
Esas No: 2016/8175
Karar No: 2020/13956
Karar Tarihi: 03.12.2020
Basit zimmet - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2016/8175 Esas 2020/13956 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Basit zimmet
HÜKÜM : Zincirleme basit zimmet suçundan mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Suç tarihinde Taşlıçiftlik köyü muhtarı olarak görev yapan sanığın, köyün su pompasının elektrik borçlarını ödemek amacıyla köylüden 2007-2011 yılları arasında aboneler hakkında düzenlenen makbuzlarla 22.656 TL topladığı, bu paranın 11.832,83 TL"sini elektrik kurumuna yatırmayarak zimmetine geçirdiği iddiasıyla açılan kamu davasında; mahkemece 30/04/2012 tarihli bilirkişi raporunun hükme esas alındığı ancak 12/12/2012 tarihli bilirkişi raporuna göre 26/02/2011 ilâ 27/08/2011 tarihleri arasında dokuz tahsilat koçanı ile toplam 22.644,00 TL"nin abonelerden toplandığı, önceki dönemlerde toplanan paralara ilişkin makbuz bulunmadığı, bu nedenle 2008 ve 2009 yıllarına ilişkin..."a yapılan ödemelerin zimmet miktarının hesabında dikkate alınmaması gerektiği ve yedi ay için maaş ödemesi yapılan muhasebeci tanık ..."na ödenen 2.100 TL ile elektrik kurumuna 2011 yılında ödenen 7.440 TL"nin düşülmesi sonucu zimmet miktarının 15.204,00 TL olduğunun bildirildiği, her iki rapor arasındaki çelişkinin giderilmesi için Sayıştay emekli uzman denetçilerinden alınan 05/09/2013 havale tarihli bilirkişi raporunda ise 2011 yılında kesilen tüm makbuz tutarlarının 22.688 TL olduğu, fakat bu makbuzların büyük bölümünün kaçak kullanımdan kaynaklanan ve tahsil edilmeyip iki nüshası da elde bulunan makbuzlar olduğu, bu şekilde düzenlenen makbuz tutarlarının ise 12.296,00 TL olduğu, bu tutarlardan 2011 ve 2012 yıllarında elektrik idaresine farklı tarihlerde yapılan ödeme ile tanık ..."na ödenen yedi aylık maaş bedelinin düşülmesi sonucu bulunan 457 TL"nin zimmet olarak kabul edilebileceğine, lakin bu miktarın 05/03/2012 tarihinde icraya yapılan ödemeye katılmış olabileceğine dair değerlendirmede bulunulduğunun anlaşılması karşısında, maddi gerçeğin hiçbir kuşkuya yer
bırakmayacak şekilde tespit edilmesi amacıyla kaçak elektrik kullandığına dair haklarında 003144-003141-003142-003139-003143-003137-003140-003138 no"lu makbuz düzenlenen ..."ın tanık sıfatıyla dinlenerek elektrik borçları bulunup bulunmadığına dair beyanlarının alınmasından sonra köye ait tüm defter, kayıt ve belgeler ile dokümanların dava dosyasıyla birlikte Sayıştay emekli uzman denetçilerinden seçilecek diğer raporları düzenleyen bilirkişilerden farklı bir bilirkişi heyetine tevdi edilerek; 2007-2011 yılları arasında abonelerden tahsil edilen elektrik paralarının yıllara göre dökümü yapılarak, varsa kaçak kullanım nedeniyle tahsil edilmediği halde iki nüshası da elde mevcut olan makbuz tutarları ve tanık ..."na yapılan 2.100 TL"lik maaş ödemesi ile elektrik idaresine ödenen tutarlar düşüldükten sonra sanığın uhdesinde köye ait para bulunup bulunmadığı, varsa miktarının ne olduğu hususlarında rapor alındıktan sonra hasıl olacak sonuca göre hukuki durumunun takdir ve tayini yerine yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
Yüklenen suçu TCK"nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işlediği kabul edilen sanık hakkında, 53/5. maddesi uyarınca, ayrıca, cezasının infazından sonra işlemek üzere hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin nazara alınmaması,
Kanuna aykırı, O yer Cumhuriyet savcısının ve sanık müdafin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA 03/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.