
Esas No: 2017/11879
Karar No: 2017/9256
Karar Tarihi: 07.06.2017
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/11879 Esas 2017/9256 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali ve tahliye davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin, davalıların kiracı bulunduğu 9 nolu daireyi 05.11.2012 tarihinde satın aldığını, ödenmeyen kira bedelinin tahsili için icra takibi başlattıklarını, davalıların haksız olarak borca itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ve tahliyeye karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar;10 nolu dairede oturduklarını kiracı olmadıklarını, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davanın kabulü ile takibin devamına ve davalıların dava konusu taşınmazdan tahliyesine karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
HMK’nun 190.maddesi uyarınca ispat yükü, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. HMK’nun 189/3.maddesi uyarınca kanunun belirli delillerle ispatını emrettiği hususlar başka delillerle ispat olunamaz. Aynı yasanın 200. maddesine göre bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin yapıldıkları zamanki miktar ve değeri 2.500 Türk Lirasını geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir.
Olayımıza gelice; Davacı, sözlü kiralama sözleşmesine dayanarak davalılardan aylık 1.000 TL üzerinden 14 aylık kira bedelinin tahsilini istemiştir. Davalılar ise taraflar arasında yazılı ve sözlü kira ilişkisi bulunmadığını, kendilerinin 10. Nolu dairede oturduğunu, davacının satın aldığı dairenin ise 9 nolu daire olduğunu savunmuştur. Somut olayda davacı kira ilişkisinin varlığından hareketle alacak isteminde bulunduğuna göre kira ilişkisinin varlığını ispat külfeti davacıya aittir. Davacı yazılı delillerle kiracılık ilişkisini kanıtlayamamıştır. Bu durumda Mahkemece açıklanan bu hususlar gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru değildir.
Hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın 6100 sayılı ...ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3. madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK. nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.06.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.