
Esas No: 2016/4407
Karar No: 2017/9325
Karar Tarihi: 07.06.2017
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/4407 Esas 2017/9325 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili; davalının işyerinde 15.08.2005 tarihinde yapılan denetimde kaçak su kullanıldığı tespit edilerek görevlilerce tutanak düzenlendiğini, işyerinin mühürlendiğini, .... Mahkemesinin 2006/224 Esas, 2007/580 Karar sayılı dosyasında davalı şirket yetkilisinin yargılanarak cezalandırılmasına karar verildiğini, kaçak su kullanım bedelinin tahsili için davalıya usulünce tebligat yapılmasına rağmen ödenmemesi nedeniyle...Müdürlüğü"nün 2008/4471 Esas sayılı dosyasında icra takibi başlattıklarını, davalının bu kez de takibe haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına ve %40"tan az olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; iddiaların gerçeği yansıtmadığını, tutanağın da gerçeğe aykırı olduğunu, belediyece istenen bedelin neye göre hesaplandığının anlaşılamadığını ileri sürerek, davanın reddini ve kötü niyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Mahkemece, kaçak su kullanımına yönelik bedelin ödendiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, kaçak su kullanımına dayalı icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davalının, 6.476,40 TL tutarında kaçak su kullandığı tespit edilip, bu miktarın da eldeki davanın açılmasından sonra davacıya ödendiği belirlendiğine göre, dava konusu icra takibinde davalının kaçak su kullanımı nedeniyle sorumlu olduğu miktar yönünden davanın konusuz kaldığı anlaşılmaktadır.
O halde mahkemece davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına ve davalı tarafın davanın açılmasına sebebiyet vermiş olması nedeniyle tespit edilen borç miktarı üzerinden davacı lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.