
Esas No: 2012/109
Karar No: 2013/141
Karar Tarihi: 08.01.2013
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2012/109 Esas 2013/141 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 23/06/2011 tarih ve 2010/212-2011/145 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı şirket vekili ve davalı TPE vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirketin 2008/61364 sayılı "..." ibareli marka başvurusuna, müvekkiline ait tescilli ve tanınmış ""..."" ibareli markalar gerekçe gösterilerek itiraz edilmiş ise de itirazın YİDK tarafından kısmen reddedildiğini, davalı şirket marka başvurusu ile müvekkili markalarının iltibasa sebebiyet verecek derecede benzer olduğunu, davalı marka başvurusunun müvekkili markalarının tanınmışlığından haksız yarar sağlayacağını, başvurunun kötüniyetle yapıldığını belirterek YİDK kararının iptaline, markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı TPE vekili, başvuru konusu marka ile davacı markalarının benzer olmayıp, iltibas tehlikesinin bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı vekili, davacı markasının tanınmış marka olarak kabul edilemeyeceğini, davacının yanlızca dondurma vb. emtialar yönünden üretim yapmakta olup, tescil edilmiş ise de diğer emtialar yönünden herhangi bir üretiminin bulunmadığını, ... ibaresini içeren 3. kişiler adına çok sayıda marka tescili bulunduğunu, ""..."" ibaresinin ayırtediciliğini kaybettiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının markalarının asıl ve ayırt edici unsurunun ""..."", davalı marka başvurusunun asıl ve ayırt edici unsurunun ... sözcüğü olduğu, farklılığın iki işaret arasında var olan benzerliğin etkilerini geri plâna atmaya elverişli olmadığı, davalı marka başvurusu kapsamında bulunan 29 ve 30. sınıf ürünlerin tamamı ile 32/2 ve 3. alt paragrafında yer alan ürünlerin tamamının veya benzerlerinin davacı markalarının kapsamında aynen yer aldığı, iltibas tehlikesinin bulunduğu, 32/1.sınıf ürünler bakımından davalı marka başvurusu ile davacı markaları ürün bazında farklılık taşımakta ise de, davacının ""..."" ibareli markasının tanınmışlık vasfının bulunduğu ve dava konusu başvurunun davacı markalarının tanınmışlığından haksız yarar sağlanmasına, davacı markalarının ayırt edici karakterinin zedelenmesine sebebiyet vereceğini, davacının 556 sayılı KHK"nin 8/4. maddesi hükmüne dayanarak davalı başvurusunun tesciline itiraz edebileceği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı şirket vekili ve davalı TPE vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı şirket vekili ve davalı TPE vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı şirket vekili ve davalı TPE vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 5.90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalılardan ayrı ayrı alınmasına, 08/01/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.