20. Hukuk Dairesi 2015/11 E. , 2015/967 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine ve davalı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı Hazine, davalı adına tapuda kayıtlı olan ... Köyü 121 ada 2 parsel sayılı 30700 m² yüzölçümlü taşınmazın ... sayılan yerlerden olduğunu ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile ... niteliğiyle Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 121 ada 2 parsel sayılı taşınmazın bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen 4870 m²"lik kısmının tapu kaydının iptaline, ... vasfıyla Hazine adına tapuya tesciline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davacı Hazine ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, ... iddiasına dayalı tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde, 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılıp kesinleşen ... kadastrosu bulunmaktadır.
1) Davalı kişi vekilinin taşınmazın (B) harfli bölümüne yönelik temyiz itirazları yönünden;
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman ... bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın (B) harfli bölümünün ... sayılan yerlerden olduğu belirlenerek hüküm kurulmuş olduğuna göre davalı kişi vekilinin temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2) Davalı kişi vekilinin yargılama giderlerine yönelik temyiz itirazına gelince:
19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesiyle 3402 sayılı Kanuna eklenen "Kadastro işlemi ile oluşan tesbit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekâlet ücreti dahil, yargılama giderine hükmolunmaz.” şeklindeki 36/A maddesi ve 17. maddesi ile eklenen "Bu Kanunun 36/A maddesi hükmü, henüz infaz edilmemiş yargı kararlarındaki vekâlet ücreti dâhil yargılama giderleri içinde uygulanır.” şeklindeki geçici 11. maddesi hükümleri gereğince davalı aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmesi usûl ve kanuna aykırıdır.
3) Davacı Hazine vekilinin taşınmazın (A) harfli bölümüne yönelik temyiz itirazları bakımından;
İncelenen dosya kapsamından ve özellikle keşif sonucu ... ve fen bilirkişiler tarafından resmî belgelere dayalı olarak düzenlenen bilirkişi raporu ve paftasındaki konumuna göre, taşınmazın ... içi açıklık durumunda olduğu anlaşılmaktadır.
6831 sayılı Kanunun 17. maddesindeki düzenlemeyle kanun koyucu ... içi açıklıklarda tarım ve inşaat ile özel mülke dönüşme yolunu kapamıştır. Bu itibarla, dava konusu
taşınmazın memleket haritasında açık alanda gözükmesi bu olguyu değiştirmez. Etrafı ormanla çevrili olan taşınmazlar özel mülke dönüşüp, tarım ve inşaata açıldığında ... bütünlüğünün bozulacağı tartışmasızdır.
Dairemizin bu yoldaki kararları Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca benimsenmiş ve yerleşik kararlar halini almıştır [Y.H.G.K.’nun 10.12.1997 gün ve 1997/20-830/1034, 10.12.1997 gün ve 1997/20-808/1039, 22.10.2003 gün ve 2003/20-665/614 sayılı ve yine ... kadastrosunun kesinleştiği tarihten sonra 20 yıldan fazla süre geçse dahi ... içi açıklık konumunda olan taşımazların zilyedlik yoluyla kazanılamayacağı konusundaki 11.10.2004 gün ve 2004/7-531-582 sayılı kararları].
Tapu ve zilyetlik yoluyla kişi ve kurumların ormandan toprak kazanmasını sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları Anayasa Mahkemesinin 01/06/1988 gün ve 31/13 E.K.; 14/03/1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03/03/2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesiyle yürürlükten kaldırılmıştır.
Ayrıca; bu tür yerler kanun gereği ... sayıldığı için, ... içi açıklık ve boşlukların zilyetlik yolu ile kazanılmasına kanunî olanak yoktur. Dolayısıyla bu yollarla ormandan toprak kazanımından söz edilemez.
Mahkemece, değinilen yönler gözetilerek davanın kabulü gerekirken, dava konusu taşınmazın özel mülke dönüşmesini sağlayacak biçimde davanın reddi yolunda hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle; davalı kişi vekilinin taşınmazın (B) bölümüne yönelik temyiz itirazlarının REDDİNE,
2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle; davalı kişi vekilinin yargılama giderlerine yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA,
3) Üçüncü bentde açıklanan nedenlerle; davacı Hazine vekilinin taşınmazın (A) bölümüne yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 25/02/2015 günü oy birliği ile karar verildi.