Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/9535
Karar No: 2021/880
Karar Tarihi: 04.02.2021

Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme - Yalan tanıklık - Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/9535 Esas 2021/880 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi         2019/9535 E.  ,  2021/880 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme, Yalan tanıklık, Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
    Hüküm : 1-Sanık ... hakkında:
    a)TCK’nın 272/3, 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet
    B)TCK’nın 272/5 delaletiyle TCK’nın 109/1, 43/2, 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet
    c)TCK’nın 314/3 ve 220/6. maddeleri delaletiyle 314/2, 53, 63. maddeleri ve 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi uyarınca mahkumiyet
    2-Sanık ... hakkında:
    a)TCK’nın 272/3, 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet
    b)TCK’nın 314/3 ve 220/6. maddeleri delaletiyle 314/2,
    220/6-2. cümle, 53, 63. maddeleri ve 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi uyarınca mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanıklara yüklenen örgüt adına suç işleme suçunun niteliği gereğince ve sanık ...’un eylemleri nedeniyle suçtan doğrudan zarar görmeyen katılan ... vekilinin örgüt adına suç işleme ve sanık ... hakkındaki müsnet


    yalan tanıklık suçlarından açılan davalara katılmasına yasal olarak imkan bulunmadığından, anılan suçlardan kurulan hükümlere ilişkin temyiz isteminin CMUK’nın 317. maddesi gereğince REDDİNE,
    Sanıklar hakkındaki yalan tanıklık ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından hükmedilen cezaların sürelerine göre koşulları bulunmadığından katılan ... vekilinin duruşmalı inceleme isteminin CMUK"nın 318. maddesi uyarınca REDDİNE,
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Ayrıntıları ve hukuki mahiyeti Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından onanarak kesinleşen Dairemizin İlk Derece Mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 Esas, 2017/3 Karar sayılı ilamında açıklandığı üzere;
    Örgüt üyesi, örgüt amacını benimseyen, örgütün hiyerarşik yapısına dahil olan ve bu suretle verilecek görevleri yerine getirmeye hazır olmak üzere kendi iradesini örgüt iradesine terk eden kişidir. Örgüt üyeliği, örgüte katılmayı, bağlanmayı, örgüte hakim olan hiyerarşik gücün emrine girmeyi ifade etmektedir. Örgüt üyesi örgütle organik bağ kurup faaliyetlerine katılmalıdır. Organik bağ, canlı, geçişken, etkin, faili emir ve talimat almaya açık tutan ve hiyerarşik konumunu tespit eden bağ olup, üyeliğin en önemli unsurudur. Örgüte yardımda veya örgüt adına suç işlemede de, örgüt yöneticileri veya diğer mensuplarının emir ya da talimatları vardır. Ancak örgüt üyeliğini belirlemede ayırt edici fark, örgüt üyesinin örgüt hiyerarşisi dahilinde verilen her türlü emir ve talimatı sorgulamaksızın tamamen teslimiyet duygusuyla yerine getirmeye hazır olması ve öylece ifa etmesidir.
    Silahlı örgüte üyelik suçunun oluşabilmesi için örgütle organik bağ kurulması ve kural olarak süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk gerektiren eylem ve faaliyetlerin bulunması aranmaktadır. Ancak niteliği, işleniş biçimi, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı, örgütün amacı ve menfaatlerine katkısı itibariyle süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk özelliği olmasa da ancak örgüt üyeleri tarafından işlenebilen suçların faillerinin de örgüt üyesi olduğunun kabulü gerekir. Örgüte sadece sempati duymak ya da örgütün amaçlarını, değerlerini, ideolojisini benimsemek, buna ilişkin yayınları okumak, bulundurmak, örgüt liderine saygı duymak gibi eylemler örgüt üyeliği için yeterli değildir (Evik, Cürüm işlemek için örgütlenme, Syf 383 vd.).
    Örgüt üyesinin, örgüte bilerek ve isteyerek katılması, katıldığı örgütün niteliğini ve amaçlarını bilmesi, onun bir parçası olmayı istemesi, katılma iradesinin devamlılık arz etmesi gerekir. Örgüte üye olan kimse, bir örgüte girerken örgütün kanunun suç saydığı fiilleri işlemek amacıyla kurulan bir örgüt olduğunu bilerek üye olmak kastı ve iradesiyle hareket etmelidir. Suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte üye olmak suçu için de saikin "suç işlemek amacı" olması aranır (Toroslu özel kısım syf.263-266, Alacakaptan Cürüm İşlemek İçin Örgüt syf. 28, Özgenç Genel Hükümler syf.280).
    Kişiler örgüt hiyerarşisinde yer almamakla beraber örgüte duydukları sempatinin etkisiyle veya bir yarar sağlamak amacıyla, örgüt adını kullanarak suç işleyebilirler. Bu halde örgüt üyesi olmayan kişinin örgüt adına suç işlemesinden söz edilebilir.

    Dairemizce de benimsenen yerleşik yargısal uygulamalara göre, örgüt üyesi olmayan bir kişinin örgüt adına suç işlediğinin kabulü için, bu suçun işlenmesinin örgüt tarafından istenmesi ya da örgütün bilgisi dahilinde gerçekleştirilmiş olması gerekmektedir. Doğal olarak böyle bir suçu işleyenin de bu bilinçle işlemesi aranır.
    Örgüt adına işlenen suç karşılıksız olabileceği gibi bir menfaat karşılığında da işlenmiş olabilir.
    Örgüt adına suç işleme suçu da diğer örgütlü suçlar gibi ancak kasıtla işlenebilir, taksirle işlenmesi mümkün değildir.
    Bu ilkeler doğrultusunda;
    Sanıkların örgüt üyesi olmaksızın örgüt adına suç işleme, yalan tanıklık ve hürriyetin kısıtlanması suçlarından yapılan inceleme sonunda;
    I-Sanık ... hakkında yalan tanıklık ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
    Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, toplanan deliller karar yerinde incelenip sanığın suçlarının sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafii ve katılan ... vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
    II-Sanık ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme ile sanık ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme ve yalan tanıklık suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
    1-Sanıklar ... ve ... hakkındaki silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçundan kurulan hükümler yönünden;
    Bozmaya uyularak yapılan yargılamada, sanıkların FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile bağlantılarının bulunup bulunmadığı usulüne uygun olarak araştırılmış, gizliliğe riayet eden örgüt mensuplarınca kullanılan ByLock programını kullanmamaları ve terör örgütü ile bağlantılarının tespit edilemediğinin anlaşılması karşısında; sanıkların örgütün hiyerarşik yapısına dahil üyesi oldukları tespit edilemediği gibi suç tarihi de nazara alındığında örgüt adına yalan tanıklık ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarını örgütün talimatıyla ve “örgüt adına suç işleme” kastıyla işlediklerine dair her türlü kuşkudan uzak kesin ve somut delillerin bulunmaması nedeniyle sanıkların silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçlarını işledikleri sabit olmadığından CMK 223/2-e maddesi uyarınca beraatlerine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile mahkumiyetlerine karar verilmesi,
    2-Sanık ... hakkında yalan tanıklık suçundan kurulan hüküm yönünden;
    Dosya kapsamında bulunan ve 17.12.2009 tarihinde Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığında alınan dört sayfadan ibaret gizli tanık ifadesi suretinde sanığın imzasının bulunmadığı, sanığın aşamalardaki tüm savunmalarında ifadedeki bir kısım

    anlatımlar ile müşteki ... ve katılanlar Oğuzhan Dumanlı ve ... hakkındaki gerçeğe aykırı beyanların kendisine ait olmadığını, kendisinin üç sayfalık verip imzaladığı ifadeye sonradan eklemeler yapılarak değiştirildiğini savunması karşısında; bozma kararına uyan mahkemece tanık olarak dinlenen katiplerin beyanları da dikkate alınarak, sanığa ait olan 17.12.2009 tarihli gizli tanık ifadesinin ıslak imzalı aslının bulunuğu yerin tereddüde yer bırakmayacak şekilde titizlikle araştırılarak getirtilmesi, mahkeme huzurunda incelenip sanıktan sorularak beyanlarının duruşma tutanağında açıklanması ve uzman bilirkişilerden rapor aldırılarak bir sahtecilik olup olmadığının tespit edilmesi sonrasında sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, bozma gerekleri yerine getirilmeden eksik araştırma ile yazılı şekilde mahkumiyete dair hüküm kurulması,
    3-Kabul ve uygulamaya göre de;
    a-)Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçundan hüküm kurulduğu halde, gerekçeli karar başlığında suç adının "silahlı terör örgütüne üye olma" olarak yazılması,
    b-)Sanık ... hakkında örgüt adına suç işleme suçundan kurulan mahkumiyet hükmünde; Anayasanın 138/1. maddesi hükmü, TCK"nın 61. maddesinde düzenlenen cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine ilişkin ölçütlerle 3/1. maddesinde düzenlenen orantılılık ilkesi çerçevesinde, suçun işleniş biçimi, işlenmesinde kullanılan araçlar, işlendiği zaman ve yer, konusunun önem ve değeri, meydana getirdiği zarar ve tehlikenin ağırlığı ile sanığın kasta dayalı kusurunun ağırlığı, güttüğü amaç ve saik, sanığın mahkemedeki tevil yollu ikrara dayanan savunması gözetilerek işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir cezaya hükmedilmesi gerekirken teşdidin derecesinde yanılgıya düşülmesi ve yine, bu ölçüt ve ilkeler ile 6352 sayılı Kanunun amaç, kapsam ve gerekçesi gözetilerek suçun işleniş biçimi, işlenmesinde kullanılan araçlar, sanığın suçtan sonraki davranışları, güttüğü amaç ve saik ile sübutu kabul edilen eylemin niteliği ve sayısı gözetilerek, tayin olunan cezadan TCK"nın 220/6. fıkrasının 2. cümlesinde yer alan düzenleme uyarınca hukuka, vicdana, dosya kapsamına uygun ve gösterilen indirim miktarı ile orantılı makul bir indirim yapılması gerektiği düşünülmeyerek fazla ceza tayini,
    Kanuna aykırı, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 04.02.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.














    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi