrılmasında yüzölçümü ve konum özellikleri korunur. Bu alanların yerinin değiştirilmesinde, mevcut plandaki hizmet etki alanına göre aynı uygulama etabı veya bölge içinde kalması, yaya erişim mesafelerinin dikkate alınması ve yeni tespit edilen alanın tesisin yapılmasına müsait olması zorunludur..." hükümleri yer almıştır.
Dosyanın incelenmesinden, uyuşmazlık konusu taşınmazın Alaplı Belediye Meclisi tarafından 1986 yılında kabul edilen 1/1000 ölçekli uygulama imar planında yükseköğretim tesis alanı olarak planlandığı, davalı idare tarafından ilk olarak; … tarihli, … sayılı Yönetim Kurulu kararıyla; davacı parseli ile yükseköğretim tesis alanı olarak ayrılan bazı parsellerin; kendilerinin kurulduğu tarihten önce planlandığı, şu an itibariyle başka Fakülte Bölümlerinin bina ihtiyacı bulunduğu, anılan parsellerin emlak değerinin çok yüksek olduğu ve gerekli ödenek ayrılmadığı gerekçesiyle anılan parselleri kamulaştırmayacağına ve bu sebeple yükseköğretim tesis alanından çıkartılmasına karar verildiği, bu kararın gereğinin yapılması için Alaplı Belediye Başkanlığına yazı yazıldığı, … tarihli, … sayılı ikinci yönetim kurulu kararı ile bazı parseller yönünden güncelleme yapılarak ilk yönetim kurulu kararı iptal edilerek aynı içerikteki kararının alındığı, bu kararın gereğinin yapılması için Alaplı Belediye Başkanlığına bildirimde bulunulduğu, Alaplı Belediye Başkanlığı tarafından harekete geçilmemesi üzerine davalı idare tarafından tekrar başvuruda bulunularak imar planı değişikliği yapılıp yapılmadığı, yapılmadı ise sebeplerinin bildirilmesinin istenildiği, bu başvuruya karşılık Alaplı Belediye Başkanlığı tarafından verilen … tarihli, … sayılı cevabi yazıda; söz konusu alana ilişkin yargı süreci devam ettiği için imar planı değişikliği yapılmadığı ve 5 yıllık imar programına alınmadığı için yatırımcı kuruluş olarak davalı idareye bildirimde bulunulmadığının belirtildiği, davalı idare tarafından Alaplı Belediye Başkanlığına 24.2.2014 tarihinde çekilen ihtarname ile davacıya ait taşınmazın bulunduğu alanın imar planı değişikliği yapılarak yükseköğretim tesis alanından çıkartılmasının ihtar edildiği görülmüştür.
Bu durumda uyuşmazlık konusu taşınmazın bulunduğu yeri itibariyle ihtiyaç durumunu bilen ve kamulaştırma için yetkili ve sorumlu olan idarenin imar planında değişiklik yapılması için ilgili belediyeye talepte bulunması karşısında, ilgili belediye tarafından ilçenin bütünü ile ilgili imar planı gözetilerek imar planında değişiklik yapılabileceği, davacı tarafından, taşınmazın bulunduğu alanın imar planında yükseköğretim tesis alanından çıkartılması için Alaplı Belediye Başkanlığına başvurabileceği ve olumsuz cevap verilmesi durumunda, belediyenin olumsuz cevabının ve imar planının taşınmaz yönünden iptaline karar verilmesi istemiyle dava açılabileceği açıktır.
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının yukarıda yer verilen açıklamayla ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 03/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.