17. Hukuk Dairesi 2015/1170 E. , 2017/9773 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki hayat sigortasından kaynaklanan alacak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı dava dilekçesinin görevsizlik yönünden reddine dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-KARAR-
Davacı vekili; davacıların murisi ... "ın dava dışı bankadan kullandığı kredi nedeniyle davalı ... şirketi ile hayat sigortası yapıldığını, davacıların murisinin ölümü üzerine poliçe teminatının ödenmesi talebinin reddedildiğini belirterek hayat ... sözleşmesi poliçesinden doğan alacağın ... şirketine başvuru tarihinden itibaren işleyecek en ... mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu uyuşmazlığın 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun"nun 1, 2 ve 3.maddesi kapsamında tüketici işlemine ilişkin olduğu ve bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağı gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tüketici kredisi nedeni ile hayat ... poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
11.10.2013 dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 4. maddesinde, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı açıkça düzenlenmiştir.
28.11.2013 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun"un (TKHK) 2. maddesinde kanunun kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanun"un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, ..., vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK"nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanun"un 83. maddesinde de taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenlenme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
Ancak somut olayda; 11/10/2013 dava tarihinde 28.11.2013 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun"un ilgili maddeleri yürürlükte değildir. Taraflar arasında ... sözleşmesi vardır, ... sözleşmeleri de TTK’da düzenlenmiş olup mutlak ticari dava söz konusudur. Davacılar murisinin dava dışı Banka’dan tüketici kredisi kullanması bu davanın konusu değildir.
O halde dava tarihi itibari ile yürürlükte olmayan kanun maddesinin uygulanmasının söz konusu olamayacağı, davanın mutlak ticari dava olması gözetildiğinde somut olayda davanın görülmesinde ticaret mahkemeleri görevlidir. Mahkemenin dayandığı gerekçe kanunun yürürlük tarihinin 28/05/2014 olduğu gözetildiğinde yerinde değildir. Bu durumda mahkemece işin esasına girilerek hüküm kurulması gerekirken yazılı gerekçeyle görevsizlik kararı verilmiş olması doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 30.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.